solcular, toplumumuzda ve içinde yaşadığımız dünyadaki yoksulluğu sorgulayan kimselerdir. Patron sınıfının işçi sınıfına empoze etmeye çalıştığı şekilde yoksulluğun kişisel sebeplerden ve yetersizliklerden kaynaklanmadığını, aksine, bu düzen içinde ne kadar uğraşılırsa uğraşılsın, yoksulluğun ortadan kaldırılamayacağını bilirler.
kısacası bir çuval bedava patatese sevineceğine, niye patatese muhtaç olduğunu sorgular.
olmayan katkılardır. bunların tek yaptığı şey 60 yıldır "batıyoruz, yıkılıyoruz, gidiyoruz" diye ağlaması. ha bir de girdikleri seçim kendi lehlerine çıkmaz ise kesin karşı taraf hile yapmıştır. türkiye cumhuriyetinin ilk gizli oy açık tasnif seçimine bakın ne dediğimi daha rahat anlıyacaksınız. hoş o seçim de cumhuriyetin ilanından 25 yıl sonra yapıldı. o kadar demokratik yani bunlar.
türküler ve marşlar bile başlı başına bir kazanımıdır solcuların bu ülkeye! ve eğer bugün işçiler, kadınlar, adaletsizliğe uğrayanlar bir nebze de olsa seslerini yükselterek haklarını isteyebiliyorlarsa, zamanında "gerçek solcuların ve devrimcilerin" -lütfen terör Seviciler üzerlerine alınmasınlar - verdikleri mücadelenin ve gösterdikleri dik duruşlarının bir semeresidir bu! yoksa burjuvazinin ve şirketokrasinin birer maşası olan özellike de sağ partilerin işçi, emekçi veya ezilen ve sömürülen diye bir dertlerinin olacaklarını pek sanmıyorum!
bu soruyu sağcıların ülkeye katkıları diye sorsak daha doğru olur. kaç iktidardır bu ülke sağcıların elinde ve neler yaşadı. bu sağcıların zaten sürekli olarak solculara karşı bu tutumu tuhaf geliyor. ulan bu ülke en son ne zaman sol bi iktidar gördü. kaç senedir anasını bellediler ülkenin.
şuan azıcık kendini savunabiliyorsan, insan yerine konuluyorsan sol sayesindedir. dünya genelinde bu böyle. zamanında insanlar canlarını verdi haklarını kazanmak için. sol baskıya gelmez, direnir. oturduğunuz yerden bok atmak kolay tabi.
Sayısız şiir, türkü, edebi kitap, fikir, terim, ideoloji, renk, sanat eseri vb. insanı hayvanlardan ayıran, ruha hitap eden, kıymetli ve ölümsüz ürünler.