son entry bukucu

    114.
  1. zamanın birinde alemin en kudretli aslanını bir kafese koymuşlar. hayvancık insanlar eğlensin diye çabalarken bir anda kendini delirirken bulmuş. hem eskisi kadar mutlu değilmiş, hem de çevresindeki sahte gülüşlü insan kalabalığı canını sıkıyormuş. aslanın bu halini gören insanlar "aslan çok sıkıcı' diye söylenmişler.

    söyleyeyim, herkesten af diliyor o aslan, şenlikli deliremediği için.

    muhabbetle...
    13 ...
  2. 85.
  3. yanarım; öyle bakma yüzüme yağmur gibi 
    dağıt kalbini saran hasret bulutlarını 
    parlasın gözlerinde sonsuzluk usaresi 
    dalgınlık evlerinin en güzel melikesi 
    sevemem, tozlu raflar arasına girmeden 
    çöllerim kandır benim 
    sevemem, karanlığı bir daha devirmeden 
    aşkım isyandır benim

    Nurullah Genç.

    Uzun bir yolculuğun cam kenarı gibi sevilesi yazar.
    9 ...
  4. 87.
  5. Galiba bir şey anlatmaya çalışan yazar. Durumumuz yoktu okuyamadık kardeş kusura bakma.
    8 ...
  6. 116.
  7. en çok benim ihtiyacım var. rica ediyorum aramıza girmeyin.
    9 ...
  8. 118.
  9. Sağlam bir adam, yazdıkları ile belli bir kitlenin sevgisini kazanmış bir kardeşimizdir kendisi. Sözlükten Hesabını sildirme durumu üzmüştür ki yazar potansiyeli olarak ne hâlde olduğumuz aşikâr bugünlerde.
    Neyse Uzatmayalım, umarım günün birinde yazma isteği erişilemez seviyelere ulaşır ve Aramıza döner.
    Kendine dikkat et, her şey gönlünce olsun.
    7 ...
  10. 81.
  11. «Mürdüm eriği 
    çiçek açmıştır. 
    -- ilkönce zerdali çiçek açar 
    mürdüm en sonra -- 
    Sevgilim, 
    çimenin üzerine 
    diz üstü oturalım 
    karşı-be-karşı. 
    Hava lezzetli ve aydınlık 
    " fakat iyice ısınmadı daha " 
    çağlanın kabuğu 
    yemyeşil tüylüdür 
    henüz yumuşacık... 
    Bahtiyarız 
    yaşayabildiğimiz için. 
    Herhalde çoktan öldürülmüştük 
    sen Londra'da olsaydın 
    ben Tobruk'ta olsaydım, bir ingiliz şilebinde yahut... 
    Sevgilim, 
    ellerini koy dizlerine 
    " bileklerin kalın ve beyaz " 
    sol avucunu çevir : 
    gün ışığı avucunun içindedir 
    kayısı gibi... 
    Dünkü hava akınında ölenlerin 
    yüz kadarı beş yaşından aşağı, 
    yirmi dördü emzikte... 
    Sevgilim, 
    nar tanesinin rengine bayılırım 
    " nar tanesi, nur tanesi " 
    kavunda ıtrı severim 
    mayhoşluğu erikte ..........» 
    .......... yağmurlu bir gün 
    yemişlerden ve senden uzak 
    " daha bir tek ağaç bahar açmadı 
    kar yağması ihtimali bile var " 
    Bursa cezaevinde 
    acayip bir duyguya kapılarak 
    ve kahredici bir öfke içinde 
    inadıma yazıyorum bunları, 
    kendime ve sevgili insanlarıma inat. 

    nazım hikmet ran
    8 ...
  12. 89.
  13. Çiçekli şiirler yazmama kızıyorsunuz bayım
    Bilmiyorsunuz.
    Darmadağın gövdemi
    Çiçekli perdelerin arkasında saklıyorum.
    Karanlıkta oturuyorum.
    Işıkları yakmıyorum.
    Çalar saat zembereği boşalana kadar çalıyor
    Acı veren bir sevişmeyi hatırlıyorum.
    Bir bıçağın gereksiz yere parlaması bu.
    Yıllardır kendini bulutlarda saklayan illegal bir yağmurum.
    Bir yağsam pahalıya malolacağım.
    Ben bir bodrum kat kızıyım bayım
    Yalnızlıktan başka imparator tanımaz bodrumum
    Bir süredir plastik vazolar gibi hiç kırılmıyorum
    Fakat korkuyorum.
    Birazdan da
    Kırk üç numara ayakkabılarınızla
    Bahçede oynayan çocukların üstüne basacaksınız
    Bu iyi olmaz bayım!
    8 ...
  14. 119.
  15. Gitmemesi gereken bir yazar. Gitmesin. Beni en çok şaşırtan yazarlardan birisi..
    6 ...
  16. 122.
  17. bundan bir sene öncesi gerçekten çok güzeldi. tanıştığımız andan son ana kadar hatalarıyla ve doğrularıyla yanımda oldu. ben yazdım, o büktü. ben ağladım, o sildi gözyaşımı. gözyaşlarımı söndüren adam kalıbını kullanırdım ama kullanamıyorum bile, kendisi biliyor sebebini ve şu an gülümsüyor eminim.

    alt tarafı sözlükten gidiyor. iletişimimiz kesilmeyecek onu da biliyorum ama neden bu denli üzüldüğümü çözemedim. bir yazar sözlükten gidiyor diye ağlanır mı? olabiliyormuş. kimsesiz hissediyorum kendimi, ıssız...

    hep en yakınımdaydı. yaklaşmasını istediğim yaklaşamayacak olsa dahi uzağımda olmasına dayanamazdım. nelerim var inboxında, kim bilir, bütün hayatım? pişmanlıklarım, mutsuzluklarım, umutsuzluklarım... her defasında gülümsemeye çevirdiğin düşmüş dudaklarım. ismimizdeki kafiye gibi birlikte tam olmalıydık. bana kendimi hep çok iyi hissettirdiğin için teşekkür ederim.

    şiirle başlamıştı, şiirle son bulsun. her gün senin için çiçekli şiirler yazardım. bu, tekerrürden bahseden tarihin ilk günü olsun. sen burada olmasan da burayı hep çiçeklerle, çiçekli şiirlerle donatacağım.

    günün anlam ve önemini belirten şiir cemal süreya'dan. seversin sen.

    Şimdi sen kalkıp gidiyorsun. Git
    Gözlerin durur mu onlar da gidiyorlar. Gitsinler.
    Oysa ben senin gözlerinsiz edemem bilirsin
    Oysa Allah bilir bugün iyi uyanmıştık
    Sevgideydi ilk açılışı gözlerimizin sırf onaydı
    Bir kuş konmuş parmaklarıma uzun uzun ötmüştü
    Bir sevişmek gelmiş bir daha gitmemişti
    Yoktu dünlerde evelsi günlerdeki yoksulluğumuz
    Sanki hiç olmamıştı

    Oysa kalbim işte şuracıkta çarpıyordu
    Şurda senin gözlerindeki bakımsız mavi, güzel laflı
    istanbullar
    Şurda da etin çoğalıyordu dokundukça lafların
    dünyaların
    Öyle düzeltici öyle yerine getiriciydi sevmek
    Ki Karaköy köprüsüne yağmur yağarken
    Bıraksalar gökyüzü kendini ikiye bölecekti
    Çünkü iki kişiydik

    Oysa bir bardak su yetiyordu saçlarını ıslatmaya
    Bir dilim ekmeğin bir iki zeytinin başınaydı doymamız
    Seni bir kere öpsem ikinin hatırı kalıyordu
    iki kere öpeyim desem üçün boynu bükük
    Yüzünün bitip vücudunun başladığı yerde
    Memelerin vardı memelerin kahramandı sonra
    Sonrası iyilik güzellik.

    Cemal Süreya
    8 ...
  18. 88.
  19. https://galeri.uludagsozluk.com/r/649733/+

    Son yazdıklarıyla duygulandırmıştır.. Hızlı okuma tekniği biliyom ben okumadım sanma..
    6 ...
© 2025 uludağ sözlük