önce insanlık demesidir.
haksızlıklara karşı dur demesidir.
her doğan bebeğin eşit şanslarla büyümesi gerektiğini savunmasıdır.
hiçbir ırkın hiçbir ırktan üstünlüğünün veya aşağılığının olmadığını savunmasıdır.
mutluluk kıstaslarının çok parası olmak değil başka şeyler olmasıdır.
sorgulayabilmeyi bilmesidir.
inançlara veya inançsızlıklara saygı duymasıdır...vs.'dir.
ülkemizde genelde büyüdüğü çevre ile alakalıdır. ege tarafında sol kesim ağırlıklı iken karadeniz ve iç orta ve güney anadoluda muhafazakarlık öndedir.bunu özellikle üniversite okurken masabaşı siyaset sohbetlerinde daha çok farkedersiniz.
korkutucu derecede şovenizm şeklini alan ülkücü gruplara karşı gerekli olan bir görüştür die tahmin ediyorum.lakin bana göre gerekli olan ANARŞiZM dir su an.
sözkonusu olma sebeplerini türkiye şartlarında değerlendirecek olursak aslında ne solculuk vardır ne de bu olmayan şeyin altını dolduracak gerekçeler.. ya hiç alakası olmadığı halde atatürke bağlama kasıntısı, ya liberalizmden nefret etme çabası, yada kartpostal şahsiyeti olmuş kişiler ve onlarla aynı kokuya sahip sloganik cümleler ardına takılma temayülü vardır türkiyede. bu suluzırtlak durumlar için de sebep aramaya pek gerek yoktur sanırım.
bir solcunun solcu tanımıyla bir sağcının solcu tanımı farklı olduğu gibi solcunun sağcı tanımıyla sağcının sağcı tanımı da farklıdır. her iki gurup da neyin ne olduğunu kendileri de bilmiyorlar aslında
adam ben solcuyum diyor. solcu ne ki aga diyosun, ezilenin yanında olmak, hümanist olmak, dürüst olmak falan feşmekan cevaplar alıyosun. e olum bu tanıma göre ben solcuyum demeyen adam olmaz ki zaten. tamam ben de solcuyum o vakit
sağcı da diyor ki, sağcılık vatanını, milletini sevmektir. büyüğüne saygı duymak, küçüğünü korumaktır. ülkesi için gerekiyorsa ölmektir vs vs.
e bilader bu sayılanları onaylamayacak adam da yoktur büyük çoğunlukla. ben sağcıyım da lan aynı zamanda.
tabi bunlar birbirleri için bu hasletleri saymazlar.
solcu için sağcı "hiçbir seyi merak etmeden sana verilen bilgiyle yetinmektir. sana sus denildiginde susmak, konus denildiginde konusmaktir. sürekli kendini yetersiz hissetmektir. kendini sürekli baskalarinin pesinden giden biri kilmaktir. geceleri sirlarini paylasacak bir yildizin varligindan habersiz olmaktir. toplama kamplarinin bacasi sürekli tüterken 'bizim o kamplarda yasananlardan haberimiz yoktu', demek ikiyüzlülügünü göstermektir. sokakta kocaman bir adam küçücük bir çocugu döverken hiç ses çikarmadan oradan kosarak uzaklasmak demektir...." (aratırsanız bu bölücü ve kin, nefret dolu tanımın sahibesine ve devamına ulaşırsınız)
sağcı için de solcu, milli ve dini değerlere sahip olmayan, ülkeyi komünizme ve dinsizliğe götürmek isteyen sovyet uşakları.
birbirleri için yaptıkları tanımlar tamamen bölücülük içerikli olup nazarımda hainliktir. çünkü ülke geçmişinde binlerce insan sırf bu sikindirik tanımlar ve kışkırtmalar yüzünden öldü. kendin gibi düşünmeyene tahammülsüzlükten.
sağcı ne bilader, solcu ne ki? hadi kendine bi etiket buldun ona ait tanımı yapıyosun, karşındaki adamı etiketleme hakkını sana kim veriyo. sağcı sürekli kendini yetersiz hisseden ikiyüzlüymüş de solcu vatan sevgisi olmayan komünistmiş. bölün memleketi amına koyum, yetmedi bizden öncekilerin yediği boklar. bi de özal döneminin apolitik nesli diye tanımlayanlar var. apolitik olmamak herkese bi etiket verip bu etiketleri de tanımlarla süsleyip birbirine silah çekmekse sizin de bu fikri üreten beyninizi sikeyim.
- gelir dağılımındaki uçuruma,
- manda ve himayeye,
- zulme ve sömürüye,
- insan hak ve hürriyetlerinin ihlaline,
- cinsiyet ayrımcılığına,
- emeğin ve alın terinin sömürülmesine,
-toplumdaki eşitsizliğe,
karşı çıkmak (gibi sebepler)
bir savunma mekanizması olarak solcu olmaktır aslında.
çünkü şahsımız dini görevlerini yerine getirmemektedir.
hani uymasan da dinine, bari karşı gelme demi??
