Tahammülsüzlüğün, saygısızlığın ve ahlaki degersizleşmenin artması bana kalırsa.
Tabii bir de kadının özgürleşmesi...
kadının hem ekonomik hem de sosyal anlamda özgür olmasını kaldıramayan bir erkek kitlesi var bu ülkede.
Çocukluktan itibaren kadını kendisine hizmet eden bir canlı olarak algılayan erkeklerimiz var bizim.
Annesiyle başlıyor bu mesele.
Dönün hayatınıza bakın.
Çocukken suyunuzu anneniz getirdi, yemeğinizi yaptı, tabağınızı o koydu önünüze, ütünüzü yaptı, çamaşırınızı astı, yıkadı vs.
Genç bir delikanlı oldunuz durum değişmedi değil mi? "Aman paşa oğlum sen yorulma ben yaparım." Dedi anneniz.
Sonra günün birinde evlendiniz ve evlendiğiniz kadından da aynı "paşa oğlum" muamelesini beklediniz.
Olmadı.
Niye?
Kadın çalışıyordu, tıpkı sizin gibi.
Para kazanıyordu, evi çekip çeviriyordu.
Olmadı, kafaya oturmadı bu model.
Şirazesi kaydı zihninizin ve bir süre sonra kadına üstünlük kurma içgüdüsü su yüzüne çıktı.
Kadın bunu kabul etti mi?
Etmedi tabi ki.
Niye etsindi çünkü o da sizin gibiydi aslında. Sadece cinsiyet farkıyla.
He bu arada dışarda size biraz daha hizmetkar olanı çekici bulup arada bir ona gitmeyi de ihmal etmediniz.
Niye?
annenizi orada buldunuz bazen çünkü.
Velhasıl saygı bitti,
Tahammül bitti,
Ahlaki deformasyon yaşandı.
sonunda boşanıldı.
Kimse kimseye eyvallah etmedi.
Aksini becerenler şu an hala evli, mutlu vs.
Bu genel bir bakış elbette.
Kadın ne yaparsa yapsın sütü bozuk bir insan evladı ile karşılaşıp sonu boşanmaya giden hikayeler de var.
O da başka bir mevzu zaten.
Insanlar birbirine tahammül etmek zorunda olmadığını fark edince boşanıyor. Boşanmanın artmasının sebebi eskiye nazaran insanların birbirini daha az sevmesi değil sadece boşanmadaki engellerin günümüzde daha şeffaf hale gelmesidir. Eskiden bir eve gelinlikle giren kadın ancak o evden kefenle çıkabilirdi. Şimdi ise günlük kıyafetleri ile çıkabiliyor. Fark budur.
sosyal medya büyük bir sebeptir. kıyaslanma duygusu insanları ele geçirmiş durumda. karşıdakini cisimleştirme ve aynı bir çanta gibi eskiyince atma isteği var millette. aldatmalar korkunç boyutlara ulaştı. bir tıkla 1000 lerce kadına veya erkeğe ulaşabiliyorsun. onların yaşamını görebiliyorsun. hasetlik aç gözlülük ne ararsanız bu alemde. yapacak bir şey yok.
matematiksel olarak başlayalım, türkiyede bilmem kaç mn insan var, sayısını bilmiyorum bakmadim, hepimiz teknik olarak insanız değil mi yani görünürde, kafamızda oluşan tabloda şey var, evlenince sanki itaat edeceksin, evlendiğin için zorunlulukların olacak falan bilmem kaç tane zamazingo, anlaşamayan insanlar ayrılsın ya, öldürenler var bilirsiniz, açın youtubeyi izleyin eş cinayetlerini, ölmektense ayrı kalmayı yeğlerim, nedenlerden bahsedecek olursam da, kıskançlık ilk sırada yer alıyor, maddi geçimsizliğe girmeyeceğim çünkü parayı kazanabilirsiniz, bu sadece bahanelerin en boşu, kadınların çalışmasına kendini alıştırmayan erkek topluluğu var bir de, çalışmazsa bu kadinlar tabi aç kalırsın, çalışacak abi kadını erkeği mi var bunun, ben ni vericem harçlığını, güldürmeyin ya, saygının olamadığı yerde sevginin işi ne.
insanlar birbirini tanımadan evleniyor ve evlendikten sonra birbirlerine tanımaya başlıyorlar. bunun sonucunda ise evlilik esnasında birbirlerinin çekilmez huyları olduğunu farkederek boşanma kararı alıyorlar. ikinci bir sebep ise sevgililik döneminin çok uzun tutulması ve her şeyin tüketilmesi.
Son yüzyılın tüm değişimleriyle paralel Kişilik karakter ahlak toplum ve aile yapısında meydana gelen köklü değişimler ve birazda elbetteki sosyal medya. Sunileşme yapaylaşma sıradanlaşma basitleşme dış görünüme etikete maddi değerlere haddinden fazla anlamlar yükleme ve olağanüstü beklentilere ve hayallere sahip olma. Sevgi saygı sadakat üçgeninin derinliğinden uzaklaşıp evliliğin manevi yönünü es geçme. Allah için sevmemek. Din ve ahlaktan uzak sadece dünya için dünya zevkleri için yaşamak. Aile olma kavramının getirisini ve yükünü taşıyamamak ve bireyselliği yanlızlığı kuraldışı yaşantıyı sığınılacak bir liman olarak görmek. Çileye sıkıntılara sorunlara problemlere sorumluluklara ve mücadeleye karşı rahatı özgürlüğü işin kolayına kaçmayı tercih etme. Diyalog sabır anlayış uzlaşı empati uyum fedakarlık hoşgörü geçim yerine benliği ben merkezciliği egoyu öfkeyi hükmetmeyi yöneten olmayı isyanı başkaldırıyı kibri ve eyvallah etmemeyi tercih etme.
kadınların çok şımarması, kendini erkekle bırakın eşit,
üstün tutması sonucu erkeklerin kayışları atınca, aile içinde tartışmaların başgöstermesi.
evliliğin aşkı öldürmesi, çünkü seksi de öldürmesi.
yıllardır evli olduğunuz bir kadının bacağına dokunurken artık hiç bir his
duymamanız, bir betona dokunuyormuş gibi hissetmeniz. ( kadınlarında aynı şekilde)
kadınların kaynana düşmanlığı, kaynanaların gelin hazımsızlığı.
insanların eskine göre daha çok özgürlüğüne düşkün olması, çünkü evlilik
bir çeşit esirliktir.
ilk aklıma gelenler bunlar. umarım yeteri kadar aydınlandınız.
Özgür ve " birey olmak " kavramlarını yanlış değerlendirip, paylaşımın, fedakarlığın, tahammülün, hoşgörünün, sadakatın kısaca, insan olmak adına olması gereken her duygu kavramının içinin boşaltılması sonucu yaşanan vehamettir..
Ne kendiyle ne eşiyle mutlu insan insan yığınları...
Çocuk ziyanları...
Toplumsal deprem...