an itibari ile izlediğim "evet işte bu, ben bu filme mutlaka gitmeliyim" dediğim film fragmanıdır. film, türkiye'nin yaşıyan efsanesi,sümerolog, atatürk ve cumhuriyet tarihinin en büyük canlı tanıklarından muazzez ilmiye çığ'ın türk devrimi'nden ve türk tarihinden engin bilgi ve izlerini anlatıyor. ne zaman gösterime gireceği meçhul olmakla birlikte şiddetle tavsiye etmekteyim.
Haziran 1914'te dünyaya geldi. 1. Dünya Savaşı başlamış, seferberlik ilan edilmişti. Cihan Harbi'nin büyük acıları ve felaketleri içinde annesinin sütünü emdi. Güçlü belleğiyle inönü ve Sakarya Savaşı'nı da, Cumhuriyet'in ilanını da, o günkü coşkusuyla yaşıyor, anımsıyor.
Hatıra defterlerini ve fotoğraf albümlerini bu belgesel için açtı. O'nunla hem son yüzyılın Türkiye tarihine, hem de 5500 yıl önceki Mezapotamya'ya yolculuk yapıyoruz.
Son iki yıldır adım adım takip ettiğimiz Muazzez ilmiye Çığ'ın hiç bilinmeyen yönlerine tanık olduk ve kayıt altına aldık.
Bir devrimin yarattığı aydınlanma savaşçılarının son temsilcisi o.
Bağnazlığın önünde eğilmeyen bir kuşağın temsilcisi.
O, hem Sümerlilerin hem de Atatürk devriminin son kraliçesi.
O, yaşayan son Sümer Kraliçesi!..
Mustafa Kemal Atatürk, Türk tarihinin araştırılmasını, Sümerlerin ve Hititlerin halk tarafından tanınmasını istiyordu. Bunu bir talimat olarak algıladı ve müze depolarına atılan binlerce tableti okumaya başladı. Yaşamı boyunca sabır, özen ve tarihimize olan aşkıyla, tabletlerin 14 bin kadarını okudu. Okunmadığı için uykularımızı kaçıran hâlâ 60 bin kadar tablet var.
Kuran, incil ve Tevrat'ın Sümer'deki köklerini araştırdı. Bu üç kitabın kaynağı Sümerler olabilir miydi? Bulgularını korkusuzca kaleme aldı ve yargılandı. Dünya kamuoyu, engizisyona meydan okuyan bu çılgın ihtiyar için ayağa kalktı. Ortaçağ karanlığına karşı aydınlanma mücadelesinin simgesi oldu.
Bugün 96 yaşında. Dipdiri belleğiyle araştırmayı ve yazmayı sürdürüyor. Bağnazlığın önünde eğilmeyen bir kuşağın son temsilcisi.
Yıllar sonra hatıra defterlerini ve fotoğraf albümlerini bu belgesel için açtı. O'nunla hem son yüzyılın Türkiye tarihine, hem de 5500 yıl önceki Mezapotamya'ya yolculuk yapıyoruz.
Son iki yıldır adım adım takip ettiğimiz Muazzez ilmiye'nin hiç bilinmeyen yönlerini keşfettik ve kayıt altına aldık. Bu belgesel, 96 yıllık dev bir yaşamı gelecek kuşaklara aktarıyor.
9 bölüm olarak hazırlanan belgeselle Sümerlere gizemli bir yolculuk da yapıyoruz. ilk aşk şarkısı, ilk ağıtlar, ilk ninni, ilk şehir planı, ilk su kanalı...
müzikleri bile 3500yıl öncesinden sümerlerden gelen kesinlikle izlenmesi, dinlenmesi ve yaşananlardan feyz alınması gereken tarihe ve geleceğe ışık tutan özel bir türk kadınının son sümer kraliçesi muazzez ilmiye çığ'ın, sümerlerin, cumhuriyetin, aydınlığın belgeseli.
--spoiler--
insan, duygularını müzik diliyle anlatmaya kimbilir kaç bin yıl önce başladı? Bunu tam olarak bilemiyoruz ama izlemekte olduğunuz belgeselin müziği, yaklaşık 3 bin 500 yıl önce Sümerlerce yazılmış... Bir tabletin üzerine yazılmış, toprak altında saklı kalmıştı. Taa ki, bir arkeolog onu toprak altından çıkartana, araştırmacıların hizmetine sununcaya değin...
Amerika Birleşik Devletleri'ndeki Berkely Üniversitesi'nden Sümerolog Prof. Anne Darffkorn Kilmer, meslek yaşantısı boyunca yaptığı gibi, o gün de tabletlere ilişkin kopyaları inceliyordu... Bu tabletin, ötekilerden ayrı olduğunu gördü. Üzerindeki işaretler değişikti. Bunlar yazıya benzemiyordu. Kısa süre sonra, bu işaretlerin bir müzik yapıtına ilişkin olduğunu anladı. 70 yıl boyunca bilginlere sır olan bir tableti daha çözmüştü. Huri diline ait bu şarkı notasıydı ve kuşkusuz bunun başlangıcı da Sümerlerdi. Tablet, ilk notayı yaptığı ve müzik teorisi kurduğu varsayılan Yunanlılardan en az 1000 yıl öncesine, MÖ 1500 yıllarına aitti. Birçok ilk gibi, ilk müzik sistemi de bir doğu uygarlığına, Sümerlere ait olduğu belgelenmiş oldu.
Belgeselimizi süsleyen müziğin 3 bin 500 yıl sonra çağdaş dünya ile buluşmasının kısa öyküsü işte böyle...
3 bin 500 yıllık müzik, müzikbilimci Doç. Dr. Yavuz Daloğlu tarafından yeniden canlandırıldı. Elbette, günümüz insanının müzik kulağına uyarlanarak... Bugün bu olağanüstü müziğin seslendirilmesinde kullanılan arp ve lir, Sümerler tarafından da kullanılıyordu...
20 haziran pazartesi akşamı saat 21.00'da ulusal kanal'da yayınlanacak, kaçırılmaması gereken, tarihe ve geleceğe not düşen, son sümer kraliçe'sinin tüm hayat serüvenini, mücadelesini ve sevgi dolu yüreğini anlatan benzersiz belgesel.