I have often told you stories
About the way
I lived the life of a drifter
Waiting for the day
When I'd take your hand
And sing you songs
Then maybe you would say
Come lay with me love me
And I would surely stay
But I feel I'm growing older
And the songs that I have sung
Echo in the distance
Like the sound
Of a windmill goin' 'round
I guess I'll always be...
A soldier of fortune
Many times I've been a traveller
I looked for something new
In days of old
When nights were cold
I wandered without you
But those days I thougt my eyes
Had seen you standing near
Though blindness is confusing
It shows that you're not here
Now I feel I'm growing older
And the songs that I have sung
Echo in the distance
Like the sound
Of a windmill goi' 'round
I guess I'll always be...
A soldier of fortune
Yes, I can hear the sound
Of a windmill goin' 'round
I guess I'll always be
A soldier of fortune
“But I feel I'm growing older
And the songs that I have sung
Echo in the distance
Like the sound
Of a windmill goin' 'round
I guess I'll always be
A soldier of fortune.”
(Ama giderek yaşlandığımı hissediyorum
Ve söylediğim şarkılar
Uzaklarda yankılanıyor
Tıpkı dönüp duran
Bir yeldeğirmeninin sesi gibi
Sanırım ben hep
Kaderin askeri olarak kalacağım.)
deep purple şarkısı.
bu kadar kısa tanımlamak en kolayı aslında bu şarkıyı ya da çok sevilen harika bir şarkı demek. ama bu biraz acımasızca oluyor bu şarkıyla ilgili olarak. bu şarkı belki de dünya'da yaratılmış en güzel sanat eseridir. bu sebeple daha derin tahlil yapılması tarafımca zorunlu hale gelmiştir.
sondan başlayalım:
"sanırım ben hep
bir ganimet avcısı olacağım.. "
ilginç bir çeviri hatası. fortune kelimesini ganimet diye çeviren zihniyeti kınıyorum. türkçe'deki karşılığı fırsat,şans, ganimet olabilir. ama bu şarkıda değil.
doğru çevirinin
"sanırım ben hep
umudun askeri olacağım..." olmalı. neden mi?
now i feel i'm growing older
and the songs that i have sung
echo in the distance
like the sound
of a windmill goin' 'round
bu dizeler çeviri hatasından önceki dizeler. bu arada dikkatimizi çekmesi gereken bir kelime var: "windmill". bildiğimiz yel değirmeni işte. düşünün biraz yel değirmeni sesini sürekli duyan bir edebiyat kahramanı düşünün. ya da ben söyleyeyim: don küşot. aydınlıklar için yel değirmenleriyle savaşan yarım akıllı şövalye. "umudun askeri"dir don küşot. aydınlanmak için sabırla ve büyük bir umutla değirmenlerle savaşan şövalye. her seferinde gitmek zorunda kalmış bir şövalye. bir başına kalmayı öğrenen bir şövalye. şarkı da buna atıf yapıyor aslında. yani şarkının adı umudun askeridir. bahsettiği hikayeler de bunlardır.
devamla david coverdale belki ilk kez kullanıyor drifter kelimesini bir şarkıda. zaten oldukça genç bu şarkının sözlerini yazarken. belki de ilk şarkısı. ve kendine ilk defa "drifter" diyor. bu entry'de bahsi geçen şarkılarda da değiniyor daha sonra (#1617902).
her ne kadar bir deep purple delisi olsam ve şarkılarını coverlayan gruplara gıcık kapsam da arkadaş bu opeth deyyusu ne de güzel coverlamıştır bu parçayı.bu da bir itiraftır gece gece.