dünyada bir yerlerde ne zaman çalınsa, umudun hala var olduğunu düşündüğüm, sözlerinin ince ince dokunuşunda ve müziğindeki aralıkta kendimi bulduğum şarkı.
daft punk'un " eeh yeter anasını siktiniz müziğin, j.lo, pitbull çekilin şöyle " diyerek random access memory albümünü yapmadan önce yaptığı en güzel şarkılardan biri.
nev-i şahsına münasır, sessiz sakin bir şarkıdır, daft punk'un her tele hitap edebildiğini gösterir.
benim içinse, hızlı ve yorucu geçen bir gece sonra, balkondan uzaklara bakarken, sessiz sessiz elimde biramla hayatın zaman zaman güzel olduğunu düşünmeme fon olan şarkıdır
insanı hayal dünyasına götüren bir Daft Punk şaheseridir. Elektronik müziğin, duyguları diğer tarzlardan daha iyi aktarabildiğinin göstergesidir. Ayrıca soğuk kış aylarında yaşanan yalnızlığın tasviridir bu şarkı. Şarkıyı dinlerken geleceği düşünürsün. Nerdeyim, ne yapıyorum ve ne yapacağım sorusunu sorarsın kendine. Tekrar, tekrar ve tekrar dinlemek istersin...
müzikle bir şeyler anlatmanın en başarılı olduğu şarkılardandır.
her şeye rağmen yaşanması gerekenleri anlatır.
cesaret şarkısıdır, bakmayın sonlara doğru sesinin kısıldığına...
ölmeden önce dinlenecek son şarkıdır, çakır kafada çekilmemektedir lakin zirve kafayla paralel evrene geçirebilme gücüne sahiptir.
fransız abiler zamanında çok güzel yapmışlar ellerine sağlık.
muazzam bir daft punk eseri, muazzam bir aşk şarkısı. zaten daft punk hastasıyım, bu şarkıyla iyice hasta olabilirim. en iyi aşk şarkıları arasında ilk 5 e girer üstelik farklı, öyle salya sümük falan değil. alıyo götürüyo sanki. garip ama dinlerken dans da ettiriyo duygusal olmasına rağmen.
bir şeye benzetilecek olsa, domatesin göbeğindeki plazma kısmına benzetilebilirdi galiba bu şarkı. tüm o etrafındaki kılıflardan arınmış, en leziz, en içten, en sade, yemesi en zevkli olan kısmı. öyle ki, ilk saniyesinden son saniyesine kadar nakarattan oluşuyor sanki, öyle vurgulu..
tarif edilemez bir daft punk şarkısı. bir duygu ancak bir şarkıya bu kadar güzel söze dökülebilir, bir müzik bir şarkıya ancak bu kadar güzel işlenebilir. paha biçilemez bir şarkı!
interstella 5555ten bir parca, ender sevdigim daft punk sarkilarindan. paralel evrenlerin sarkisidir bir bakima benim icin, veya olasiliksal bir askin olmadigi halde yapilmasi istenen itirafi. boyle guzeldir iste, bu kadar basit, bu kadar acik.
" sana hayatimdaki herseyden daha cok ihtiyacim var.
seni hayatimdaki herseyden daha cok istiyorum.
seni hayatimdaki herseyden daha cok ozleyecegim.
seni hayatimdaki herkesden daha cok seviyorum."
gercek ask, bir varligi deger verdigin herseyin daha ustunde tutmak olsa gerektir, tipki bu sarkidaki gibi.
insanın ruhunu, kalbini, aklını başka diyarlara konduruveren, 3 dakika 51 saniyelik bir serüven yaşatan, daft punk şarkısı.
sevdiceğin elleri kadar yumuşak, gülen güzel yüzü kadar huzurlu, şefkat dolu kucağı kadar sıcak ama bir gün gideceğini düşünmek kadar acı, can yakıcı...
oliver greatham ın get down the saturday night isimli şarkının sample olarak kullanılması ile oluşturulmuş bir daft punk şarkısıdır. 'love theme from interstella 5555' ismiyle de geçer. sözleri pek güzeldir. en az onun kadar güzel sözleri olan için;