Bir görüşün uğruna yüzlerce kitap yazıldığını an.
insanlığı daha iyi seviyeye getirmek uğruna milyonlarca kişinin, sokaklarda çarpıştığı an.
Bir ideolojinin Hayali bile para babalarını korkutmaya yettiği an.
Vatanları için, ölüm oruçlarına girip gençliklerinin baharında ömürlerini feda edenlerinin şehit oldukları an.
Mahir Çayan gibi birinin yaşadığı her an.
Deniz Gezmiş'in kendini ülkesi uğruna feda ettiği an.
Uğruna filmler çekilmiş, şarkılar yazılmış bir görüşü savunduğunu farkettiğin an.
gazetede yazar, tvde haber sunucusu olup kapitalizmin etinden sütünden faydanılıp sadece kimlik olarak solcu kalınan andır. hele ki sol söylem yazdığın için senin köşeni okumak adına gazete alan enayiler varsa solcu olmaktan gurur duyulan anların tadından yenmez.
doğayı anladığınız an başlar. etrafınızdaki öğelerin sürekli değiştiğini, değişimlerin hareketlere bağlı olduğunu, en ufak bir doğa olayını toplumsal bir vaka ile bağdaştırdığınız vakit olumlu sonuç aldığınızı, bundan 100 - 150 sene evvel yazılanların hala geçerliliğini koruduğunu ve sizi bastırmak, dogmatizmin karanlığına göndermek isteyenlerin karşısında hala bu fikirlerin sapasağlam durabildiğini gördüğünüz an gurur duyduğunuz andır.
yaşam hakkı elinden alınmak istenen insanları; şekli, şemali, ırkı, cinsiyeti vb. gibi aptal nedenlerden dolayı yargılayan insanlardan kurtarmanın yarattığı duygu ne olursa olsun ya da siz bunu ne olarak adlandırırsanız adlandırın, şüphesiz içinde kötülük barındırmayacaktır.