son yıllarda boşanmanın artmasının nedenleri

entry73 galeri3
    47.
  1. beklentinin artması,
    sabrın azalması,
    insanların evlilikten sonra değişmesi,
    bir de tanıyamadan acele verilen karardandır.
    not: aşıkken evlenmeyin gençler, aşık olduktan sonra evlenin)
    6 ...
  2. 46.
  3. Olm hortlatmayın lan şunu hep boşalma okuyorum.

    Evliliktir.
    2 ...
  4. 45.
  5. Kadınların hayatlarının kontrolünü bir nezbe daha ellerine almış, bir nebze daha kişilik kazanmış, bir nebze daha erkek egemen toplumdan ürkmez olmuş olmaları.
    5 ...
  6. 44.
  7. 43.
  8. neoliberal sistemin egomanyaklaştırdığı aldatmaya meyilli eşler.
    1 ...
  9. 42.
  10. zekasız evliliklerin artmasından dolayı.
    3 ...
  11. 41.
  12. boşanma sürecin başlamasında en büyük etken yabancılaşmaktır. Çiftler birbirine yabancılaşmaya başladıkları anda kopuş süreci de başlar ve kopar.
    0 ...
  13. 40.
  14. modern zamanların insanının tatmin olmaması hep daha fazlasını daha iyisini istemesidir. bencil ve tahammülsüz insanların kollektif bir yaşam sürememesidir. hep ben hep ben...
    1 ...
  15. 39.
  16. çabuk sıkılmak ve ayrılmak için türlü türlü bahane aramak. doğru eş bulunmadan evlenilmemelidir.
    1 ...
  17. 38.
  18. her çiçekten bal alma olsa gerek. ne için yaşadığımızı unutursak böyle olacağı belliydi.
    1 ...
  19. 37.
  20. Saygının bitmesidir,erkeklerin kadınlara hem sözsel hem fiziksel şiddetidir.
    1 ...
  21. 36.
  22. kara+kadın; özgürlük.
    .
    kadın artık para kazanır oldu, muhtaç değil artık.
    0 ...
  23. 35.
  24. Yanlış insanlar yanlışlıkla birleşirse olacağı bu. Boşanmalar artmadı bence; yanlış insanlar birbiriyle tanıştı ve farkına vardılar bunun. Hepsi bu.
    1 ...
  25. 34.
  26. kadınların ileri derecede kezbanlığı nokta net.
    1 ...
  27. 33.
  28. trt'de 70 yıldır evliliğini devam ettiren yaşlı bir adama sormuşlardı; bu kadar uzun süredir nasıl yaşıyorsunuz birbirinizi üzmeden? diye.
    amca da; bizim zamanımızda kırılan bozulan şeyler tamir edilirdi. çöpe atılmazdı. o gelenekten gidiyoruz evladım demişti.
    boşanmaların sebebi sanırım bu. artık kırılan şeyleri hemen çöpe atıyoruz (kalpte dahil). tamir etmeye hiç çalışmıyoruz. bozulduğu için kısa bir süre üzülüyoruz o şeyi kaybettiğimiz için. sonra yenisini arıyoruz ve alıyoruz.
    3 ...
  29. 32.
  30. Sipsevdi, iki yuzlu insanlarin cok olmasindan kaynakli olabilir. Gordu, iki konustu hemen aşık oldu.
    Evlendi, bakti anlasamiyo, hoop boşan.
    Sacma sapan isler.
    1 ...
  31. 31.
  32. 30.
  33. Binlerce nedeni vardır . Kısaca (bkz: Modern Dünya) .

    Peki neden ? Aslında asıl neden beynimizi Kandırmamız . insan da sürüngen beyni (bkz: reptilian) denilen bir kısım vardır . Bu kısım öğrenemez ve düşünemez . Bu bölge de beynimizin genetik olarak kodlanmış hayatsal fonksiyonlar vardır kısaca hayatta kalmamızla ilgilidir . ikili fonksiyonla çalışır . iyi veya kötüdür vb. gibi.yeme , içme , dışkılama , eş seçme , cinsellik , yürüme , nefes alma , acıkma , kusma vb. gibi bir çok olay beynin bu bölümünde kodlanmıştır ve bizden bağımsız olarak çalışır . Dediğim gibi eş seçme konusunda da bize çok yardımı dokunur . Mesela ; insan evrimsel olarak verimli döller vermesi için kendine en uzak gen yapısına sahip bir eş seçmek zorundadır . Bu sayede verimli ve sağlıklı döller vermektedir . Tam aksi durum mesela ; (bkz: akraba evlilikleri) gibi durumlarda ortak gen çok olduğu için hastalıklı ve sağlıklı döllerin oluşma riski fazladır . Konumuza dönmek gerekirse sürüngen beynimizin eş seçmede kullandığı bir çok yol vardır . Bunlardan biri ; Koku . insanların hissetmedi ve algılayamadığı koku spektrumu vardır . Bunları bilinçli olarak algılayamayız ama sürüngen beynimiz bunların çoğunu algılayıp analiz eder . gerekli olanlar depolanır gereksizler atılır . Eş seçmede de bunlardan biri kullanılır . bir bayan geçer yanınızdan (Burada bayan örneğini vermem sürüngen beynimin hayatım üzerindeki etkisini ve ne cinse ilgi duyduğumu belirliyor . ) insanların ortama saldığı kokular vardır . Hormonsal , vücut salgıları vb. bir çok hissedemediğimiz kokular yararız . Bayanın kokusunu aldığız an ( tabi bilinç dışında gerçekleşiyor .) sürüngen beyni kadının kokusunu analiz eder .Ve mükemmel bir şekilde DNA ( genetik) olarak size en uygun (ortak gen sayısınca az) eş seçiyor. Eğer bayan size genetik olarak en uzaksa bu amaçsızca hoşunuza gitmeye başlıyor . Ve burada da amaçsız kelimesini (bkz: neokorteks) yani üst beyniniz bahane üreterek kapatmaya çalışıyor . Kısaca boşlukta kalmış bir isteğe amaç veya bahane getirip somutlaştırmak gibi . eğer tabi genetik olarak en yakınsa tekrar bahane üreterek reddediyorsunuz . Full Natural şekilde çalışma prensibi budur aslında . Ama başlıkta denilen gibi (bkz: son yıllarda boşanmanın artmasının nedenleri) modern dünya . Kısaca örnek vermek gerekirse beyni aldatmak . Bunun bir çok yolu vardır . Kokudan gittiysek Parfüm sektörü , Makyaj sektörü bunu öncülüğünü çekenlerden sadece bir kısmıdır . Başka cezbedici etkenler olarak para , güç , istikrar vb. gibi örnekler verile bilir . Bunun gibi beyni yanıltıp , yanlış eş seçme nedeniyle sağlıksız döller ve duygusal bağlardan mahrum istikrarsız evlilikler gerçekleşmektedir .
    4 ...
  34. 29.
  35. Mantığınızı zikeyim! Mantık evliliği imiş...
    1 ...
  36. 28.
  37. 1- Para
    2- Paraya bağlı aile içi çatışmalar
    3- Daha fazla para kazanan Vildan hanımın eşini kıskanıp evdekine kıçını dönmeye bağlı sebepler
    Yukarıdaki sebepler erkekte erken boşalma, ereksiyon olamama gibi sonuçlar meydana getirmesinde mütevellit erken boşanma eylemi oluşmaktadır.
    Kaynak: *
    0 ...
  38. 27.
  39. 26.
  40. en büyük neden paradır efenim. para yoksa dert budur; varsa paylaşılamamasıdır.
    (bkz: eskiden sevdaluklar yürektendi yürekten)
    1 ...
  41. 25.
  42. fikir anlaşmazlığı erkeğin ben bu yemekten çok yedim farklı tatlar peşinde koşması.
    1 ...
  43. 24.
  44. Devir değişti, toplumun ahlaki değerleri yozlaştı, ilişkiler bayağılaşıp kutsiyetini yitirdi, internet icad olundu, sosyal yapı bozuldu, doyumsuz, hedoist bir yapıya büründük , dini değerlerimizden uzaklaştık.
    1 ...
  45. 23.
© 2025 uludağ sözlük