Ulan gel de bu sözlüğün yaş ve zeka ortalamasıyla ilgili kahrolma.
60 iq lu adamlardan burda akıllar aliyorsun, öğütler alıyorsun ya ona kahroluyorum.
Ergen çıkmış diyor ki " ama erkekler savaşıyooor"
Ulan sığır, erkekler savaşıyor, savaştiklari için ortada yoklar da o çocukları ben mi peydahladım. Ben miyim hepsinin babası.demek ki isteyince kadınların yanına gelebiliyorlar, öyleyse çocuk dogunca niye bırakıp gidiyorsun kadını sefil ve yalnız bir halde.
Savaşiyorlar ama gece gelip çocuk yapmayı biliyorlar. Sonra çocukları anneleriyle bırakıp götlerini dönüp gidiyorlar.
Ha bir de zannedersin somali işgale uğramış, düşman saldırmış da vatanlarini savunuyorlar. Ulan hepsi çeteci. Hepsi asiretci. Cocuklari bir gıdım yiyecek bulamiyorlar ama babalarının hepsinin elinde kaleşnikof.
Babaları savaşıyor ondan ortada yok diyen hıyar; babaları kimle savasiyor diye sordun mu kendine peki. Aklına gelmez ki o soru kapasitesiz herifin.
Savaş var da bu nüfus nasil ürüyor diye de sormak aklına gelmez.
Çanakkale savaşında türkiyede değil çocuk dogumlari, erkek nüfus kalmadığını da düşünemez bu mal.
Onun tek derdi rte gitti ya oralara, kim bir şey dese rte'yi eleştiriyor sanıp laf yetiştirmek.
Normal olan durumdur. O ülkede iç savaş var, o ülkede açlık var, o ülkede insanlar ölüyor ( Şimdi birisi eminim bizim ülkemizde de iç savaş var, herkes önce kendi kapısının önündeki pisliği süpürsün filan diye bik bik ötecek. Baştan söyleyeyim kendinden daha kötü durumdakileri gör, yardım et, öncelik hakkını onlardan yana kullan ki insan olduğun anlaşılsın biraz) Ve siz buna duyarsız kalıp hatta ve hatta dalga geçebiliyorsanız size söylenecek tek şey Allah ıslah etsindir.
şu gerçeği kabullenelim artık: oradaki insanlar açlıkla ve sefaletle boğuşuyor. biz ise oturduğumuz yerden, rahat batarcasına ve biraz da laf olsun diye, bu insanlarla ilgili olmadık saçmalıkları ortaya atıyor, bir de üstüne alay ediyoruz. bu ne biçim insanlık, nasıl vicdansızlıktır? çoğunluğu müslüman halktan oluşan bir milletin insanlarının kalbi ne çabuk taşlaştı böyle; çekilen acılar, verilen kahramanlık savaşları ne çabuk maziye gömüldü böyle? daha düne kadar biz de açlıkla, sefaletle, savaşla mücacedele ediyorsuk. daha doğrusu biz değil bizim şerefli atalarımız, insnalık timsali ecdadımız ( ki onlarla dahi dalga geçecek kadar kendini ve özünü kaybetmişler var aramızda) . şu an, somali gibi vaktiyle bizim de aynı acıyı çektiğimiz bir ülkeyle böylesine inceden inceye alay ettiğimizi görseler, belki de o ecdad mezarlarından kalkıp yardım ederdi; ki o ecdanın mezarında şu an kemikleri sızım sızım sızlamaktadır.
ama maalesef ki aynı isanlığı günümüz türkiye'sinde görmek mümkün değil:
nihat doğan'nın o insanlara yardım eli uzatmasıyla alay ediyoruz,
neden bu kadar çok çocuk doğuruyorlar, doğurmasınlar diye onları somalili kardeşlerimizi ayıplıyoruz,
ve en son saçmalama noktamız da neden somali'de hiç bir erkek türüne rastlanmıyor olmasına kadar ulaştı.
o insanların bizim kadar kamera meraklısı olmadıkları ki bunu düşünecek halde olmadıklarını, savaşmak zorunda olduklarını ve belki de çoğunun açlıktan ölmüş olabileceğini düşünmeden alay ediyor, kızıyoruz onlara. bu bir insanlık ayıbıdır; hem ülkemiz hem de dinimiz adına.
somali'deki insanlar "ö-l-ü-y-o-r." , hem de açlıktan, hem de kıtlıktan. bunu kabullenin ve görün artık ve "somali de ortalıkta bir tane erkek gözükmemesi" şeklindeki saçmalıklarla ilgileneceğinize o insanlara yardım etmeyi, yaralarını sarmayı deneyin. emin olun bu sizlere daha fazla huzur ve mutluluk verecektir.
Açlıktan ölen insanların acılarını hafife alıp,onların uçkurlarıyla ilgilenen bazı yaratıklar var halbuki bizim ülkemizde. Hep ortada gözüküyorlar, ama erkek denilemez onlara.
kadın ve çocuklar üzerinden bir acındırma politikası peşindedirler bu yüzden daha geri planda kalıyorlar. ya ya işte böyle hemen tespitimi sıçtım gidiyorum.
televizyonda gösterilen yerler açlıktan ve susuzluktan kaçabilenlerin sığındığı kamplardır. birçok somalili erkek kamplara çocuklarını ve eşini bıraktıktan sonra iç savaş olan ülkede savaşmaya devam ediyor.
tamamen ticari amaçlı olaydır. tıpkı yüzüklerin efendisi kitabında arwen'in sadece 2 defa ortaya çıkıp, sadece 1 defa cümle kurması gibidir. oysa filmde sadece onu izleriz. işte bunun gibi bişey, önce kadınlar ve çocuklar acındırmasıdır. evet sahiden o insanlar felaketi yaşıyorlar amma yardım derneklerine güvenmediğimden kelli sadece ticari kaygıyla yapıldığını düşünüyorum.