Anca cahilleri kandırırlar. Gençlere karışmayın alkol alsın sevişsin derler sonra kadın cinayeti olunca devlet niye önlemiyor derler. Tek bildikleri içki içmektir buna rağmen hükümeti devirmek isterler ama anca içki şişelerini devirir bu ayyaşlar.
efendime söylemeyim bu adamların her şeyi en iyi ben bilirim triplerine bir örnek de "solcular sorgularlar, eleştirirler; sağcılar biat ederler." retoriğidir. üç beş örnekten yola çıkarak böyle iddialı bir genelleme yapmalarına rağmen bilimsellik iddiasında bulunmaları ise ayrı bir dumur konusu. ayrıca ben şahsen bugüne kadar "gerçi marx amca da şu konuda biraz eksik kalmış. şu konular üzerinde fazla kafa yormamış." diyen solcu görmediğimden midir nedir solcuların biatçı olmadığına inanasım gelmiyor.
sağcıların "hiçbir şeyi bilmeyiz, büyüklerimiz bilir" tribinden evla tavırdır. solcular, sorgulamaya, eleştirmeye, öğrenmeye ve öğrendiklerini paylaşmaya meraklıdırlar. sağcılar, sorgulamazlar, hiçbir şeyi gerçek bağlamında eleştirmezler, birşey öğrenmeye çalışmazlar, basit düşünürler, dünya onlara göre ak ve karadan oluşur, gri nedir bilmezler, bilimi ve öğrenmeyi zararlı buldukları bilinir ve sadece biat eder, slogan atarlar. bu nedenlerle, sağcılar aynı dili konuşamamanın ezik kıskançlığını yaşar ve solculara düşman olurlar. (bkz: kıskanma ne olur, oku senin de olur)
- biz bilimseliz olum, bilim biziz!
+ marx falanca kitabında diyor ki....
- yok ya, o kısım yanlış tercüme edilmiş olmalı. koskoca marx bu sonuçta...
+ okumadın mı yoksa?
- yok, ben dergi okuyorum daha çok.
+ haklısın tabii. bilimsel sloganlar da gerekli...
halkın yarısının desteğini almış bir başbakanı, devletin üniversitesinde, herkese açık olan bir kurumda "defol" nidalarıyla karşılamaları bu tribe örnek olarak verilebilir.
sekiz küsürlük üniversite hayatımda solcularla ilgili edindiğim en bariz izlenim. bu arkadaşlarda öyle bir özgüven var ki, tüylerim diken diken oluyor yemin ederim. elinde bir tek delil dahi olmasa, en afaki düşüncelerini anlatıyor olsa da gram tereddüt yaşamıyor bu adamlar. gözümüzle gördüğümüz, bariz gerçekleri bile öyle anlatıyorlar ki şaşırıp kalıyor insan. gerçek dünyadan bu kadar mı uzak kalınır diye iç geçiriyor, allah'a şükrediyor.
kimin faşist olduğuna, kimin özgürlüğe hakkı olduğuna karar vermelerini anlatmıyorum bile.