Merdiven altı hüzünleri barındıran mevsim. Eylül, ekim ve kasım aylarından oluşur. Anlatıya göre eylül hüzün, ekim şarap, kasım ise aşk ayıdır. Sıralamaya göre insan eylül'de hüzünlenir, ekim'de hüznüne şarabı yaren kılar, kasım'da ise aşk yaşar. Laf aramızda aşktan kasıt büyük ihtimalle seks oluyor: fakat gel gör ki dillendirilmez. Zaten irfani ve edebi doktrin bunu gerektirir. Binaenaleyh, seks ne ya hu? O ne ola ki? Hasılı, sonbahar kolpa bir hüznü barındırır. Yüreğiniz kafi ise kış mevsiminde hüzünlenir, bahar aylarında hüzne ram olursunuz.
ince tişörtlerin, tiril tiril gömleklerin üzerine geçirilen bi mont, bi hırka... bi sıcaklık, bi korunma, bi saklanma dışarıdan tekrar aylar sonra.
eve giderken aylardır günlük güneşlik, cıvıl cıvıl olan sokaklarda bir dinginlik, tam da yeni yanmış sokak lambaları, güneşin son çocukları inatla gökyüzünde direniyorken arabaların kırmızı kırmızı parlayan stop lambaları... bi huzur, bi eve dönüş, bi kapıyı kilitleyip bi fincan sımsıcak kahve, koltuğa gömülüp müzik dinleme isteği aylar sonra.
çocukluğun akla gelmesi, ofiste tebeşir, çantada yeni kalem kutusu kokusu almak birkaç gün. tuhaf bir iç ezilmesi.
tavan yapmış yalnız kalma isteği, hep düşünmek istemek, yapabileceğin şeyleri yapmadan, yapamayacağın şeyleri unutmaya çalışmadan üstüne basa basa düşünmek, eylemsizliğin, düşünmenin keyfini sürme isteği onca koşuşturmadan sonra.
tümden bir kendine dönüş, kendini buluş, kendini hatırlayış mevsimi sonbahar. kırık yaprakları döküp, yeni seneye hazırlanma mevsimi.
düzenin başladığı, mis gibi çayların kahvelerin mevsime eşlik etmesiyle insanı sakinleştiren mevsim. yazın ihmal edilen kitaplar tekrar ortaya çıkar okumanın keyfi sürülür. sergiler, tiyatrolar bir bir programlarını açıklar biletler alınır. ohhh mis. sonbahar sağlıkla gelsin herkese iyi gelsin.
bu sene erken gelmesi sevindirmiştir. adı sonbahar ama, bilmiyorum bana mı öyle geliyor sanki yılbaşından daha bir yılbaşı gibi. yani senenin devriyesi gelirken her şeyin bitişi ve bir o kadar da her şeyin tekrardan başlangıcı gibi. yine de bu mevsimin ayı eylüldür. eylülün de her zaman ayrı bir karizması vardır.
Kar yağmayan kışlarda sıkılır, yaz gelsin istediğim olurdu. artık bıkmışımdır bunaltıcı gelen havalardan çünkü.
Sonra yaz gelir, ilk ayında düşünürüm “kışı&sonbaharı gerçekten seviyor muyum?”
Yazın ilk ayı şaşırtır beni hep.
Halbuki sıkıcı olan yazdır.
Çay içmek soğuk havalarda güzeldir mesela.
Film izlemek, bir şeylerler ile ilgilenmek. Hep soğuk havalarda güzeldir.
Üstelik benim gibi sessizliği seven biriyseniz; yazın açık camlardan, balkonda oturulup düşüncesizce çitletilen çekirdek, hunharca atılan kahkaha, cam açık yüksek sesle müzik dinlenmesi kabuslarından ancak soğuk havalarda kurtulursunuz.
Özledim seni sonbahar.
Gel artık. Kışlıklarımı özledim.