Saygı duruşunda dinlenilesi şarkıdır. Konser performansını izlerken sahnedeki şarkıyı icra eden o devlerden* birisi olma isteğini körükleyen şarkıdır. Bıkmak için özellikle uğraşılması gerken şarkıdır.
-Abi, Purpendicular albümünde şöyle sert ve hareketli bir şarkı söylesene bana?
-Sometimes I Feel Like Screaming!!?
-Yuh, allah cezanı vermesin! Başka diyorum başka, hareketli diyorum.
Şarkının ismi çok uzundur ve nedense kimse ismini telaffuz ederken kısaltmaz. Türkçeye Bazen Bağırasım Gelir diye çevrilebilir.
Şarkı tüm grubun ortak bir eseridir ve her seferinde özenle ve ciddiyetle çalar bir görüntüleri vardır. Şarkının en değerli oyuncusu* için (bkz: Steve Morse)
... close my eyes
it's times like this
my head goes down
and the only thing i know
is the name of this town
is the name of this town ...
o melodiyi duyduğunuz anda zaten başka diyara gitmişsinizdir çoktan, o an hayatınızda ne kadar kötü şey varsa beyninize hücum eder ve birden donup kalırsınız, sadece kısık bir sesle sometimes i feel like screaming kısmını söyleyecek gücünüz kalır...
while you were out...
the message says
you left a number
and i tried to call
but they wrote it down
in a perfect spanish scrawl
in a perfect spanish scrawl
yet again
i'm missing you
king size bed
(in a) hotel someplace
i hear your name
i see your face
i see your face
(the) back street dolls
and the side door johnnies
the wide eyed boys with their bags full of
money
back in the alley
going bang to the wall
tied to the tail
of a midnight crawl
heaven wouldn't be
so high i know
if the times gone by
hadn't been so low
the best laid plans
come apart at the seams
and shatter all my dreams
sometimes i feel like...
screaming
close my eyes
it's times like this
my head goes down
and the only thing i know
is the name of this town
is the name of this town
yet again
i'm missing you
won't be long
o' coming home
until that distant time
i'll be moving on
i'll be moving on..
bu şarkı için tek entry hakaret olur dediğim şarkıdır. kulağıma geldiğim anda ne durumda olursam olayım, bir 7'27''** dünyadan kopuvereyim, kimse de rahatsız etmesin diye düşündüren şarkıdır.
Deep purple'a antipatiyle bakanların dahi gıkını çıkartamadıkları şarkıdır. Çünkü bağırmak isteyip bağıramadığın, coşmak isteyip kendini tuttuğun anlarını bu şarkı başladıktan bir süre sonra canlandırır. Tam bağırmak isterken biter, yine dinlersin, yine bağırasın gelir... Böyle devam eder işte... (bkz: baymayan şarkılar)
sene '96...o zamanlar mp3, kopya cd falan yok tabi. ya gider sağlam bir müzik markette albümü kasete çektirirsin* (ki orijinal kaset fiyatına yakındır) ya da gider paşalar gibi alırsın orijinal kaseti dinlersin.
her nedense purpendicular albümünün çıkacağını fanzinlerde okuduktan sonra* "lan bu albümün orijinalini almalıyım" hissiyatıyla para biriktirmiştim birkaç hafta. bir cuma akşamı heykelde sönmez işhanının 3.zemin katındaki musicland den albümü aldım.
ilk birkaç parça hayalkırıklığı yarattı deep purple seven bünyede. parçalar biraz sıradandı, olsun diye yapılmıştı sanki. ta ki sometimes i feel like screaming e gelene dek. o ilk gece defalarca dinlendi bu parça ve aradan 10 seneden fazla zaman geçti, hayaller değişti, insanı çığlık atmaya iten nedenler farklılaştı...ama bu parça hiçbir zaman eskimedi...
üzerinde pek fazla konuşulmaması gereken parçadır efendim, dinleyip tadını çıkarmak kafidir.
basit bir riff defalarca nasıl insanı sıkmadan güzelce çalınır, vokal nedir, söz nedir, solo nedir öğreten parça. steve morse'un deep purple'daki en iyi performansıdır.