Hem erkeklerde hem kadınlarda son 30 senede moda olan her istediğimle düzüşeyim en son biriyle evleneyim mantığıdır.
Kardeşim her denk gelenle düzüşerek mahrem denilen şeyi kaybettin. Senin için seks çıplaklık başkasının çıplak bedenini görmek mahrem şeyler yaşamak paylaşmak hiçbir şekilde hususi özel gelmiyor.
Din denilen şey binlerce yılda insanlar bu hale düşmesin diye zinayı yasak etmiş halde.
Bizim enayiler ise biz moderniz ayağına kucaktan kucağa inip binip neticede rezil ettiler kendilerini.
Kadinlarin ekonomik ozgurluk kazanmasi. Kimse artik eve sarhos gelip karisina ve cocuklarina siddet gosteren magara adamlarina katlanmak zorunda degil. Sana degil cevreye guvenmiyorum tribine giren ozguvensiz embesillerin gotune tekmeyi vuran vurana.
bizati meslekten söylüyorum size. ensest eğilim çok fazla. anneler oğullarıyla resmen aşk yaşıyor. genelleme yapmıyorum yanlış anlamayın gerçek örnekler sadece. bu benim geceliğim oğlum sever bunu giy diyen mi ararsın yoksa kadınlık yapamazsan yapanı bulurum diyeni mi. kusura bakmayın kadın ya da erkeği suçlu bulmadan önce aileler özellikle de kaynanalar ellerini yeni evli çiftlerin üzerinden çekmeli. gelin hunharca kullanılacak hor görülecek köle değil damatta sömürülecek para kaynağı değil.
21.yy'da 16.yy aşkı yaşamaya çalışmaktan kaynaklıdır. (bkz: instagram) sayesinde piyasadaki arz talep dengesi bozulmuş olup. en boktan karıya bile günde 20 den fazla request gerçekleşir olmuştur. bu durumda buldukça sikişe bakmalı, uzun vadeli planlar kişilerden bağımsız yapılmalıdır.
erkeklerin aldatmasi kadınların güvensizliği en önemlisi ise aile içi siddet bunların olduğu yerde huzursuzluk on planda olup çevremizden alınan gazla ayrılıklar gerceklesir...
doyumsuz kadın, sorumsuz erkek, feministlik, aykırılık, samimiyetsizlik, fedakarlık yapmadan sadece karşı taraftan sevgi beklemek mücadele etmesini beklemek, yalanlar dolanlar kısacası uğruna ölecek kadar sevmeden ve annelerin kızlarına zengin koca dayatması sonucunda oluşan bombok evlilikler param parça aileler ve kıymetsiz duygular yani sonuç hüsran.
olay ne basit bir kıskançlık, ne de basit bir iletişim bozukluğu olay karakter bozukluğunda. boşanma davalarında davayı açanların % 95 i kadın. ve bu veriler sadece kayda geçmiş olanlar. boşanmak isteyip boşanamayan milyonlarca daha kadın var. kadının karakteri ne kadar kötü olursa olsun elinden bir şey gelmez yani erkek boşanmak istese vurur kapıyı gider ama kadın boşanmak isteyince deliren, gözü dönen, tehdit eden, kadını döven milyonlarca karaktersiz erkek var... boşanma davalarında kadınların çok erken yaşlarda evlenmesi dikkat çeken ayrı bir konu.. sevdiğini sandığı karaktersiz erkeklerle aynı çatı altında kalınca gerçekleri anlıyor. 1-2 gün canım cicim sonra istediği olmayınca gelsin dayak.. eskisi gibi olmayacağı kesinleşmiş her günü kavga ile geçen ilişkilerde bile erkeğin takıntılı bir şekilde boşanma sürecini zora sokup bu süreçte her türlü çirkefliği yapıp mahkemede süt dökmüş kedi gibi çok güzel oyunculuk yaptığına da kaç kez şahit oldum. o kadar güzel de oynarlar ki acırsın la o derece. ama istedikleri olmayınca deliye dönerler...
kadınlar daha hayatını oturtmadan 18 yaşında ilk konuştuğu erkeğe aşık oldum sanıp salak gibi koştur koştur ne idüğü belirsiz kişilerle evleniyorlar sonra içlerinden canavar çıkıyor.
insanların evlenirken fiziksel özelliklere bağlı kalarak gözleri kör olur sonra bakmışsın güzellik dışında hayatın gerekliliklerine hiçbir faydası yok icraat yok !
Birbirinizi bunaltıp evlilik çekilmez hale gelir sonra bir bakmışsın mahkemede bulursun kendini.
Hayal dünyasında yaşamayın ya karakterine birazda bakın şu insanlarin .
Şiddetli geçimsizlik, ailelerin çocuklarını bencil yetiştirmesi, özveri eksikliği.. Yanlış anlaşılmasın boşanmaya karşı değilim ama ilk kavgada soluğu avukatta alanlara karşıyım..
