Türkiye de sağcılık solculuk ve dünya gündeminde sağcılık solculuk çok farklıdır.
türkiyede solculuğu bir takım zengin kişiler ve aydın , okumuş , bilgili kısım savunurken sağcılığı fakir , bilgiden yoksun kişiler savunmaktadır.
dünya gündeminde sağcılığı zengin ve üretici kısım savunur , solculuğu ise işçi ve fakir kısım savunur.
sebebi şudur. sağcılık özelleştirmelere dayalı , zenginin daha zengin olduğu ve böylelikle fakirin de daha fakir olacağı bir politika izler. yani sağcılıkta tüketici değil üretici üstündür. örnek olarak fabrika sahipleri çok çok daha zengin olur. işçiler ise bir o kadar da fakir. eğer kısacası özetlersek sağcılıkta büyük balık küçük balığı yer mantığı vardır.
solculuk ise özelleştirmeleri reddeder. solculukta halk ve işçiler ön plandadır. işçinin sömürülmemesini , çalıştığının karşılığını almasını ve eşitliği savunur. üreticinin kat kat zengin olmasını değil , işçi kısmın karşılığını almasını kabul eder. yanı solculukta kısacası işçi savunulur. işçinin küçük ücret karşılığı çalıştırılmasını kabul etmez. sağcılık solculuk böyledir. fakat biraz önce de dediğim gibi Türkiye ve dünya gündeminde farklılık gösterir.
Türkiyedeki sağ ile sol'un dünyadaki sağ ile sol'dan farkları vardır.
türkiyedekini biz inceleyelim diyeceğim ama sol ile sağ onlarca alt kola ayrılır ve aralarında çok farklar vardır.
--spoiler--
Fransız Devrimi öncesi 1760lı yıllarda baskılara dayanamayan kral 16.Louis, Etats Generauxı (Kurucu Meclisi) Versailles Sarayında toplamak zorunda kalmış ve bu toplantıda; Kral 16.Louisin veto hakkını savunan soylular ve ruhban sınıfı oturum başkanı Mounierin sağ yanında, kralın böyle bir ayrıcalığı olmasını reddeden, yönetimde hak talep eden, bunun için köylü sınıfının yanında yer alan burjuva temsilcilerinin de sol yanında yer alması ile sağ ve sol kavramları siyasal literatüre girmiştir.
--spoiler--