solcuların köy enstitüleri ağlaklıkları

    1.
  1. günümüzdeki chp yi referans alarak, çeşitli önermelerde bulunan yazar atraksiyonu.*
    cahil kesimlerce bilinenin aksine köy enstitüleri atatürk değil, ismail hakkı tonguç projesidir. ismet inönü tarafından değil* menderes döneminde kapatılmıştır. fevzi çakmak ve koro heyeti tarafından ismet paşaya diretilen " ne zaman kapatıcaz bu komünist yuvalarını" diretmeleri, ismet paşanın oy kaygıları ile birleşir ve* başından beri en büyük savunucusu, destekcisi olan inönü, kapatmak yerine desteğini çeker. "solcuların ağlaklığı" bölümüne geldiğimiz takdirde işler iyice sarpa sarmaya başlar. çünkü solculardan ziyade, kapatılma gerekçesini ve ideolojisini başarı ile benliğine yediren * kesim dışında kalan herkes, o günleri kaçırılmış bir fırsat olarak değerlendirir. önermedeki solcu tanımına uymayan birisi olarak, bunun paralelinde söyleyebileceğim tek şey (tabiki kendi görüşüm): köy enstitülerinin kapatılmasını nefretle anmak, kaçırılmış fırsattan ders çıkarmak için balık hafızalı halk bilincini uyanık tutmak ağlaklıksa, ağlamayanın ta mına koyayım. sevgiler.

    köy enstitüleri hakkında bilgi ve anektodlar için açıklayıcı nitelikte olduğunu düşündüğüm bana ait olan entry (#7280398)

    edit: kelime hataları düzeltildi.
    3 ...
  2. 2.
  3. aklı selim tarafsız birinin ağlaklığı kadardır. bugün olmayışına değil, o dönemler yok edilişine ağlar. ayrıca köy enstitülerinin 1954 yılında kapatıldığı düşünülürse, "ismet inonü kapatmıştır" iddiası büyük gaftır. veya "gericilerin oyununa" geldi iddiası da oldukça sığdır.

    1947 gibi dünyanın çehresinin kanlı bir şekilde değiştiği dönemde, durumu bu denli sığ argümanlarla analiz etmek bilimselliğe uzaktır. stalin, abd, toprak reformu, toprak ağaları ve bu ağaların rejim karşıtı söylemlerle anadolu' da cirit atması falan bunları eğri oturup doğru konuşalım.

    türkiye, siyasi tabanı oluşmamış bir ülkedir. ve türk siyaseti üzerinden, sol eleştirisi yapmak sakat bir bakış açısıdır. bugün hala görüyoruz ki, bazı çevreler inönü chp' sine "sol parti" diyebilmekte ve bunun üzerinden sol eleştirisi yapabilmektedirler. ha solun gelişiminde chp' nin artısı eksisi nelerdir bunlar tartışılmalıdır elbet. ancak türk siyasetinde solu, sağın tanımladığı düşünülürse; siz hangi soldan bahsedebilirsiniz? chp' ye bir zamanlar komünist dendi, sonra sosyal demokrat oldu, şimdi ise faşist deniyor. mevzu inönü' yü savunmak değildir lakin; menderes gibi, tek bir parmak işaretiyle vatandaşı başkasının savaşına siper etmekten çekinmeyenlerin hayat hikayeleri yazılırken, ikinci dünya savaşı bataklığından ülkeyi uzak tutabilen bir siyaset adamını tu kaka ilan etmek kusura bakmayın ama cahilliktir ve art niyet aranması gerekir.

    son dönemlerde gereksiz olunmuş, cıvıtmış adam kayırmalarla işleyen köy enstitüsü nedir abi? demirel kimdir? böyle mi dönem analizi yapıyoruz biz. hala solu, sağın söylemleriyle mi eleştiriyoruz? mantığa bak yahu. türkiye' nin siyasal serüvenini ve bu kaosta solun yerini analiz etmek, ne bu sözlüğe sığar ne de benim zamanıma.
    2 ...
  4. 3.
  5. "aklıma matbaanın şeytan icadı olduğunu söyleyenler gelmedi değil" diyen zihniyeti kınayarak başlamak istiyorum. Bu bağnaz mantıkla yola çıkarak sol cepheyi eleştirebilen zihniyetin mantıgından şuurundan şüphe ederim. sozlukte bir çok entrymde savundugum gibi bazı şeyleri şeytan icadı olarak gören zihniyet ancak "dinci" zihniyet olabilir.(Dindar değil, bizde dindarız.) O zihniyet, Osmanlı devletinin uzay araştırmalarını engellemek için dünyanın ilk teleskopuyla "aydaki meleklerin bacaklarını izliyorlar" diyen zihniyetle aynı olabilir ancak.nitekim bu cümleyi sarfeden de kraldan çok kralcı bir şeyhül islam, yani bir dincidir. Bu ülkeye büyük kötülükleri yapanlar hep sağ iktidarlar olmuştur. Ancak nereden edindiklerini bilmediğim dansöz kıvraklığıyla hep bir şekilde olaylardan sıyrılmayı bilmişlerdir. (bkz: Süleyman Demirel) Hep bir " tek başımıza yapamayız" söylemi içerisinde olan sağ iktidarlar tabiri caizse mabadı birilerine dayama gereği duymuşlardır. Dayadıkları adamlarda hep aynıdır garip bir şekilde. Mabadı kasıklarına yapışmış bulan adamda kimi zaman yalnızca sürtünmüş (bkz: süleyman demirel), Kimi zaman bademciklere kadar zorlamış (bkz: Adnan Menderes) kimi zamanda "bişey yapmıyorum korkma" diye kandırarak darmadagan etmiştir mabadı. (bkz: Turgut özal)Birde ne oldugu henüz belli olmayan olayla vardır. Kapısı kapalı bir odanın içinden gelen "ooh devam et, devam et" çığlıkları olayı tam anlamıyla tanımlar. En tehlikelisidir, doymak bilmeyenidir. Yaptıgından utanan bir hayat kadını edasıyla hareket eder ancak tek düşündüğü eylemin sonunda kazanacağı paradır (bkz: R.T. Erdoğan)
    3 ...
© 2025 uludağ sözlük