insanların bize karşı davranış şekilleri, bizim onlara karşı davranış şeklimizi belirlemelidir. gereksiz hoşgörü ya da fedakarlık bize zarar verir. çünkü onlarla aynı dilden konuşmadıkça bizi asla anlamazlar.
Hayaller gerçeği değiştiremiyoruş , unutum dediğim geçmişimden hatıralardan bir anı arada bir yokluyor beni, bu yolda seyir halindeyken oluyor ki mi zaman.
Unutmak için uygun bir vesile beklememin sonucu bir hayat olabiliyormuş.
Bir anlık dalgınlık ile her şeyi daha kötü hale geliyor. O yaşadığımız an şu an değil.
Şu an Nereden aklıma geldi bilmiyorum
Sadece Paylaşmayı istedim.
insan söz konusu olduğunda yapmaz, yapamaz diye bir şeyin olmadığı. öyle güzel yapıyorlar ki hiç düşünmeden, acımadan. bırakıp gidiyor önce bi tanesi, bıraktığı harabenin içinde kendini bulmaya çalışırken öbürleri takip ediyor onu. kaçar gibi. öyle mutlular ki, gerçekten kaçmış oldukları düşüncesine saplanıp kalıyorsun böyle. sonra başka paranoyakça haller, aylarca sürüp giden. başka haller işte, hiçbi zaman eskiye dönemeyeceğinden emin olmanın verdiği buruk tatla nüks eden.
çıkışı olmayan bi tünelin ucunda görür gibi olduğun ışık huzmesi kadar yakın olan o günler-hani mutlu olduğun- gelmeyecekler. sen ömrünce elde edemeyeceğin bi mutluluğu kaybettiğini düşünürken, onların mutluluğu senden sonra yakaladıklarını görmek belki.
ve de pes etmeme hali içerisinde umut etmekten korkmak;öyle ki tamamlanamayan cümlelerinin sonuna bile o üç noktayı koyamamak.
sonra gecenin üçünde jet sesleri, bi yirmi sene sonra hatırlanacak belki.
sahi nasıl hatırlanırdı bi yılın tüm sevinci, kederi, özlemi yirmi sene sonra?
tek isteğim nefret edebilmek. neyi düşüneceğimi, ne için tasalanacağımı bile bilmediğim şu berbat gecede tek isteğim bu.
anneannemin öz anneannem olmadığı aslında üvey olduğu annemin annesi olan öz anneannemin aslında annem çocukken vefat ettiği. anneannemin hiç bir şekilde üvey olduğunu hissettirmemesi hatta belkide şu hayatta en sevdiği torunları olduğumuz gerçeği var bende anneannemi çok seviyorum çooook.