Solcular sinektir, asla başarıya ulaşamazlar ama her daim mide bulandırırlar, kafa şişirirler. TOMA sinek ilacıdır, onu sıkınca dağılırlar. Bunlar yüz senedir bu topraklar üzerinde komünizm, sosyalizm gibi geri kalmış düşünceleri buralarda yaymaya çalışırlar, cahil ve aklı kıt olan insanları etkilerler, ama asla sonuca ulaşamazlar, sadece sokaklarda slogan atıp kimsenin siklemediği eylemler gerçekleştirirler.
enteresan fraksiyonlardan oluşan bir topluluk. ''sol'' dediğimiz şey, tarihsel bağlamda, dünyada ve türkiye'de çok farklı bir seyir izliyor. bunu en son yaşanan ''bayrak indirme'' vak'asında müşahede ettim. sol gruplarının hepsinin bu olaya verdiği tepki değişikti. şimdi ben burada sol derken, kendisini siyasî yelpazenin soluna konumlandıran grupları/kitleleri kastediyorum, yani daha sonra birisinin gelip, ''senin şu dediğin esasen solcu değildir, emperyalist işbirlikçisidir, enternasyonalist görünümlü faşisttir, sermayenin adamıdır!'' demesi beni enterese etmez. onu kendi aranızda çözersiniz. şimdi ben diyeceklerimi bir söyleyeyim de:
gezi olaylarında müttefik olan tüm sol gruplar, yukarıda bahsettiğim olaydan dolayı birbirine muhalefet etmekte. ulusalcılar, kemalistler, kendilerine türk solu diyen gençler, 'yurtsever'lik adı altında milliyetçilik pompalayan gençlik örgütleri (tgb başta) gezi parkı'ndaki kürtçü devrimcilerle yaptıkları ittifak anlaşmasını bozmuş vaziyetteler. şimdi devrimci sosyalistlerle bu sol fraksiyonlar kavgalı. lice protestolarına insanların yaptığı müdahalede bunları gördük.
solculuk uydurma bir kavramdır. sosyal demokrat olmanın adabına uyana solcu denir; sabah akşam recep'e ana avrat küfredip, faşist ve diktatorya hayali kuran ergenlere değil. bu ergenlerin dengi sağcılarda şeriat hayali kurmaktadır faşist anlayışlarıyla.
halk arasında yol kenarında uzanan yeşil canafardan farkı yoktur, nitekim ideolojisinin peşinden koşan kendi halinde devlet hariç kimseye zararları olmayan kimselerdir.
sol, bir siyaset bilimi kavramıdır. genelde sol akımlar diye lanse edilir. fakat sol çok geniş bir yelpazeyi ifade eder. türkiyedeki sağ sol tartışması son derece anlamsız ve çağ dışı kalmıştır artık. artık öyle bir dünya mevcut değil. sscb nin yıkılmasıyla aşırı güç kaybetti sol sistemler. fakat ortodoks komünizminin, sovyet komünizminin marksizm e verdiği zararlardan kurtarabilecektir bu yolla kendini sol. bir yıkımdır ama yeni bir doğumdur aynı zamanda.
chp tarafindan anlamsizlastirilmistir. diger yandan tum dunyada karma sistemler yayginlasirken guclu kalmasi da zordu. turkiye de solcu demek alevi ya da ataturkcu demekle esanlamli hale gelmistir.
hala bazı salakların dinsiz olmakla karıştırılmamalıdır diyerek kendiyle çeliştiği kavram. ulan kendine solcu der ama dinsiz demeyin bize der. sanki dinsiz olmak kötü birşeymiş gibi orada burada öter durur bu kırıklar. sen önce kafandaki tabuyu yık sonra solcu ol denmesi gereken güruh da solcuların içinde bolca vardır.
günümüzde sağcı veya solcu kavramları çok sığ siyasal kavramlardır. kapitalizmin hegemonyası sonucu radikal sosyalist akımlar hariç sol ile tarif edilen akımlar liberalist yaklaşımlarda bulunmuş birbirlerine yaklaşmış, gelenekçi neo liberalist ülkeler hariç, dünyada karma sistemler baskın hale gelmektedir. küreselleşme ve teknolojik gelişmeler artık siyasal kavramları etkileyecek birincil aktör olacaktır.
cebren bir bölgeye girmeyi, oradaki faaliyetleri işletmez hale getirmeyi, demokratik hak zanneden; demokrasiden zerre haberi olmayan 'angut'ların savunduğu insanlardır.
biz buna mahalle jargonunda mekan basma deriz. solcularsa demokratik hak der, fark budur.
bugünler de fikirlerin ifade edildiği bir paneli cebren basıp, insanların konuşmasını engelledikten sonra, ''bilimsel, aydınlık fikir özgürlüğünü'' savunduklarını söyleyen; konuşmaya çalışan öğrencilere ''işte bu arkadaşımız da sempatizan bir arkadaşımız'' diyen kıçı kırık bir kızın liderlik ettiğini gördüğümüz güruh.
bu kadar çelişkilerle dolu bir zihniyet tarihte görülmemiştir, en azından türkiye'de. yani diyorlar ki, ''bizim dediğimiz doğrudur, başkaları konuşamaz.'' aynısını sağ hükümet yaptığında ''ama düşünce özgürlüğü, vicdani kanaat'' diye zırlar bunlar. oğlum eleştirdiğiniz şeyi kendiniz yapmasanız bari, saygıya mazhar olursunuz. en azından ben size ''güruh'' değil, ''grup'' derim, o mertebeye ulaşırsınız. ama yok...
velhasıl günümüzde popüler sözlüklerde ortaya çıkmış ''solcu.avi'' ifadesinin birer tezahürüdür bu arkadaşlar; iş kendilerine dokundu mu, sevgi pıtırcıklarıdırlar ama kontrol kendilerindeyse, hepsinin içinde sakladığı lenin'ler, stalin'ler ortaya çıkıyor.
