gayet normaldir. Bir kaç yüzyıla kadar esrar çekip, baldırı çıplak şekilde dilenen, dilencilik mesleğini kuran güruhtur. O esrarcı kafa genetiklerine işlemiştir herhalde, tuhaflık ondandır. O tuhaflık hep vardı.
sahsım adına bugunler de cok korktugum ınsanlardır.evlenmıycem lan kızınızla öylesıne takılıyorum vallaha bak.adamın götünden kan alırlar kamıl derlerdı de ınanmazdım.
ibadetleri ibadet sayılmayan,ibadethaneleri ibadethane sayılmayan sözüm ona dini özgürlüğü yaşadığımız ülkede , verilen sözün hiçbirinin tutulmaması,bulunulan vaadlere rağmen.hala adam yerine koyulmayan insanlar,şimdiye kadar kime ne yapmışlardır?kimin canını yakmışlardır?madımak otelinden yemek kokuları yükselirken bile yıllardır kimsenin kılı kıpırdamamış.yahu adamlar eylem düzenlediler bildiğin şenlik yaptılar yine kimseye zarar vermediler türküler söylediler kavga etmediler,veryansın ettiler;hakaret etmediler...EVET TUHAF BU ALEViLER...
ihmale gelmez.. her 2 senede bir azınlık sorununu çözmüş ülkemin en anlamsız sorununa çözüm arayış çabasıdır..
(bkz: kürtler bitti de alevilere sıra geldi)
çoğunluk olan "müslüman"larca, varoluşlarından müteşekkil tuhaflıklardır.
cemevlerinin yasal ibadet yeri statüsünde değerlendirilmesini istiyorlar.
zorunlu din derslerinin (oral çalışlar terminolojisiyle söylersek, "artık "din kültürü" yerine, "din eğitimi ve uygulamalı öğretimi" haline gelmiş olan) kaldırılmasını istiyorlar.
alevi köylerine cami yapılmasını istemiyorlar. tüm bu isteklerinde sonuna kadar haklılar.
bu kadar basit şeyleri elde etme isteklerinin, inancın da (fikren ve şeklen) bir özgürlük olduğunu unutanlarca "tuhaflık" olarak değerlendirildiği kimselerdir aleviler. onlara baktıkça, sırf sayısal üstünlükten ötürü, her yeni doğan "çoğunluk" üyesinin ağızlarında gümüş kaşıkla doğduğunu görüyorum.
ılımlı islam projesinde konumlandırılmalarında sorun yaşanan ve görmezden gelinen geniş bir vatandaş kitlesinin, biz varız, buradayız, hep vardık ve var olmaya da devam edeceğiz demeleri.
aleviler sanki her türlü oyuna gelmeye hazır akılsız kitlelermiş gibi sürekli bir oyundan bahsediliyor ya en çok buna şaşıyorum ben. aleviler zeki insanlardır merak etmeyin, oyun oynamazlar, oyuna gelmezler. bir tek sakıncaları vardır "hızır paşa"lara tahammülleri yoktur, içlerindeki asi ruh, onları her daim pir sultan yapar, itaati erdem bellemişlerin bir türlü anlayamadığı da budur zaten.
sadece oyundur. kürt vatandaşlarımızdan sonra alevi vatandaşlarımız için yapılan oyun bu. kimsede tuhaflık yok.
din dersine takılanlar için söylüyorum. şu an açın bakın kitapların içeriğine, budizmden tutun her türlü din anlatılmakta. sünni öğreti bunun neresinde anlayamadım. haftada bir saatlik din dersi ne kimseyi budist yapar, ne de alevi bir öğrenciyi sünni. o yüzden ortalığı karıştıranlara mahal vermemek en iyisi olacaktır.
bu tuhaflık, dhkp c lideri öldügünde başladı, (öldü diyorum insan muammelesi yapıtıgıma bakmayın siz) teröristin cenazesi kabul gördü, törenler yapıldı, cumhuriyet gazetesi sahiplendi cenazeyi, ilanlar yayınladı falan. sonradan anlaşıldı ki bu teöristin ergenekonla ilgisi varmış, son günlerde gerçekleşen alevilerinb sahiplenmedigi ama bir kısmının yaptıgı gibi gözüken hadiselerin pkk lılar ile ortak hareket etmesi, bizim uynaık olmamız geregine işaret etmektedir, ergenekon bu kez çok ciddi bir bölme planı uygulamaya koymus gözükmektedir, bu ergenekon davasını sulandıran medyaya dikkat etmenizi ve olayları nasıl ballandıra ballandıra başarılıymış gibi çevirip çevirip göstermelerini izleyiniz, uyanık olunuz derim ben.
"doğuda kürtler ortalığı ateşe verdi, biz niye duruyoruz!" diyerek işbaşı yapmlarından kaynaklanan tuhaflık. yalnız hepsi bu tuhaflığı yaşamıyor. mesela izzettin doğan, özdemir özdemir gibi sağduyulu aleviler olaylara sağduyulu yaklaşıp bu tür şeylere karşı çıkıyorlar.
bu tuhaflığa çare olarak, alevilere ''islam değilim. senin mezhebin değilim. ben yepyeni bir dinim, kimse de ictihadıma, yorumuma karışamaz. senin dinin sana benim dinim bana. '' demesini tavsiye ederim ki bu ulema juniorların fetvalarının kapsama alanlarından çıksınlar.
shrek'in ''beni seç beni seç'' demesi gibi ''noolur beni islam klübüne al'' diye yalvarmadan, onurluca çıksınlar islamdan. zaten bu halleriyle anasını bacısını s.ken konumundalar. kaybedecek bir şeyleri yok. bakalım o zaman neyi bahane edecek küçük faşistcikler.
camide yapılıp cemevinde yapılamayan nedir? kontra sorusu, aslı gibi hala ''fetvayı ben veririm'' üst perdesindedir, faşistçedir. ''tamamen seninle aynıyım'' demeyen kimseye soramazsınız.
Sünni mezhepler arasında derin uçurum yoktur. ictihatta nüanslar vardır. Eğerki iki alevi arasında , Ramazan orucunu kabul edecek ya da inkar edecek kadar farklılık varsa , ben buna nüans değil , küfr-inkar ve iman penceresinden bakarım. Sünni mezhepler arasında bu denli uçurumu göremezsiniz. Heleki itikat açısından. Çoğunluğu şafi olan kürt kökenliler konuyu iyi bilirler. Hem Alevilik islam içinde bir unsurdur diyeceksin , hem de hadis ve ayetlerle sabit olan namaz ve Ramazan orucunu inkar edeceksin. Yok öyle yağma. Müslümanım diyorsan buyur sana cami. Camide yapamadığın ve engellenen hangi müslüman ibadeti var ? Açıkla çekinme. Yok eğer Müslüman değiliz , o yüzden köyümüzde cami istemiyoruz diyorsan sana hak veririm. Ama bu sefer azınlıkların ibadethanelerine girerki muhatabın diyanet değil içişleri bakanlığı olur. Hala diyanetten ödenek istersen art niyet ararım.
Ayrıca , camilerin sadece su masrafları yerel yönetimlerce karşılanır. Isıtma-soğutma ve elektrik giderleri kendi kaynaklarınca ödenir. Camilerin inşaası da böyledir. Devlet eliyle yapılan cami sayısı yok denecek kadar azdır. Kurulan vakıf ve derneklerle halk tarafından yapılır ve diyanete devredilir. Her cuma namazından sonra müftülük tarafından belirli kuran kursları veya camiler için para toplanır. Yardıma muhtaç aileler veya toplu yardım taleplerine de şahit olduk. Vakit namazlarına camiye gidenler , camilerin giderlerinin nasıl karşılandığını bilirler.
Son soru: Cemevinde yapılabilen fakat camide yapılamayan ibadet nedir ?
Edit: Eksileyeceğine cevap ver. Zoruna giden nedir ?
''türkiye de her dönem kaşınan sünnilik ve kullanılmaya çalışılan bir topluluk olan sünnilerin, son dönemde içine girdikleri durumu ifade etmek için açıl-ma-mış başlık.
kürtler olmadı, sünnileri kışkırtalım deyip deyip, belli güçlerce her zaman için yapılan hareketlerin neticelerinden biridir bu hareketler. ama ben gerçekten türklüğünden hiç şüphe duymadığım sünni vatandaşlarımızın bu oyunlara gelmeyeciğinden eminim.
evet sünnilerin bazı hakları verilmiyor doğru. ama bu haklarını almak için demoktarik yolları kullanmaları gerek. hükümetlerin de sünnilerin haklarını artık vermeleri gerek ki belli güçler artık sünniliği ve sünnileri kullanamasınlar.'' (referans entari silinmiş. burada ''sünni'' olan yerlerde ''alevi'' yazan bir entariydi)
----------------------------------------------------------------------------------------
buraya kadar saçmaladım. biraz da eq ve iq konuşsun. buradan başlayın: (bkz: empati)
bu ülkede sünni köylerindeki tüm camileri yıkıp budist mabedi olan vihara, veya kilise, havra, cemevi yapacaksın; okullarda aleviliğin, yahudiliğin, zerdüştlüğün tüm ritüellerini öğreteceksin ve isyan edip meydanlara çıkan sünnilere ''tuhaflık yapma lan, fetvayı ben veririm, birlik ve beraberliğe ihtiyacımız olan şu günlerdeeeee bölücülük yapma'' diyeceksin.. onu diyen alevinin de, dedirten sünninin de insanlığını seveyim.
şafiiyle hanefi abdest konusunda bile anlaşamazken, ''müslümansan camide namaz kılacaksın''ı, hem de resmen belli bir din ve vatandaşlık haklarını, taleplerini ayırmış laik bir devlette ima bile edemezsin. isteyen mezbahada ibadet eder, istemeyen bana döner.
bana göre tüm dinler kırmızı kartlık, hatta yok ali bin ebu talip'in cem ayini yaptığı tamamen mantıksız gelse de ona sıra gelene kadar, adamların vergi havuzuna ''ben ne istersem yapacaksın'' diye attıkları paraların istemediği, işlevi olmayacak, sırf inat uğruna yapılmış camilere harcanmasıdır. bunu görememek için dinsel bağnazlık gerekiyor ki şükür rabbime bende yok.
türban için size zalim olan devletin elindeki kılıcı, başkalarına zulmederken kullanıyorsanız tuhaflık sizdedir. bu bukalemun ahlakı, size yapılan zulmü meşrulaştırmaya ve başkalarına karşı kullandığınız tüm ''bahanelerin'' size karşı da kullanılabilmesine sebep olur.
devlet televizyonu kürtçe kanal kuruyor. neyin karşılığında? 25.000'i zaten umrunuzda olmayan kürt ama propaganda istatisti-kini şişirdiği için değerli olan 30.000 insanın mayınla, kurşunla, bombayla, işkenceyle öldürülmesi, sakat kalması, travma geçirmesi, anaların ölene kadar geçmeyecek acıları karşılığında.
değer mi? değdi mi? bunca acı çekilmese, bir ülke kendi topraklarını bombalamasa, cehalete mecbur bırakılanlar en az 3 de değil, 10 çocuk yapmayacak bilince ulaşsalar, kürt türke, türk kürde, alevi sünniye, rum, ermeni hepimize, aşçı uşağa kin duymasa, kan davası olmasa, ağasız, paşasız kendi köylerinde yaşasalar, yüz milyarlarca dolar borcumuz olmasa nasıl olurdu? japonya ile aynı hızda internet, doğuya batıya okul, yol, şehir, ağasız köy olabilecek milyarlarca dolar şu an f-16'lara ve kanatlarının altındaki kaliteli barutlara harcandı. yarın tunceli dersim, diyarbakır amed olunca, ulan boşuna mı öldü, yoksa hiç ölmemeli miydi bu insanlar demeyecek misiniz?
bir şehre girerken yol kenarına asılacak boktan teneke tabelanın üzerinde yazacak isim için o şehirde yaşayanların fikrini almadan edirneden ahkam kesenler, şimdi de hangi köyde hangi ibadethane olacağına ben karar vereceğim diyor. veremeyeceksiniz. boşuna ''tuhaflık'' edip, gereceksiniz. sonra seve seve kabul edeceksiniz. laz, çerkes, abaza, gürcü birbirinin bahçesine girmeden ne isterse alacak.
devlet siz değilsiniz, sizin değil. devlet macahelli gürcünün, uşaklı türkün, kütahyalı ermeninin, sivaslı alevinin, hatta şırnak'ta panzere taş atan kürdün de devleti: olana ve yok olana kadar.
osmanlıya karşı türklüğü ve türkçeyi koruyup, yüzyıllarca muhafaza eden yüce insanların hak istemesi tuhaflık olmadığından görülenin ne olduğunu merak ettiren tespittir.
her allah'ın günü doğu'da yaşayan organizmalar tarafından çıkarılan isyan tuhaf karşılanmaz; ama alevilerin istekleri tuhaf karşılanır. neden? doğu'da isyan eden çakllar polise, askere molotof atan, taş atan, dükkanları yağmalayan, devlete isyan edenler demokratik hak arayışı içinde; ama aleviler tuhaflık içinde. bu nasıl iş? ne yapmışlar aleviler? devlete isyan mı etmişler, polise taş mı atmışlar... adam gibi isteklerini belirtmişler. birleri de kalkmış buna "tuhaflık" diyor. hadi lan ordan kerkenez!
aleviligin a'sindan bihaber oksijen israfina sebep bunyelerin sozde beyinlerinde urettikleri tuhafliktir. sizin gibi cahillere, siglara gore aleviler ne zaman normal olmus ki son gunlerde tuhaf olsunlar?
*tirtmis aleviler, *geberme zamanlari gelmis. vay anasini. siz mi geberteceksiniz bu "tirt"lari? alevilerin hepsine tirt diyebilecek kadar adam misiniz, insan misiniz siz acaba? insani duygulariniz, dusunceleriniz o kadar gelismis mi acaba? ne zarar gormussunuz alevilerden ki boylesine sorgusuz sualsiz bir nefretle yaklasiyorsunuz gercekten merak ediyorum.
yazik ki ulkenin bu halde olmasinin en buyuk sebeplerinden biri sizin bu dusunce yapiniz ve hosgorusuzlugunuz. bu ulkeyi bu hale getirmede bu kadar etkili oldugunuz icin lanet ediyorum size.
bu gibi hakaret/kufur niteligindeki sozleri ictenlikle soyleyen size; ciddi ciddi boyle dusunceler barindiran o orumcek aglariyla dolu beyninize soksun aleviler. aciyorum size ve hala bu cagda sizin gibi sig olabilen herkese.
yönlendirmeye bakıldığında bu "tuhaflığı" meşrulaştırmak için kürtlerin taleplerini tuhaflaştırmanın ne kadar mânâsız olduğu görülecektir kanaatindeyim.