ingilizce delisi olup ezanın türkçe okunmasını istemek
başörtülü ninenin başörtüsünü miting meydanlarında çekip almak
modernlik masallarıyla halka tepeden bakmak...
ezilenin yanında olmak, hak yememek her insanın içinde olandır. solculuğu sağcılıktan ayıran bir şey değildir. ayrım inanç noktasındadır.
edit: üstad attila ilhan, necip hablemitoğlu gibi bu ülkenin evlatlarına saygılar. onlar başkadır, bambaşka...
vakti zamanında fransa kralının sol yanında oturan güruhtur. mevcut sistemin değiştirilmesi taraftarıdırlar.
örnekleyecek olursak;
ülkemiz ılımlı islam modelini uygulamaya kalkarsa, bunu istemeyen ve değişmesi yönünde fikir beyan eden kişiler ister sosyalist, ister komünist, isterse de salt ırk temeline dayalı sistem istiyor olsun hepsi solcu olur.
günümüzde küba komünizme yakın bir sosyalizm uygulamktadır. bu düzenin değiştirilmesini isteyen kübalılar solcu, bu düzenin devamını isteyen özünde komünist kübalılar da sağcı yani muhafazakardır.
demem o ki sayın okur, her solcu kimse kendi sistemi ülkesinde egemen olduğunda muhafazakar olacaktır.
Solculuk utopyadir, tatli bir ruyadir. insanin dogasina aykiridir. insanoglu bencil, ac gozlu ve hirslidir. bundan dolayi kapitalist sistem dogmustur. herkes bir isin ucundan tutup bir yerlere gelmeye cabalar, tutamayanlar ise ezilir. doganin kanunudur bu.
burda butun sorumluluk devletin sirtina biner. devlet toplum icerisindeki bu dengesizlikten bir denge olusturmak zorundadir. ingiltere'de bunun cok guzel orneklerini gorebilirsiniz. kazanandan 40% vergi alip, sosyal ve ekonomik acidan magdur olan kisilere, insanca yasamalari icin yardim edilir. bu yuzden ingiltere'de en fakir insan bile duzgun bir hayat surebilir.
gonul isterki her ulkede insanlar refah icinde esit sartlarda yasasin ama malesef insanlarin hirsli ve bencil yapilari bu tur bir ortam icerisinde yasamaya musait degildir. bir taraf zengilesirken, diger taraf fakirlesir.
*kesinlikle mensubu-yandaşı olan gençleri birşeyler yapmaya, çalışmaya, silah kullanmaya zorlamak değildir
*kesinlikle karşıt görüştekinin fikirlerine karşı tekme yumruk kullanıp kendini hayvandan aşağı bir mertebeye düşürmek değildir.
*kesinlikle ne idüğü belirsiz maocu-apocu-ulusalcı arası bir adama itibar etmek de değildir.* yada paso yurt murt geyikleri sıkıp her türlü it kopuğu içinde barındıran oluşumlara...*
*adında sosyalist* geçen herşeye itibar etmemek, düşünmek, bilgi sahibi olmak, ondan sonra o kuruma inanmaktır.
*herhangi bir savunma durumu ortada yokken silah kullanmamaktır.
*en önemlisi ise kendi doğrularının mutlak doğru olmadığını anlamaktır.
peki türkiye'de bu kriterlere uyan(hepsine birden uyan! dikkat!) kaç kişi vardır? varın siz düşünün...
bakın cumhuriyet gazetesi yazarı öztin akgüç solculuk hakkında ne demektedir.".
"solun amacı, toplumun yaşam kalitesini yükselmetir...yalnız yaşamın fiziki koşullarının iyileşmeisni değil, eğitim düzeyinin yükselmesini, kültür zenginliğini, özaygıyı, toplumun gerçek gereksinimlerini karşılamaya yönelik bi iş sahibi olmay da içerir.vatandaşların eşit olduklarına inanması demektir.
sol geniş kitlelerin yaşam kalitesini yükseltmesi açısndan kapitalizmi, kapitalizmin ileri bir aşaması olan emperyalizmi engel bir tehlike olarak görürü.
sol... refahın gönencin demokratikleşmesini, bireyin toplumsal, siyasal yaşamda etkin bir rol almasını savunur.
türkiyede solun AB'ye ve ABD'ye karşı tavır alması tutarlı bir davranıştr. serbest pazar , demokrasi, insan hakları alamaması ile dünyayı sömüren güçlere destek vermemek , onlarla birlikte harelket etmemek solculuğun gereğidir.
sol emperyal güçlere karşıdır.
her konuda oldugu gibi solculukta da sığlıktan, yalakalıktan kurtulmamz gerekir..."
demokrat, iscinin yaninda , haksizliga karsi, rüsvete düsman, atatürkcü, dinine güya dincilerden gercekten daha cok önem veren kisiler bu gruba girerler.
ülkemizde, solculuğu totaliter bir geçmişi olan statükocu bir partinin sahipleniyor olmasından hareketle yanlış anlaşıldığını düşündüğüm, ırk temelli faşizan görüşlerin bile solculuk adı altında ifade ediliyor olduğunu görüp hayretten hayrete sürüklendiğim durumdur.
-ki zaten sol düşünceyi ortaya çıkaran sanayi devrimi ve sınıf mücadelelerini yaşamamış,sağlam bir eleştiri kültürü oluşturamayan bir halktan da modern anlamda bir sol felsefeyi oluşturacak argümanları sergilemesini beklemek saflık olurdu.
türkiye'de akla artık karşısında durduğu ya da durmaya çalıştığı faşizmi getirmektedir. öyle ki, incelediğinzde, solcuyum diyenlerin çoğunun aslında kürt faşizmi yaptığı ortaya çıkmaktadır. özünde güzel bir şeydir ama kapitalizmden kafasını kaldırıp gerçekten solcu gibi yaşayabilene...
solculuğun veya sağcılığın ne anlama geldiğini okuduğum birkaç kitap ve solcu/sağcı insanların hareket
şekillerinden öğrenmiş biri olarak insanların bu şekilde sınıflandırılması bana çok saçma geliyor.
bir insan düşünün bu insanın yaşama, sağlık, eğitim vs haklarından yararlanmaları veya bu haklara sahip
çıkma gayretleri bir düşüncenin tekelinde olmamalı, nihayetinde solcuların savunduğu haklar
genel insani haklardır ki bunu her insan savunmalı ve desteklemelidir.
velakin son zamanlarda şöyle bir çelişkiye de şahit oluyorum, dini inançlarından dolayı okuma hakkı
elinden alınan insanlar yine eşinin başörtüsü yüzünden linçe tabi tutulan insanlar solculuğun
yegane savunucusu olarak gösterilen zümrenin hedefi haline geliyor.
solculuk eğer kitaplarda anlatıldığı gibi halkın hakkını savunmak, sermayenin insanları ezmesini
engellemekse bunu halktan uzak, halkın dini görüşlerini tehlike olarak gören zümrenin elinde bulunduruyor
olması solculuğun mantığına aykırı olup kendi kendini yoketmekten başka bir işe yaramadığını
görüyoruz.
eğer solculuk ezilenin yanında olmak, halkın hakkını savunmak gibi insani hakların savunucusu
koruyucusu olmaksa solculuğa karşı çıkan insan olamaz diye düşünüyorum.
ama benim gördüğüm solculuk en azından türkiye'de ki solculuk düşüncesi inançlı insanların
dinine saldırmak, halkın faydasına olmayan sadece ortamı germek için yapılan çıkışlar,
kendi içinde ki farklı görüşleri, anlayışları baskıyla yıldırmaktan başka bir şey değildir.
insani düşünceler topluluğudur solculuk, içinde insanın emeğine olumsuz yansıycak düşüncelerin yok edildiği düşünce sistemdir!katılınması gereklidir, her mantıklı insanin yaptığı gibi..
birilerine yaranmak için yazmıyorum; solculuk gerçekten de bu dünya için bir şeyleri bünyeden harcamaktır. zulme karşı dikilmektir. mülkiyet hakkı ile ilgili konularda tartışabilirim fakat, insanlığın kültür birikimine kattığı artı değer azımsanacak gibi değildir. yirminci yüzyıla damgasını vurmuştur. tarihinin üzerinde durularak, bütün kırılmaları tekrar gözden geçirilerek okunması gerekmektedir. zannımca insanlık, yirminci yüzyılda olduğu gibi bu kadar çok insanla ve bu kadar büyük bir ütopyaya inanmamıştır. solculuk ağır meslektir.