sağını solunu bilmeyen kişi başlığıdır. yıllarca üniversite okuyan biri olarak, ülkücülerin, solculardaki yüreğin yüzde birine sahip olmadıklarını biliyorum.
bu kişiliksiz yapay ideolojiden bir de film veya dizi çıkması beklenemezdi tabii.
edit:bu eksileyen arkadaş ta ülkücülüğün bir tane düzgün bir yanını ispatlasın atayım kendimi dereye.
siktir boktan, dandik, yanlı bir dizi. o dönemleri anlatan diğer diziler gibi. kahraman hümanist solcu, faşist katil ülkücüye karşı. aman ne güzel, aman ne gerçekçi. ondan sonra bu diziyi izleyen yarım akıllılar da solcuları masum, ülkücüleri katil sanıyor. üzücü olanı ise bu yarım akıllılardan sözlüğümüzde de bolca olması.
ülkücüler tarafından pankartlar ile protesto edilen dizidir.
haber kaynağı protestonun ahmet'i sıkıştıran ülkücü vatansever kardeşlerimizin "şimdi seni kim kurtaracak?" dediği sahneden dolayı gerçekleştiğini yazıyor. ben yapımcı ve yönetmene bu kardeşlerimizin gönüllerini almak için önümüzdeki bölüm şık bir katliam sahnesi koymalarını rica ediyorum.
vatansever arkadaşlardan bir tanesi, istanbul üniversitesine şık çalımlar, zarif vücud hareketleri ile girip bombaları patlatıversin öğrencilerin orta yerine. ondan sonra ağzında gül, bozkurt çekerek istiklal marşını okusun. her dizi itin götüne sokuyor bu adamları. oysa tarihe altın harfler ile yazılmış şahane icraatları var. ne diye bu konular ön plana çıkartılmıyor anlamıyorum.
sağ zihniyetin, ABD tarafından 70'lerde kafalarına işlenen "bu solcuların hepsi sovyetlere çalışıyor" masalına hala daha dört elle sarıldığını anlamamı sağlayan eleştiri.
arkadaş Sovyetler'in arşivleri dımdızlak açıldı. KGB'nin falan ne halt yediği biliniyor. Madem Deniz Gezmiş'inden Dev-genç'ine, türkiye işçi partisinden halkın yolu'na dek bütün gruplar sovyetlerden emir alıyordu, neden bu emirlere dair tek bir belge gösterilebilmiş değil?
not: ha şu var ki, 70'li yılların sol hareketinde sovyetçiler vardı. Ama bu küçük azınlık, milli devrimcilerden maoculara kadar diğer tüm kesimlerce dışlanır, rus emperyalizmi yaptıkları, sosyal faşist oldukları söylenirdi.
(bkz: sosyal faşist)
türkiye'deki amerikan sovyet çatışmasını, amerikancı sağcılarla bağımsızlıkçı solcuların çatışması gibi gösteren örneklerden bir yenisi... aga, bu sovyet bayraklarıyla bağımsızlık propagandası da hep temzi yüzlü, bomba nedir bilmeyen, adam öldürmeyen, masum tiplere yaptırılıyor ya, orası enteresan filmin..
öyle bir geçer zamanki dizisinin, aile dramı dizisinden eksenini kaymaları durumunda dizinin ömrünün uzun sürmeyeceği düşüncesindeyim. Hatırla sevgili ve bu kalp seni unutur mu örnekleri ortada mesela.
Mesela Hatırla sevgili sol görüşlü senaristlerin yazdığı bir diziydi fakat arada sırada abartının gözüne soksalarda karşı görüşe göre dengeli olma çabası içinde idiler. Mesela dizideki ülkücü yaşar ve ona aşık olan bir nebze yaşar'ın görüşlerini benimseyen ışıl karakterleri gibi.
Fakat dizi daha sonraları yeni sezonunda iyice sol görüşü göklere sağ görüşü itin götüne sokmaya başlayınca bir kaç bölümde finali gördü.
Bu dizide bu bakış açısı ile erken finali görmesede reyting konusunda çok kan kaybı yaşar. Yukarıdaki bir arkadaşın tespitide çok yerinde dizide solcu gençler yakışıklı sağcı gençler ise şehir kaçkını tipler tarafından canlandırılması da bu taraflılığa güzel bir örnek.
diziler şekil olarak zaten filmdir. yani 'bu film değil lan dizi' diyenlerin cahilliğine şaşıyorum. (bkz: dizi film)
öyle bir geçer zaman ki diye bir film. beş para edermi diye sorsanız etmez derim. bir programın kalitesi rating ile ölçülmez. zira ratingle ölçülse uğur dündar ın en dürüst adam, arka sokakların ezeli geride bırakacak akıl dolu(!) senaryosu olması gerekirdi.
öyle işte. kanal d gene propaganda peşinde. solcularıda kullanıyor. kendi çapında kamuoyu oluşturacak işte. yok türkan mış yok fatmagülün suçu neymiş. aydın doğan amca koç gibi babasıyla buralara geldi. sonunun cem uzana dönmemesi için çırpınıyor.
dizi ile filmi birbirinden ayıramayan sözde vatanseverlerin g*tüne giren önermedir.
öyle bir geçer zaman ki adlı dizide 60'lı yılların siyasetinden ötürü devrimci ve milli(!) görüşe sahip kişilerin yaşadığı olaylar sergilenmeye çalışılıyor. o zamanlar bu sorunun adı sağ-sol karışıklığıydı. şimdi ise türk-kürt karışıklığı gündemde. ülkeyi bölmek isteyen hain kişiler için senaryo hep aynı. sadece ismi değişik.
6. filo 60'lı yılların en çok konuşulan siyaset gündemiydi. emperyalizm, ingiltere'de sanayi devrimiyle birçok alana yayılma fırsatı bulmuş sömürgeciliğin günümüz modern adıdır.
amerikan mandasına (himayesine) karşı koymak; kendini türk hisseden her türk vatandaşının göstermesi gereken tepkidir.
şimdi 60'lı yıllarda, oturduğun evin mahallesindeki bardan sarhoş çıkan ve sen gece yatağında mışıl mışıl uyurken tüm mahalle sakinlerini ve seni yaptığı gürültüyle rahatsız eden, uykundan uyandıran 2 tane andaval amerikan askeri düşün. ne tepki verirdin?
"ooo, çağdaş amerikan askerlerimiz mi gelmiş, buyursunlar efendim gece gece uykumuzu hangi şerefle bölmüş" mü derdin?
üstelik senin toprağında seni rahatsız ediyor. hangi akla hizmet olarak, kimden izin almış da senin toprağını, senin ülkeni kalleşçe sömürme hakkına sahip olmuş?
kimse o yıllarda yaşamadan yorum yapmasın mümkünse. en azından ağzından konuşsun. kaba etinden değil...
