malesef uludağ sözlüktür. sol argümanları savunduğunuzda, halkçı, emekçi, eşitlikçi doneleri entrylerinizde anlatmaya çalıştığınızda eksileri yemeniz durumunu devamını getirir. fikir ve ifade özgürlüğünü savunan muhafazakar kesim, aynı özgürlükten yararlanan solcuları anında eksilerler. eksileme hakları tabi ki vardır, lafım yok. ama anında dinsiz yaftasını yersiniz. beyinsizler, haberlerden duyduğu politik yalanları gerçek zannedip, buralarda başbakanın ağzından duyduklarını söylerler. hali hazırda iktidar da oldukları için de bir rehavetle, bir keyif ve rahatlıkla söylerler.
olsun, buda geçer. inanıyorum ki birgün bu halk silkinir ve kendine gelir. işçi olmanın ve emek sahibi halk mensubu olmanın şerefi, birgün galip gelir. umarım bir gün türkiye, amerikan uşağı olan hükümetlerin fake'lerini yemeyecek kadar gözü açık, kendi halkının çıkarlarını gözeten, özelleştirmelerle vatanı satmayan, paranın değil hukukun borusunun öttüğü, babası zengin olmayanların da insan gibi yaşadığı, devletin gerçekten 'devlet baba' olduğu bir yönetime kavuşur.
(sizin eksilemeleriniz benim gururumdur, keşke ideolojilere saplanmayıp, bu adamlar neler söylüyorlar diye 2 dakika oturup düşünseydiniz).
böyle düşünenler varsa gerçekten üzüldüm burada her fikir tartışılmalı herkes görüşünü
belli etmeli bir milliyetçi olarak kimsenin dışlanmasını istemem
inadına artı verdiğim entry. hayır söylediklerine katılmıyorum ama saygı duyuyorum.böyle anlattığı gibi yada hissettiği gibi olmamalı. bu arada artılara eksilere pek takmamak gerek diye de düşünüyorum.
bu sözlükte, eğer solcuysanız, duymadığınız hakaret kalmaz. sol kelimesini sadece bir yön tarifi zannedenlerden 'çakma solcusun olum sen' laflarını duyarsınız, bazılarından 'yaktım oğlum seni' leri duyarsınız. ama yine solculuk ruhunun verdiği bir direnme duygusu ile yine konuşmaya, yazmaya, fikir sunmaya devam edersiniz. her insanın adı bile farklıysa, düşünceleri nasıl aynı olsun. ama bir görüşe 'yanlış' demek için, biraz 'bilgi' sahibi olmak lazımdır.
çünkü hayatta, sırf bir siyasi ideoloji değil, herşey, ne tamamen doğrudur, ne de tamamen yanlıştır. her görüşten, kültürünüze katabileceğiniz 1-2 birşeyler vardır.
dışlamak dışlamamak mevzu değil, mevzu şu ki kardeş karşısındakini anlayamayanların varlığı. empati yoksunu yavşakların soyu tükenmedikçe bu da aşılamayacak.
herkes herkesi dışlayabilir, ama herkes herkesi anlayamaz. her boku bildiğini sananlar facebookta komik video paylaşmaya devam etsin ama onları da pek takan olduğunu sanmıyorum.
karl marx, işçilerin dünyaya, kendilerine ve işlerine yabancılaştırıldıklarından bahseder. (bkz: alienation) bugünkü işçi sınıfı sorunlarını düşündüğümüzde de aynı problemler şekil değiştirerek devam etmektedir. işçi sınıfının gururu tarzı söylemler, böyle bir zalimlik altında yaşamaya katlanarak, hayat mücadelesi vermekten gelir. bunun kökeni budur. marx söylemedi diye kimse söylemeyecek mi? marx'ın teorisi olan bilimsel sosyalizm, 100 kere eleştirilmiş, onlarca defa üzerine farklı ideolojiler oluşturulmuştur. bunlardan birisi, rusya'da devrim ideolojisi olan leninizm'dir. lenin, marx böyle demiyor deseydi, sosyalist devrim olmayacaktı. lütfen biraz düşünelim konuşmadan önce.
maşşallah burda ne arasan var. sapığı, sağcısı, solcusu, milliyetçisi, yobazı, kemalisti, ataisti, pkk lisi....vs. herkes kafasına göre fikrini yazar geçer isteyen iyi oylar isteyen kötü, isteyende hiç o başlığa girmez zaten. yani dışlasa ne yazar dışlamasa! sözlüğü sözlük yapan, türkiye gibi çakma demokrasi ile yönetilen bir ülkede sadece sözlükte özgürce yazabilmektir. avrupada filan tutmuyor bu tür sayfalar, orda heryer sözlük.