sağcılar bir menfaat etrafında sinekler gibi toparlanıp anlaşırken solcuların bir türlü birleşip anlaşamaması durumudur. solcuların meselelere eleştirel bakışı sebebiyle oluşan bu durum batı ülkelerinde eleştirilerin sistematize edilerek kopmaların önlenmesinin sağlanması sayesinde gücün kaybının önlenmesi sonucunu doğurmuştur. ama türkiye'de bunu becermek oldukça zordur. türkiye'de sol derken elbette chp veya dsp'yi kastetmiyorum. sağcılar anlaşmaları ve iş kotarmaları ile övünürler ama yaptıkları şey sol'dan bakıldığında yağma hasan böreğini mideye indirmekten başka birşey değildir. % 47 olsalar da şu andaki kokuşmuşlukları sadece aksırıncaya tıksırıncaya kadar devleti yemek için oluşturdukları bir birliktir.
1-2 hafta önce hayrettin karaman zaman gazetesindeki bir yazısında üstü kapalı bir itirafla bu i.nelerin ipliğini pazara çıkarmıştır. öz olarak diyor ki "bizden diye bazı insanlar işlerini iyi yapamasalar da ihaleleri onlara vermek, bizden olmayıp da işini iyi yapacak olanlara ihaleyi vermemek islamiyete uymaz". elbette isim vermiyor ama üstü kapalı olarak akp'yi ve doğal olarak tayyip'i eleştiriyor. bu anlamda gıcık olsam da zaman gazetesini kutluyorum. zaten hayrettin karaman'ın akıllı ve dürüst bir din adamı olduğunu zaten biliyordum. ama susması beni hasta ediyordu. artık konuşuluyor, bu güzel.
iletişim kurmak yerine belden aşağı çalışmalarından kaynaklanan şey. burada doğrudan başlığa oynuyorum altındaki entrye değil. yani solcuların sağcılarla anlaşamamasına. solcuların büyük çoğunluğu sağcıları kendi seviyesinde görmez bile, bunlar ya kafatascı olur ya ümmetci, muhtemelen atatürk'ü de sevmezler diye bakarlar. iletişim kurmadan nasıl bu kadar çok yargıya vardıklarını ise anlamak mümkün değildir. en basitinden ak parti'ye verilen oyları bile kömür ve makarnayla açıklamaya çalışanları var. bu tiplere sadece gülüyorum başka bir şey yapmaya değmez. halkın yüzde 60'ı aptaldır sözünü onaylayan eblehleri de mevcuttur ki ıslak sopayla dövülmesi gerekir.
aslında çoğunun fikirlerine sahip çıkması ya da sabit fikir diye niteleyebileceğimiz kadar katı fikirleri olması nedeniyle gerçekleşen eylem.
etrafta bu kadar çok sol parti olmasının nedeni de budur. hiçbiri karşısındakini dinlememeiş bu yol benim yolum ve en doğrusu bu diyerek ortaya çıkmış yeni bir parti kurmuş 3-5 kişiyi etrtafına toplamış , birkaç gösteri, birkaç eylemle de adını duyurmuş olması ona yetmektedir. ne de olsa önder olmuştur.
sağcılarda ise bu sistem çok çok farklı bir şekilde ilerler. mefaat çerçevesinde düşünce kalıpları değişir, birbirleriyle 3-4 kez koalisyon yapıp her seferinde de kavgalı ayrılmalarının nedeni budur.
70'li yılların etkisiyle yaptığımı bu ayrımın günümüzde radikaller dışında bir örneği kalmamıştır. toplum artık daha farklı bir çizgide ilerlemeye başlamıştır. sağcılığın yerini partizanca bir liberallik almıştır. parti liderinin bir sözü ile bütün değerler yıkılıp yerine yenisi inşaa edilebilir duruma gelmiştir.
solda ise yıllardır eleştirdikleri milliyetçilik, ulusalcılık hakim olmuştur.
radikal örgütlenmelerin güç kazanması da işte bu nedenle olmaya başlar. taban yukarının farklılaşmaya başladığını düşünerek ya ona uyum sağlıyor ya da onu öteleyerek daha radikal bir eğilime kayıyor.
fikirlerinin çürümesinden kaynaklanan durum. hepsi acaba hagimizinki daha az çürüdü diye dövüşüp duruyorlar birbirleriyle. bir de davaya ihanet eden var etmeyen var herkes aynı erdeme sahip değil falan.