banga bandhu şeyh mucibur rahman caddesinde yürüyordum. bilenler bilir bu ne biçim cadde ismi amk caddesi derler ayrıca.
at kestaneleri patır patır dökülüyordu. elimde yunus günçe'nin bir kitabı ve atilla taş'ın sakıncalı çökelek peynir kitabı var. romantik bir ortama yakışan kitaplar. tek başıma at kestanelerinin nazlı nazlı dökülüşünü izlerken aynı anda yürüyordum. bir şeyle çarpıştım ama bakmadım, hemen eğildim, ona ait kitapların arasında kaybolan kitaplarımı aramaya başladım. uzattı. başımı kaldırdım, baktım, kitap ayracı olarak kullandığım playboy güzelinin fotoğrafını görmüş olacak ay sapık diye bağırdı.
Lisede... o zamanlar ondan nefret ederdim sonra aşık oldum amaa nasıl okulu ziyarete gelmişti kantinde kalan son dondurmayı almak için kavga etmiştik orda çarpışmalar falan aşık olduk 3 yılımı verdim her dondurma alışımızda bu kavgayı ederdik
(bkz: eski sevgiliyi özlemek)