"ancak sadakat ve iyi niyet şu manyetik dünyada hiç maddeyi etkileyebilecek sihre sahip değil" dedim.
Kadın yataktan doğruldu ve hızla odaya dağıttı merhametini topladı, giyindi ve kopçalarının sağlamlığından emin aynada bir şarkı mırıldanmaya başladı. Bütün iyi niyeti; kötülüğüm karşısında kılıcını çekmiş dünyanın duymasını istediği "senin için" zaptıyla başlayan fedakarlık dolu cümleler kurmaya başlamıştı. Bombalar kurar gibi bencilliğinden söz ediyordu. Bağırdı, haykırdı küfretti. Gidiyordu ve biliyordum ki asla ağlayamayacak çünkü onun iyi niyeti amına koyduğumun bir yılanı kadar şifaiydi. Uyumadan önce sigara yakmak istedim ama son sigaramı da alıp gitmişti yüce Meryem!
Uyudum uyanmak istemiyormuşcasına uyudum.
--
Annem "geçer yavrum" diyordu beni robot gibi tamir etmeye uğraşırken. Galiba rüyadayım.
"Benim annem terzidir tamir etmeyi abicim" dedim. Acayip bir rüya bu.
Bir şarkı mırıldanıyordu, hatırlıyorum. Elini, içime her soktuğunda kalbimden kırık aynalar çıkarıyordu.
"Çok kirlenmiş buralar" dedi" kim kırdı senin beyazını oğlum" bir boy aynası daha çıkarken içimden kapı kapandı ve müzik iyice sardı odayı. Kadın artık gitmişti.
Şarkılar yüzümü acıtıyordu
ve maalesef annem bunu bilmiyordu.
Sonra ben de anneme dedim ki:
-Kalbim çok önce kırıldı annecim sen yüzüme kanaviçe ör.
iki düz bir ters iyi geliyor yaralarıma.
bak bu son. bu sigaradan sonra yakmıcam lafının akabinde bir adet daha yakılan son sigara.
yok öyle paketinde kalan son sigara değil. "bu son abi, bundan sonra yatcam" sigarası bu.
bitmez o sigara, ciğeri nefessiz bırakır. o sigarayla birlikte dilinde tüy biter "hayırlısı" demekten ama o sigara bitmez.
hayırlıdır o son sigara. bol bol hayır vardır yani. o son sigaranın yanışını duyarsın çıtır çıtır ama ciğerinin soluşunu duymazsın.
son sigara biraz son içki gibi. o son bira. son sigara, biraz eski sevgili gibi, biraz yokluğunu yaşadığın aile ferdi.
bu son dersin her seferinde ama bi' tane daha vardır paketinde, en az.