-saygının yitirilmesi. sen bilmem kaç yıllık eşini olduğu gibi kabul etmiyorsan, huyunu suyunu bilip de aksi davranışlar sergiliyorsan ve karşılıklı saygı yitiriliyorsa yazık edilir.
-fedakarlık yapılmaması. madem evlendin, eşin için fedakarlık yapmayı bilmen gerekecek. evlilik tek kişilik bir kurum değil çünkü.
evliliğe yüklenen anlamın manevi olarak azalması. insanların tahammül sınırının düşmesi. çıkar ilişkileri. elalem ne der algısının yok olmaya yüz tutması. ki bu oranın artmasının iyi tarafı da var. boşanmak, kötüye giden bir evliliğin sizi istemediğiniz bir kimliğe hapsetmesinden çok daha akıl karıdır. aslında tek iyi tarafı bu galiba ya.
Tüketim çılgınlığı.
Sevgiyi de tükettik ,
saygıyı da,
vefayı da,
sabrı da,
sadakati de,
...
..
.
ilişkileri ayakta tutan ne varsa tükenme hevesine yok olup gittiler. Yetinmeyi unuttuk mesela. "Ne derler?" uğruna kimbilir nelerden ödün verdik ? Ve asıl mesele, evlenmek değil o evliliği sürdürebilmek. Birçok kişi sürdüremeyecegi evliliğe bile bile girişiyor."Aman ne olacak, anlaşamazsak ayrılırım" diyor. Böyle kolay düşünülmemeli bu ihtimal. Eskilerin evlilikleri çok mu süperdi de mezara kadar devam ediyordu? Kesinlikle değil. Artık insanların zorluğa tahammülü yok. Çözümu kolay yolda arıyoruz.