sonbaharda düşen kurumuş yaprakların üzerine basıldığında çıkan çıtırdı sesi ilk akla gelenlerden biridir. görsel olarakta zevk veren , seyretmesi hoş olan olay.
bahçelerini kapatan çay bahçeleri/cafeler.
kısalan gündüzler.
sabahları uyanmanın daha da zorlaşması.
uzun geceler.
kasvet.
bunaltı.
kül rengi gökyüzü.
okula giden minik çocuklar.
hepten arapsaçına dönen trafik.
kıyafet seçimi sorunu.
yağmur.
vizyona giren filmlerin reklamlarının çoğalması.
hapsışan insanların fazlalaşması.
mikropların çoğalması.
üşümek.
en küçük sarı yaprağı bile yerde bırakmayan temizlik görevlileri.
pazar günleri ne yapacağını bilememek.
avm'lerin tıkış tıkış olması.
önce okul geliyor aklıma açılıyorlar, binlerce servis trafiğe çıkıyor. sonra bütün yaz götünün üzerinde oturanlar yolları kazıp çalışma başlatıyorlar... yetmezmiş gibi birde o kimseyi umursamayan protokol geçişleri yok mu sanki ülkemiz ortadoğuda denizsiz bir ülke gibi dolmabahçeden üsküdara giderken beşiktaş yolunu kapatıyorlar. en son voleyide yağmur vuruyor eee bilirsiniz istanbulumuzda densizin birisi yere tükürse trafik oluyor ve biz bu adı geçen mevsimde eve gitmek için tam beş saat harcıyoruz. teşekkürler sonbahar teşekkürler türkiye... en sevdiğim mevsimi bana trafikle andırdığın için.
Kırmızı fuları da düşercesine boynunda
kehribar rengini giyinmiş bir yaprak
derken;
bir rüzgar dokundu narin kırılgan güzel saçlarına
düştü olduğu yere, bir yağmur damlası gibi