- abi solun devamlı bölünmesi konusunda ne düşünüyorsun?
+ solun ne lan , alla alla!
- ha abi pardon sol'un demek istedim
+ şimdi bu konu o kadar da basit değil cancağzım , tarihsel olarak ele almak lazım
-abi tamam da yani şimdiki partileri kastediyorum
+şimdi bi dakka dinleyeceksen anlatacağım
- tamam abi pardon , eeee
+ şimdi sol ve topluma içkin ideoloji'nin proleterya'ya ulaşması sorunsalı uzamsal ve zamansal olarak büyük bir sorundur.
- abi nasıl yani?
+dinlemiyorsun ki!
efendi ve köle arasındaki o tecimsel ilişki değişime uğrayacak ki , konumlar da değişsin
yani sınıfsız bir komün kurma idealleri de bu döngüyü takip edince gerçekleşir
-abi idealizm dedin ama ya
-canımcım o materyalizm'in karşıtı değil , yani lafın gelişi , basitleştiriyorum ya
- abi valla bi şey anlamıyom biraz daha basitleştirsen ?
+ bak canım bu konu das kapital'de binlerce sayfayla ancak izah edilmişken dahası manifesto'da da tekrardan irdelenmişken ve dahası bir çok düşünür de bu konu üzerine yorumlarda bulunmuşken , benden cevabını iki cümleyle vermemi mi istiyon?
- yani biraz daha basit anlatmanızı istiyorum efendim . halk yoksa nasıl anlayacak bunca şeyi
+ bak canım teoriler var ya teoriler...
- abi ben aldım cevabımı sağolasın!
Chp'yi sol'da gören zihniyetlerin söylediklerinin aksine , 20 yıldır çökmeye devam eden ve kendini toparlayamayan sol düşünceyi nasyonal sosyalist'lere (bkz: nazi) * bırakmak en büyük faşizm sayıp, ödp ile tekrar umut haline gelen ; ancak ödp içindeki bölünme sonucu sdp'nin kurulması ile sittin * sene toparlanamıyacak siyasi görüş.
bu bölünmenin sonucunda aynı siyasi gelenekten gelen oluşumların farklı isimler aldığı da görülür. yani adamlar bir süre önce ayrılmış, sonra arada başka başka kopmalar birleşmeler olmuş, en son ayrıldıklarında ise aynı grup farklı bir adla tekrar siyasi arenada. yav madem yıllar sonra aynı şekilde ortaya çıkacaktınız bu çaba nedir?
sol hareketin temelindeki muhalif yapı nedeniyle kendi içlerinde dahi uyuşamamalarından meydana gelen bölünmelerdir. o kadar ki, aynı şeyi söylerler bu sefer de üsluba muhalif olup yeni parti kurarlar.
nedeni basittir: türkiyede hiç kimse ülkesini düşündüğü için siyaset yapmıyor ve türkiyede hiç kimse siyaset yapmayı bilmiyor.
bir sol parti kurulur, genel başkanı x'tir. y de sol görüşlü biridir. x'in partisine bakar "aaa ben bu kuralı beğenmedim yeni parti kurcam." der. evet, partinin tek bir kuralı yüzünden partiden ayrılıp yeni parti kurar. uzlaşı yoktur, orta yol bulup en iyisine kavuşmak yoktur.
y'nin partisindeki bir maddeyi beğenmeyen z başka parti kurar, ordan çıkan w ise beğenmediği madde yüzünden yeni bir parti kurma kararı alır. neticeye bakıldığında 30 tane farklı parti vardır ve hiçbirisi uzlaşı nedir bilmez. birbirlerini sikmekten başka bir işe yaramazlar.
buna karşın sağ daha bütündür. bunun bir-iki nedeni vardır aslında. dine sarılan partilerin sarıldığı din ve onun kuralları aynıdır. bu yüzden aynı din üstünden 30 tane farklı parti çıkaramazsınız. bir tane akp bir tane de sp çıkar o kadar. fark budur.
solcularin birey olduklarinin ve dusunebillip tartisabildiklerinin kanitı değildir. solun düşünemediğinin ve ne kadar dik başlı olduğunun göstergesidir.
o partilerin sahipleri asla "gel bak ben bu maddemi değiştireyim, sen de şu maddeni değiştir bi orta yol bulalım." demez. asla demezler hem de. çünkü solda uzlaşı yoktur, "ya ben iktidar olcam ya hiç kimse." mantığı vardır. uzlaşı yok, orta yol yok. koltuk manyaklığı var yalnızca, fikirleri manipüle etme vardır. ya onun fikri kabul olacak ya da hiç kimseninki kabul olmayacak, asla bir orta yol bulunmamalı. mantık budur.
hiçbir solcu iktidar hevesi içinde olmamıştır. zira sol dediginiz kesmin önemli bir bölümü de ülke sorunlarının meclisle çözülmeyecegine inanmaktadır. bu yüzden ufak görüş ayrılıkları bile bölünmelere yol açar. sağda önemli olan "sağcı" olmak oldugundan milliyetçisi de liberali de dincisi de iktidar için bir çatı altında toplanabilir.
tekdüze düşünce tarzının bulunmaması ve belli bir başlığın savunucuları tarafından savunulmaması ve sürekli kendini geliştiren insanların ideolojisi olmasından dolayıdır. zira herhangi bir sağ partide, "yapacak bir şey yok gelen allah'tan geldi", "at sıfırı kırk yapar", "ya da topkapı'da şarap içirmeyiz", "domuz gribi diye bir şey yok her şey cenab-ı hakk'ın taktiridir." gibi söylemler genelin düşüncesini temsil eder, zira temel mantıkta bu vardır, sorgulamaya ya da kafatasının içindeki organı pek fazla kullanmaya ihtiyaç yoktur, bu görüşte genel başkan düşünür, üyeler sadece katılır.