çoğu ikinci öğretim öğrencisi gibi okuldan çıkılır, arkadaşlarla takılınır eve gece geç saatlerde gelinir. sonrasında da internet oyun derken vakit hızla geçer. tabi sürekli sigara da bir yandan yanmaya devam eder. derken saat 4 sularında fark edersin ki son 2 sigaran kalmış ve sigara alabileceğin hiç bir yer yok yakınlarda. dükkanlar da sabah 7buçuk gibi açılıyor. neyse dersen şu sigarayı içip uyuyayım ama imkanı yok uyuyamazsın çünkü psikolojik olarak kafa o son sigarada. tekrar kalkar ve hesap yaparsın. şimdi saat 5. en aza iki saat var bakkalın açılmasına. ben bunu yarım saat sonra içsem bir buçuk saat dayanır sonra gider yeni paketi alırım.
plan tamam. artık göz sürekli saattedir. normal hızlı geçen zaman yavaşlar. o son sigaranın vakti bir türlü gelmez. baş ağrısı ayyuka çıkar. sinir, stres başlar derken plan bozulur ve beklerim lan ne olacakmış diyerek sigara içilir. anlatılamayacak bir zevk. orgazmın dorukları. ciğerleri zehirli dumanla kaplayıp bir de zevk almak sadece insanlara ait bir mazoşistlik olsa gerek.
bu harika an en fazla 5 dakika sürer tabi ve bu sefer yavaşlayan zaman einstein'ın izafiyet kuramını doğrularcasına daha da yavaşlamıştır. son sigara içilmiş ve yenisine daha çok zaman vardır. e saatte geç olmuş. muhabbet edecek kimse de kalmamış. bu sefer kişi kendisiyle çatışmaya başlar. keşke biraz bekleyip sonra içseydim diye.
hasılı kelam kıymetlidir tiryakinin son teki. başkası tarafından içilemez ki kendisi bile içmeye kıyamaz.
hikayenin devamı ; yeni pakette ki ilk sigarayı içmenin dayanılmaz hafifliği.
sigarayı yakmadan önce birşeylar atıştırıldıysa çok huzur vermesine rağmen içtikten hemen sonra yatılacaksa duyulan pişmanlıktır.nedeni bilinmez.benden başka bu pişmanlığı yaşayan var mı o da meçhul.