hafif yağan yağmurla anlam kazanan, şehrin sokaklarında ılık rüzgarların hüküm sürdüğü sonbahar akşamlarında, insana hafiften bir hüzün havası estiren türk kahvesidir.
düşünülmeyen şeyler o akşam düşünülür belki. sevdiğin kadın, uzaktaki ailen, yaşanmışlıkların, yaşayacakların...
geride bıraktıkların gelir aklına, gözlerin dolar.
cama hırçınca vuran yağmur damlalarıyla birleşir gözyaşların...
yavaştan mevsimi gelmeye başlayan keyiftir. yanında her zaman içildiğinden farklı, böyle zamanlar için zulaya atılmış kalite bi sigarayla eküridir bu arkadaş ayrıca.
fonda bülent ortaçgil'den eylül akşamı çalarken, dökülen yaprakların hışırtısının şarkıya eşlik etmesiyle birlikte insana inanılmaz bir haz veren kombinasyondur.