bugün

Son bir, bir buçuk aydır muazzam şekilde iktidara yanlıyor.

En son ismailağa cemaatine hoşgörü gösterilmesinden bahsediyordu. Ki hoşgörü gösterilebilir o ayrı konu da yalçından duyunca, son günlerdeki tavırlarını görünce insan bi başka okuyor olup bitenleri.

ittifaka mecburlar mı yoksa ittifakla inisiyatif alma şansı mı kazanacaklarını düşünüyorlar bilmiyorum. Zaman gösterecek bakalım.
bu herifin yazılarını okuyunca aklıma ABD'de yaşayan cumhuriyetçi parti seçmeni, komplo teorisyeni, sağ popülist tayfa geliyor. gerçi bu solcu.
pandemiden önce ilaç sektrörü ve aşı konusunda verdi gazı millete şimdi sesi çıkmıyor.
(bkz: efendi) adlı kitabı çarpıtmalarla doludur.
bu herif çok garip bir herif.

kendine bambaşka bir gerçeklik kurmuş, solcu kesmin kadir mısıroğlu olmaya oynuyor.

Yazık, çok yazık.
yazarın ''kara kutu'' kitabını okuyup bebeklerine aşı yaptırmayan bir sürü aile var şu içinde bulunduğumuz salgın günlerinde aklıma geldi. zatürre, boğmaca vs...

yazarın da aklına geliyor mudur acaba merak ettim?

suçlamak istediğimden değil elbette benim de okumaya özen gösterdiğim, sevdiğim bir yazardır kendisi. ama böyle bir kitabı yazabilmenin sorumluluğu da çok büyük fikrimce. çünkü kitaptan kimin ne anladığını kestirebilmek zor. insanların kutsal kitaplardan bile anladıklarının birbirinden bu denli farklı olduğu bir coğrafyada yaşıyoruz.
"kızıl çomar tanımının en çok uyduğu insan." diyen birisi var.

(#42946161)
bunu da takacaklar kervana.
https://twitter.com/artig...tatus/1236607203093725184
belli bir yere gelene kadar "selanikli" olduğunu iddia eden çorumlu kızıl çomar arkadaşımızdır.

hiçbir zaman doğru haber vermediği gibi tamamiyle taraflı haberlerine konu olan kazıklıvoyvoda.teve gibi bir haber sitesine sahiptir.

kanala ilk girdiğinizde sürekli dinini yaşayanlara saldıran bir profil çizdiği ortada. kendisiyle bir alıp veremediğim yok ama en komik olan neydi biliyor musunuz?

kasım süleymani denilen psikopat katil öldürüldükten sonra sürekli haber sitesinde onunla ilgili yazmış olduğu haberi ağız dolusu küfürler ederek okudum.

neymiş efendim devletin meşru bir komutanıymış. kendisi ordu mensubu bile değildi halbuki. yobaz dini lidere doğrudan bağlı olan paralel gücün komutanıydı. ortaçağ artığı suudi rejimi ve küresel gericikle savaşıyormuş. tabii yersen! iran'ı bilmesek laikliğin yüksek standartlarda yaşandığı bir ülke sanacağız bizlerde. 99 yılında üniversite protestoları bastırılmazsa darbe yapacağını söyleyerek zamanın cumhurbaşkanına ultimatom verecek kadar gözü dönmüş psikopat mezhep faşisti bir katildi. özgürlük isteyen 300'e yakın genci canlı yayında kurşuna dizmişti lan bu dallama.

neymiş buna karşı çıkanı kazıyınca siyon yıldızı ve haç çıkıyormuş. acaba seni kazıyınca altında dhkp-c ve kızıl çomar mezhep faşizmi çıkıyor olmasın? hadi diyelim öyle bile olsa ne sakıncası var? hristiyan veya yahudi olmak bunlar kadar yobaz mezhep faşisti kızıl çomar olmaktan kötü mü? soner yalçın'ın terazisi böyle mi tartıyor? hani laiklik? nerede inançlara saygı? bu herif sevmesem de bir davası olan uğur mumcu'yu öldüren şii evanjelizmi'nin lideriydi iran'da. geberdi gitti iyi oldu. gerisi din satan, gücünü oradan alan herkesin başına gelir umarım.

ben atatürkçü olduğum için bu adamın sitesine arada birkaç kez bakıyordum. ama ben bunu bu kişi laikliği her şeyin önünde savunuyor sandığım için yapıyordum. vinçte adam asılmasının mucidi olan mezhepçi iranlı dindar katilleri savunsun diye yapmadım. çok üzüldüm. kendisinde ağır mezhep faşizmi sezdim.

bir diğer konuda abd-iran gerginliğinde iran her zaman dostumuzmuş gibi gerçekçi olmayan yazılar yazan arkadaşlarının sitelerinde sürekli, sürekli, sürekli bir kara propaganda yürüterek insanları dini yaşayanlara karşı kışkırtması olmuştu. aynı anda her ikisi nasıl olur demeyin. oluyor işte. adam bir yandan iran'ın mükemmelliğinden söz ediyor, bir yandan suudi arabistan'a saldırıyor. suudi arabistan zaten sevdiğim bir ülke değil. ama iran mı suudi arabistan mı dendiğinde tabii ki suudi arabistan derim. ama onlar bunu yapmadı.

yalanlarla insanların konsantrasyonunu hep farklı yönlere çekmeye çalıştı. yani şöyle de diyebilirsiniz, "şuan pkk hala ortadaysa bunun nedeni iran'dır, kandil bildiğiniz üzere iran-ırak sınırında bulunduğu için" ama hayır, bunu söylemediler.

iran'dan sürekli türk kökenlilere saldıran dikta rejimine övgüler yağdırdılar. ama anlamadığım şey şuydu. iran ile ne gibi akrabalıkları vardı da bu kadar övüyorlardı? türkler orada bir gösteri yaptığında üzerlerine gerçek kurşunlarla saldıran bir dikta rejimini görmezden gelecek kadar da insan kör olamazdı herhalde değil mi? yani umarım beynini yıkadığı bilinçsiz halkın cezasını en ağır şekilde çeker. umarım bu yüzlerine atatürkçülük maskesi takarak insanların beynini yıkayarak konsantrasyonlarını öteye çekmek isteyen herkesin başına gelir. hatta başka maskelerin altına sığınarak insanların sömüren tüm dünya insanlarının.
ilaç sektörünü eleştirdi diye basın yoluyla itin götüne sokulan kişi.
soy sop karıştırcısı bir tuhaf yazar. her olayı kendi saçma sol penceresinden yorumlama huyundan vazgeçemez. iyi araştırmacı kötü yazardır.
her şeyde bit eniği arayan, her şeye komplo teorisi uyduran, komplo teorisinin suyunu çıkaran köşe yazarı. 3 kişi bir araya gelse arkasında ingiltere diye çıkarımlar yapan gazeteci.
eskiden güvenilir bir gazeteciydi. içeri girdi çıktı ahmet hakan gibi bir şey oldu. ana akıma kapılıp gitti.
şah ismail çağatay türkçesinde yazmış diyen cahilin teki. ulan andaval hiç değilse ismailin şiirlerini oku, azerice ne zamandan çagatayca olmuş amk.
yedi hakimin bu olaylar gerçekleşmedi, biz şu şu cevapları verdik diye açıklama yapamayacağı yazıyı yazmıştır kendileri.

(bkz: suskunlar)

https://www.sozcu.com.tr/.../5-saatlik-kurgu-4729193/
yüzleşme başlıklı köşe yazısı. 19 mart 2019.

https://www.sozcu.com.tr/...alcin/yuzlesme-2-3964960/
Lise zamanlarımda bilge olarak görürdüm şu adamı. Şimdiyse bi halta yaramaz olduğunu rahatlıkla söyleyebilirim.
soner yalçın ile tanışmam lise yıllarıma dayanır. ''bay pipo'' adlı kitabı ile başlayıp daha sonra en son ''bu dinciler o müslümanlara benzemiyor'' adlı kitabına kadar tüm yazdığı kitapları okudum. o zamanlar tabii liseli bir ergen ve üniversite yıllarına denk gelen, iki kitap okuyup ''her şeyi çözdüm'' çözdüm züppeliği olduğu için, adamı eleştiri süzgecinden geçirmeden ve ''adam ne kadar da biliyor, ne kadar da tarafsız yazıyor'' diye düşünürdüm. düşünsenize o kadar bilgisizsiniz ve adam sürekli bir sürü isim ve olay anlatıyor. içimden ben bu isimleri bile bilmiyorum ama adam hepsini okumuş-araştırmış, nasıl da anlatıyor diye düşünürdüm. hey gidi günler hey. adama tam bir hayranım yani o zamanlar.

sonra tabii entelektüel dünyam gittikçe ilerledi yavaştan. felsefe, tarih, edebiyat falan derken bilgi birikimim biraz arttı. çok kapsamlı yazarlar tanıdım-okudum, bazıları ile sohbet etme fırsatım oldu. kısacası biraz daha birikim ile kitaplarını tekrar okuyup baktım. özellikle de çok kısa süre önce ''bu dinciler o müslümanlara benzemiyor'' adlı kitabı okudum. şimdi bu yazının sebebi de biraz o kitabı tekrar okumam zaten.

her şeyi bildiğimi iddia etmiyorum tabii ama ''sol-sosyalizm'' ve ''kürtler'' üzerine 3-5 şey söyleyebilecek kadar okudum çok şükür. ve bu adam bu iki konuda da gerçekten çok yanlış yönlendirmeler yapıyor. yani söylediklerinden ziyade söylemediklerine bakıyorum ve olayları birbirine bağlama şekline, kesinlikle yanıltıyor. bilmediğinden değil, ideolojik olarak yanıltıyor. kendince ''resmi tarihi'' alt üst ediyor ama aslında resmi tarihi sadece biraz daha allayıp pullayıp ''muhaliflik'' adı altında tekrar pazarlıyor.

mesela mahmut esat bozkurt adlı ırkıçının ne kadar olaylara ''sınıfsal'' baktığını anlatıyor, şaka gibi. utanmasa tüm cumhuriyet dönemi ''memur aydınlarını'' sosyalist yapacak. allah akıl fikir versin. komplo teorileri ve anti-semitist tarafı ayrı zaten.

zaten sözcü de yazmasında anlayabilirsiniz nasıl bir ideolojisi olduğunu. yazık.

( buarada hatta soner yalçın'ın yanında zamanında çalışmış kuzenim olduğunu öğrendim. kaç defa sohbet ettik kuzenimle onun hakkında, onlar bana kalsın ama pek emeğe saygısı olan biri değil diyeyip bu faslı burada kapatayım.)
Sakalıyla ve gözlüğüyle çakma bir entelektüel olduğu aşikar olan bol keseden sallayıp, komplo teorisi diye millete yutturan entelimsi.
araştırmacı gazeteciliğin reisidir.
saklı seçilmişler kitabını okudum. her iddianın köşesine kaynakça ekleyip daha bilimsel bir dilde yazabilirdi. mafya kitabı yazımından sıyrılmış olurdu.

bunun dışında kitap güzel herkesin okuması gerekiyor. ama üzüldüğüm nokta bunca şeyi araştırıp görmesine rağmen hala hakikate kavuşamamış olmasıdır. kafirin bir bozgununu başka bir bozgunu (evrim) temel alarak anlatması insanı şaşırtıyor. allah hidayet nasip etsin.
gıda terörü var arkadaşlar. üstelik dünya üzerindeki en sinsi terör.

tarikatları, istihbaratı yazan soner yalçın'la, saklı seçilmişler'i yazan soner yalçın arasında bir fark yok.

ikisi de gizlenmiş, masum insanları hedef alan, kapalı kapılar ardında tezgahlanan şeyler.

kimi silah doğrultuyor, kimi bayıla bayıla yemenize sebep olup öldürüyor.

mısır kalmadı dünyada mısır! sinemaya gidip bir dünya para vererek kısırlaşıyoruz.

kanser, diyabet, obezite. 50 yıl sonra çok farklı bir yer haline gelecek dünya.

marsa falan taşınmıyoruz. az insan, bolca otomasyon, zenginlere köle fakirler. biz iyi kötü yırtarız ama torunlarımız ve sonrası için dünya çok çok daha karanlık bir yer olacak.
kv'nin gizli kahramanıydı.
özellikle ülkenin yakın geçmişi hakkında derinlemesine birikime sahiptir.
Cb danışmanı olacak ayarda bir adamdır. realist, şeytanın avukatlığını yapan, vizyoner insanlara ülke olarak şu an çok ihtiyacımız var. Bu ülkenin sorunu, kim olduguna bakmadan doğruya doğru diyememek!