Bogazindan likir likir gecen
Su suyun kiymetini bil
Nedir ki bu mavilik deme
Pencereden gorebildigin kadar
Gogun kiymetini bil
Kiymetini bil cicek acmis bademin
Gunesli odanin camurlu sokagin
Beyazin siyahin yesilin
Pembenin kiymetini bil
Dirilik oyle bir sey yurekte
Sevincle cirpinir
Kavak yelleri eser insanin basinda
Insanoglu kizar ofkelenir savasir
Halk icin girisilen savasta
O korkulu sevincin
Ofkenin kiymetini bil
Bil ki bu
Budur iste
Gunes yalniz dirileri isitir
Gunesin kiymetini bil.
"inanmadan yaşanmaz
bil ki yürek dayanmaz
yaraların kapanmaz
bu son yol sana
bu yol düş sana
bu son söz sana" dizeleriyle, inanarak yaşansa bile sonrasında yaşananlar sonrasında açılan yaraların kolay kolay kapanmayacağını, artık son yolun bile bir yerlere varmayacağını, belki de o yolun bir düşten ibaret olduğunu belirten ağızdan son sözlerin çıkmasına neden olabilecek kurban şarkısı.
bozulan saat onarıldı ama saat artık eski saat değil
susan çakmak doğruldu ama eski çakmak değil
seni ben kalbime çarptım kalbim artık eski kalb değil
erimiş menekşelerden yılmışım
bilgisiz pazıların ürküttüğü
yılanlarca akreplerce
dişlenmiş kıskançlığın arasında.
son sözünü söylememiş olmak, söylemiş olmaktan iyidir kimi zaman.. nitekim; söyleyecek söz kalmamış olması bünyeyi daha çok acıtabilir.. o yüzden saklayın bir köşede, çabuk tüketmeyin sözleri...
--spoiler--
kıymet bilmediklerimiz, arkasından yas tuttuklarımızdır.
sebat edip sineye çekmek, her babayiğidin harcı olmadığı gibi,
celallenip öfkelenmek de basit insanların işidir.
bazen sevdiklerimiz çeker gider. öylece kalakalırız.
bilmeliyiz ki her insan kendi yolunu kendi seçer.
bilmeliyiz ki duygular karşılıklı olmalıdır.
bazende son sözü bir mermi söyler...
--spoiler--
genellikle, bir çok yaşanmışlığa rağmen, hep akılda kalandır.
Kapat güzel gözlerini
Ocaktan yaza doğru savur eriyen küllerimi
Döndükçe devran çekiçler geçen günlerimi
Kapattım gözlerimi içime sindim şu an ecele
Son noktayı koydukça alevlendir közlerimi
Soğuk sağnak yağmurlar ıslatır dileklerimi
Engin deniz kıramaz bu sandalın küreklerini
Kara sevda acımasız kanatır yüreklerimi
Dikenlerini sürtündükçe parçalar bileklerimi
Hey yağmurlar efendisi biraz olsun yüzüme bak
Şu göz çukurlarımda biriken ıslak nesneler kimindi
Kanattım bileklerimi tuzaklarına bastıkça
Estetik kapatmaz artık alnımdaki izlerini
Kış vefayla tanışmazken titretir şu dizlerimi
Sakladığım bu sır düğümler örtemezki gözlerini
Takvimlerden çaldım sabrı sindirmekte özlemini
Aniden bir cesaretle kustum bütün nefretimi
NAKARAT
Bu büyük öfkem geçermi sandın
içimde kanayan istirhamım
Canım acır dayanamaz ben berbadım
Berbadım berbadım
Yüzüme dokunur ısıtır senin ellerin
Kapatır gözümü elin karanlığa seslenir
Başım yerden kalkmaz
Yine kafama takarım SON SÖZlerini
2. VERSE
Elini tutmak .istemem bir okyanusta kaybolup
Doğmak isterim bi çölde mucizeyle can bulup
Kadere küfürler savursam belki acım son bulur
Yaramı gizlemem bilirsin kadere nedenler sunup
Bu duvarları yıkamazlar kazmayla küreklen
Kalkıp tekrar toparlanıp cemreyle yürekten
Sen insansın parçalanır fünyelerle bu cüssen
Canıma kastettiğin vakit korkmam toptan tüfekten
Gökkuşaklarında kaybolan bir yağmur isterim
Sarılıp gecenin boynundan yollarını gözlerim
Korkarım ya bilirsin annem gibi sarılan
Mum üstünde fışkıran aydınlığa özlemim
Çok denedim şu aynalardan ıssızlığa kaçmayı
Bunaltıp ansızın bir fiske vursam belki kan çıkar
Sis vurdukça çiğ düşer ve yapraklar beyazlanır
Karanlık elbet geçer bu sokaklar ayazlanır
Kör karanlıkta ilerler ayaklarım
Siyah yapraklar üzerine imzalar attım
Gökkuşaklarını gökyüzüne ben taktım
Yüzüme gözün değmezse tükenir kanıtlarım.