en büyüğümüz dokuz yaşında,
uludağ da kampta kalıyoruz,
feci canımız sıkılıyor, eğlence arıyoruz kuş beynimizle..
uzaktan gördüğümüz kayanın köpek olup olmadığına iddiaya girdik bi'gün,
yok o kaya be, uzaktan bakınca köpek gibi görünüyor diyo en küçük kuzen,
hadi o zaman koşup koşup tekme at yiyorsa diye gazladık bunu;
atarım ki ne varki diye gaza geldi salağım benim..
hadi biz salağız bu bizden de salak,
iddia büyüdü
gaza geldi;
koşup koşup üzerinden atlarken tekme atacak ıspatlamak için,
geri çekildik biz de bekliyoruz arkadan..
sonrasını anlatmıyorum,
kamp yerine zor kaçtık,
güvenlik görevlisi kurtardı bizi
annelerden yediğimiz dayak da cabası..
Kuzenler felan tekirin carsisinda dolasiyoruz.eve donecekken birden benim aklima aycekirdegi geldi. iste paralari topladik ama tekelin onune gelince durum bu kadar yetmeze dondu. yeterdi yetmezdi kuzen verdi parayi aliodu oradaki abla (nezaketten abla yoksa aklim kaldiydi ergenlikte) sende para ver cok verim dedi. benim beyin bi dusunsun fikir yurutsun bunlar yok. hemen uzattim parayi bizim kuzenler arkada yikilio. ne oldu felan dedim anlatiriz dur bi dediler. tekelden uzaklastik anlattilar. megerse ben direk vermisim disaridan cok komik gorunuyodun felan dediler. bunu derken bizim yasca en buyugumuz ama olgunluk bakimindan en kucugumuz bi bayana carpti ve cantasi dusdu. bu egildi cantayi verdi ve aynen sunu dedi kendinden kucuk kiza "buyur abla" bu sefer biz yarildik arkada. bu da guldu o bayan da guldu. bu abi ozur diledi. devam edip evlere ulastik.