sağ ve sol kavramları fransız ihtilalinden dönemimize miraz kalmış yön ayrımıdır.sağcılar krallığı istemekde, solcular demokrasiyi.günümüzde farklı şekilde algılanmış düşünce biçimidir.
türkiye'de ise, sağcılar normal, dünyanın geri kalanı gibi muhafazkar ve demokrattır, solcular dünyada asla bulunmayan, sadece türkiye'ye has ilginç bir türdür.
"sol, geniş kalabalıkların refahını, ışığa kavuşturulmasını, fizik ve moral kalkınmasını ister. sabırsızdır, gençtir. zafer uğrunda birçok fedakarlıkları göze alır. tecrübesizdir. devrimin ve büyük reformların bütün haksızlıklara son vereceğine inanır.
sağ, sayıya değil değere önem verir. daha önce kazanılmış hakların devamını ister. kalabalıkları yok sayar, vesayet bulundurulmalarına taraftardır. yerleşmiş kuvvetlerle oynanmasına razı olmaz, karamsardır. devrimlerin faydadan çok zarar getireceğine inanırlar'
iki tarafta birbirlerini yiyip, bu ülkeyi kutuplaştırarak emperyalistlerin ekmeğine yağ sürmekten başka hiç birşey yapmadı.
şimdi ise solcu sağcı bitti kürt türk kavgası başladı bu işte yine kimin parmağı var yine dış güçler tabikide.
ülkemiz için net olarak içi dolduramayacak kavramlarla değerlendirilen kişilerdir.
kast edilen sağcılar ve solcular vatansever olanlarsa; yıllarca hemen hemen aynı şeyler uğruna mücadele etmelerine rağmen, mal gibi birilerinin gazına gelip birbirlerini boğazlamaya kalkmışlardır.
birbirlerinden daha bilinçli yada fazla vatansever değillerdir.
bu arada tüm bunlar olurken köşesinde izleyen hatta kimi zaman kışkırtıcı rolü yapan dönem liboşları ve dincileri bugün bu kesimlerin çektiği acıları sahiplenip; mağdur edebiyatı yapmakta, demokrasi naraları atmakta ve hala kendilerini ve kendilerinin geçmiş acıları sömürmekte, çıkar elde etmektedir.
bir baksalar mücadele ettikleri şey aynı, onlar kavga etmeye devam ettikçe malı götüren götürüyor. hala...
ak partinin oy arttırma gayretiyle yer yer epeyce kullandığı ve istismar ettiği bir zıtlaşma. ne var ki yurdum geçmişi ve demokrasi kültürümüzün o kadar da oturmadığı dikkate alındığında körüklenmesi zararlı olan bir zıtlaşma aynı zamanda.
Kendini solcu ya da sağcı olarak tanımlayanlar maldır. Ve ülkeyi bölmeye çalışan dış mihrakların oyununa geliyorlardır.
Not: dış mihraklar kelimesini 2 şakirtin ağzında duyupta "dış mihraklar, faiz lobisi sevehe sevehe" diye komik olmaya çalışanlar da tam anlamıyla birer aptaldır.
çoğunluğun her iki tarafa da mensup olmadığını hatta her iki tarafı da aşağıladığını ortaya çıkan iki gruptur. 2sini de onaylamam diyenin sığ bir zihniyetten uzaklaşması pek zordur. insanın bir fikri olur 2 taraf varsa en küçük ihtimalle bile 1 tarafa kayar.
fransız devrimi öncesi 1760'lı yıllarda baskılara dayanamayan kral 16. louies, kurucu meclis'i versailles sarayı'nda toplamak zorunda kalmış ve bu toplantıda, kral 16. louis'in veto hakkını savunan soylular ve ruhban sınıfı oturum başkanı mounier'in sağ yanında, kralın böyle bir ayrıcalığının olmasını reddeden, yönetimde hak talep eden, bunun için köylü sınıfın yanında olan burjuva temsilcilerinin de sol tarafta yer alması ile sağ ve sol kavramları siyasi literatüre girmiştir.
fransız devrimi öncesi monarşiyi ve aristokratlara ayrıcalıkları savunan kişilerin sağ yanda olmalarından hareketle, muhafazakar, değişime açık olmayan, toplumun üst tabakasının görüş ve çikarlarını savunan kişiler sağcı, hak talep eden, köylülerin yanında olan her türlü ilerici, yenilikçi, dönüştürücü, kalıpları yıkıcı, halkın yanında olan görüşteki kişilere ise solcu denildi.
günümüzde ise sağ ve sol ekonomi anlayışını ifade eder. yani bir parti sağcıysa sermaye sahiplerinin istekleri doğrultusunda hareket eder ve onların gelişimini sağlar. günümüzde buna kapitalizm deniliyor. sermaye sahibi dev şirketler bu şekilde oluşuyorlar. eğer bir parti solcu ise halkının gelir seviyesi ekonomi politikasının asıl amacıdır. sermaye sahiplerinin istekleri yerine getirilebilir ama esas önemli olan halkın istekleridir ve halkın çıkarları doğrultusunda sermaye sahiplerine güle güle denilebilir. her şey halk içindir. her şey işçi ve emekçi içindir...