solukbeniz

entry6 galeri0
    6.
  1. Geldim, buralardayım ama sanırım yakın zamanda hepten gidebilirim.
    0 ...
  2. 5.
  3. 4.
  4. rasyonel makyaja sahip papirüs tenine sahip yazar.
    klasizme tepki olarak yazar olmuş.
    şayet öyle masum ki ayakkabısının ucuna bakarak yürüyor.
    3 ...
  5. 3.
  6. açık tenli, benzi bir nevi soluklara takılan lakap.

    ----
    yine o çocuk, uzun boylu, beyaz tenli...Ne zaman kafamı çevirsem bana baktığını hissediyorum.ben de ona bakıyorum. gözleri çok farklı; incecik ve derin anlamlar yüklü. yüzünün beyazlığı, kollarının parlaklığı beni kendine çekiyor o gözleriyle. ona yeni bir isim buldum: solukbeniz. acaba kimin solukbenizi bu? benim olmasını isterdim gerçekten.

    solukbeniz beni yemeğe davet etti. tabi yalnız beni değil, bir arkadaş grubuyla ortaklaşa. neden beni de çağırdı acaba? evet dedim ve gittik, solukbeniz karşıma oturdu, ben hızlı hızlı yedim yemeğimi ve tatlıya geçtim, o ise henüz çorbasındaydı. neden yavaş yiyor yemeğini, yoksa benim hızlı yememden mi tiksindi? her neyse yemek çıkışı bir kafeye gittik. solukbeniz hep benle uğraştı. neden uğraşıyordu benle? ama hoşuma da gidiyordu bu. kalabalık bir grubun ortasında onun benle ilgilenmesi çok hoşuma gitti gerçekten. derken solukbeniz aramızdan bir süreliğine ayrıldı. bu arada onun arkadaşları solukbenizle benim çok yakıştığımı söyleyip durdular. ben ise buna çok kızmıştım. henüz bir ilişkiden çıkmış olmam, yeni bir ilişkiye hazır olmamam bunda etkiliydi ve insanların ileri geri konuşuyor olmaları beni çileden çıkarmıştı. "böyle konuşup durmayın yoksa o gelmeden gitmek zorunda kalırım" dedim ve özür dilediler.

    solukbeniz yanımıza geldiğinde sohbet küçük gruplara bölünmüştü, ben ise sadece dinliyordum. o konuşmaya başladı ve kısa bir sürede bütün bir grup sohbete dahil oldu. nasıl bu kadar bağlayabiliyordu insanları birbirine acaba? üzerinde büyülü bir şey olmalı, özellikle de gözlerinde.

    saat hızla ilerliyordu. kaldığım yurdun kapılarına kilit vurma saati yaklaştıkça tedirgin olmaya başladım. kalmak istedim, dönmek istedim her ne kadar yüreğim bunu istemese de. kabul ettiler ve hep beraber kalktık. solukbenizin arabası ile gelmiştik, şimdi ise herkes bir bahane bularak farklı yollardan dağılma arayışına giriştiler. dönerken onun arabası ile gideceğimi düşünsem de arabada baş başa olma fikri beni germişti. bu yüzden otobüsle gideceğimi söyledim. solukbenizin yüzü asıldı, ama "sen bilirsin" demekle yetinip oradan ayrıldı.

    bir gün sonra okulda tekrar gördüm onu, nasıl salına salına yürüyor, nasıl kendinden emin. sınıfa geçtik, yine tam karşımda oturuyordu. hoca başladı anlatmaya ama onu dinlemiyordum, solukbenizin gözleri beni hayal alemine götürüyordu. kendimi farklı hissetmeye başladım, onu gördükçe yüreğim cız ediyordu. onu artık aklımdan çıkaramaz oldum, yeniden aşık olmak bu olmalıydı...
    ----
    1 ...
  7. 2.
  8. Acemi biraz. Çalıntı olma iddiasına şaşıran yazar. Açık tenli ve sürekli yorgun oluşunun getirisi olan solgunluktan ötürü 'solukbeniz'.
    2 ...
  9. 1.
  10. 11. nesil yazarmış.
    hoş gelmiş ancak çalıntı gelmiş, (bkz: solukpeniz)
    1 ...
© 2025 uludağ sözlük