aile baskısı ya da politik bir dışavurumdn dolayı çok artmıştır. özellikle istanbulun varoşlarında hızlıca bir artış vardır. bağcılar, esenler, sultanbeyli gibi ilçelere gidenler bilirler.
dinle alakaları yoktur. tamamen politik nedenlerden dolayıdır bu durum. siz hiç aç kalan türbanlı gördünüzmü? yada çocukları devlet kurumlarında iş bulmayan türbanlı?
Özene özene bilinçsizce, çoğunluğu gosteriş ve asıl türban amaçlarinin doğrultusundan saparak (herkes ayni değildir) artmiştir. Ve gitgide daha bi absürtleşmiyor değil.
eskiden kadınlar türbanın yobaz arap kültürüne ait ve islam ile bir alakası olmayan uydurma bir şey olduğunu biliyorlardı. şimdi de biliyorlar ama tek değişen şey şu: türban takan kadının hem kendisi hem ailesi hem de kocası zengin oluyor. bu hükümet sayesinde çok zengin oldular, altlarına lüks araçlar verildi, lüks konutlarda oturmaya başladılar.
türban takanlar ne için takıyor: çuvalını parayla doldurmak için.
Türbanlı popülasyonunda artış felan yoktur. Sadece türbanlı müslüman hanımlar bazı soysuzların ağzına sakız olduğu için son zamanlarda internette veya başka yerlerde daha fazla bahsedilmeye başlamıştır. Bunu yapanlar şerefsizin önde gidenidir. Sokaklarda yarı çıplak gezen kadınlara hiçbiri sesini çıkarmaz.
türban, din düşmanlarınca uydurulmuş bir söylemdir.
örtülü hanımların %99.9 u inancı gereği örtünüyor.
hiçbiri siyasi amaçla örtünmüyor bu çeşit ithamlarla başörtüsünü itibarsızlaştırmaya çalışmak boş işten başka bir şey değildir.
müslümanım diyenler de bu söyleme sıkı sıkı sarılıp inandığı dinin emrini aşağılıyor farkında değil..
örtünmenin niteliği değişmiş olabilir, kimisi renkli takar kimi sade kimi topuzlu kimi topuzsuz..
insanoğlu mükemmel değildir, başörtüsünü takma şekline göre insanı yargılayamazsınız.
herkesin dini konularda eksiği olabilir, başkalarını eleştireceğimize, başkalarının dört dörtlük islamı yaşamalarını bekleyeceğimize kendimizi düzeltmeye çalışalım..
bu örtülü ya da açık fark etmez, her insan için geçerli bir söylemdir..
insanlar inancını daha rahat yaşama ortamı buldular, bu sebeple artması mümkün ayrıca.
ülkede olan bağnazlık asıl sorun yoksa başı kapalı kıçı açık fark etmez. mesela bir bağnazlık meselesi ve çözülmesi gereken budur. bu da kişilerin giysileri üzerinden olmaz fikirleri üzerinden olur. o yüzden kemalistlerle tavan yapmış türban tartışması gereksiz ve savunulmayacak kadar da anlamsızdır. sen 5 yaşında kızı gönder camiye sonra ona örtünmezse yanacağını söylesinler, sonra o yaşta başlasın kafasını örtmeye, sonra gel üniversite kapısında ama biz laikiz o örtüyü çıkar de, bu mu laiklik?
bence saçma bir uygulama seküler bir halk oluşturmak beyinde başlar, giyim sadece bunun dışa yansımasıdır. sen fikirlerde bunları aşıla zaten dışa yansıma diye bir şey olmayacağı için üniversitede millete böyle yapıp bu gün boş yere düşman toplamaz halkın bazı kesimlerinden de bu kadar öfke almazdın. her şey özünde çözülmeli yoksa boştur.
kadro gelecek yerden türban esirgememenin bir sonucudur. tabi bilen bilir ne türbanlılar vardır ki evli barklı adamlarla belediyenin taşeron kurumlarının çatısı altında(ulaşım aş, sağlık aş, ...) ne cevizler, fındıklar kırmakta ve hala görevlerine devam etmektedirler.
dinin sadece türbanla eşdeğer tutulmasından mütevellit bir anda ''ben dinim için takıyorum'' diye baskıya boyun eğmiş kadınların artmasıdır. araplar bizim gibi olmak için uğraşırken bizimkilerin araplaşmak için uğraşması ne kadar üzücü..
