sağlak her insanın hayret etmesi muhtemel durumdur. yani siz sağ elinizle yemek yerken karşınızdaki sol eliyle aynı eylemi yapabiliyor. siz sağ elinizle yazarken bir başkası sol eliyle yazabiliyor, garip.
öte yandan solak insanlar da böyle düşünüyor mudur diye merak etmiyor değilim. lakin hiçbir zaman bu soruyu sormadım. ama ihtimal var tabii ki.
futbol tarihinde yer etmiş birçok futbolcu da solaktır. Maradona, Roberto Carlos, Gheorge Hagi, lionel messi gibi. sol ayağın kitabını yazan bu futbolcuların yanı sıra sağlak oyuncular da damga vurmuştur. dennis bergkamp, zinedine Zidane, franz beckenbauer gibi.
sol ayakla topa vurmak, sol el ile yazmaktan daha kolay diye düşünüyorum. yani yazısını sağ eliyle yazan, topa sağ ayağıyla vuran birisi olarak bu yaşıma kadar sol elimle normal yazımın çeyreği kadar düzgün bir harf bile yazamazken, sol ayağımla frikik golü bile atmışlığım var.
Leonardo da Vinci'nin her iki eliyle de yazdığı söylenir. Doğruluk payı ne kadar bilemiyorum ancak bu büyük dehanın hakkından gelmesi kolay bir iş sol el ile yazmak. günümüzde ben rastlamadım ama muhakkak ki böyle birkaç insan vardır.
solak olmak nasıl bir şeydir ? galiba öğrenmem gerekenler listesinde bu da yer alıyor.
türk-islam sentezini yalamış yutmuş büyüklerimizin kötü olduğunu aşılamaya çalıştıkları hareket mekanizması..
-sol elle yemek yenmez oğlum..
-neden..?
-günah..
-neden..?
-sen beni dinle günah işte..
-..
-sol elle yazma hem,sağ elini kullan..
-yapamıyorum..
-yaparsın sen..aslan oğlum..
çocukluğumu,sol elimi kullanmamı istemeyenlerin yaptırımlarını çözmeye çalışmaya ayırmıştım..ara sıra bisiklete binmişliğim oldu..hepsi o..
günah öyle büyük bir kavram olmuştu ki,şimdiki ahlak anlayışımı birazda o günlerde yaşadığım iç seslerime borçluyum galiba..
arabesk kültürünü,yani arap kültürünü bize ait bir kültürmüş gibi yaşayan büyüklerimiz olmuş hep yanıbaşımızda..dini vecibelerine sorgulamadan kayıtsız,şartsız itaat eden büyüklerimiz..anneanne,babaanne,dede gibi..onlarda büyüklerinden öyle görmüş diyelim..yanlış ya da eksik bilgiyi tartışabilecek kişiler değillerdi o zamanlar..bir tek rahmetli babam arkamda dururdu hatırladığım..yaz oğlum sol elinle yaz..
benim hikayemde solak olmak,muhalif olmak demekti..asi olmak demekti..sistemin eleştirtmediği,altını üstünü kurcalatmadığı çoğu yanlışın üstüne gitmek demekti..yara,kaşınıyorsa iyiydi..ve ben bunu daha dört yaşımda,kendi bildiğimi okumayla öğrendim..
Birçok insandan farklı olmaktır. Genelde bilinenin aksine solakların sağ lobu çalışır. Sayısal işlemlere yetenekleri olur. Solaklar ellerini ustalıkla kullanırlar resim çizmek yazı yazmak gibi faaliyetleri ustalıkla yaparlar. Toplumda ise biraz da olsa dışlanabilirler. Özellikle de Müslüman insanlar tarafından sol el şeytanın eli olarak kabul edildiği için ayıplanan gözlerle bakılır.
Amatör bir takımda futbol oynarken hocanın aranızda solak var mı diye sorması üzerine bir kişinin el kaldırması, hocanın da bu yeteneksiz herifi direk orta sahada sol kanata koyması üzerine memlekette solaklara çok ihtiyacımız olduğuna kanaat getirmiştim.
Nasıl yazıyorsun sol elinle ben hiç kullanamıyorum şeklinde sacma sorularla muhattap olmaktır. Yemeği yediğin ele karışılmasi topluluk icinde yemek yerken kolun yanindakine çarpmasın diye mucadele etmektir.
Sol eli kullanmaktan daha fazla bir durumdur.
Küçükken yemeği sol elle yeme çabama annemin günah deyişinin ardından sol elime düşman gözüyle baktım.
Ergenlikle hulk hogan gibi bir vücut sahibi olmak istiyor ve spor yapıyordum ama sol kolum hep daha güçlü idi.
Bu yüzden sadece sağ kolla spor yapıp onu güçlendirmeye ve günahtan kurtulmaya çabalıyordum amk.
Ne salakmışım yazarken kendimden utandım lan.
Neyse.
Uzun yıllar sağ elimle yemek yediğimi zannettim.
Ama sadece kaşığı sağ elle tutuyormuşum.
Ayakta yemek yerken, ekmek yerken, çatal ve bıçak kullanırken hep sol el kullanmışım.
Kullanmışım diyorum çünkü sağ sol kavramı bende yok gibiydi, sol elimde siğil vardı o zamanlar siğilli elimin olduğu taraf sol taraf diyordum..
topu sürekli sol ayakla oynadım, tekmeyi de sol ayakla attım.
Ama bunun bilincinde değildim çünkü bir nevi solak olduğumu unutmuştum.
Böyle yıllar geçti..
internette gezerken filan solaklıkla ilgili bir kaç şey gördüm ve aklım başıma geldi.
Yaşadığım dengesizliklerin sebebini buldum ve bir dengesizliğimi daha keşfettim.
Küçükken yazı yazmaya sağ elle alışmıştım.
ama farkında olmadan tahtaya sol elle yazıyordum.
Yıllarca yaptığım bu şeyi sonradan farketmek içimi acıttı.
Özüme dönmeye karar verdim .
Deftere iki elle de yazabilmeye başladım.
Hatta iki elimin yazı karakteri bile farklı olmuştu.
Eh bu da bir şeydir diye avundum durdum.
Hala sağ sol kavramım tam oturabilmiş değil ama.
araştırmalara göre ne yazık ki sağlak olan insanlardan ortalama 9 yıl daha az yaşayan, zeki olduğuna inanılan ve insanüstü toplulukmuş gibi varsayılan insanlar.
okullarda sorun yaşatan şey. eğer okulda sıranın sağ tarafında oturursanız yanınızdaki sağlak kişiyle dirsekleriniz çarpışır. ayrıca 1. sınıfta öğretmeniniz tarafından sürekli baskı altına alınırsınız. size fazladan yazma ödevi falan verir. ama bir süre sonra değişmeyeceğini anlar ve vazgeçer.
ayrıcalıktır. başka çekinik özelliği olmayan kişilerin tek dayanağıdır. kafanın başka türlü çalışmasıdır. hem zihinsel hem fiziksel anlamda şaşırtıcı manevralara sahip olmaktır. kendimde gördüğüm kadarıyla Kıssadan hisse mantığı gelişmiş olabilir. Bazen anlaşılmaz olmamın sebebi de bu galiba.
Solaklar genelde çok zeki olarak tanınırlar. ilkokulda sınıf ineklerinin çoğunun solak olması solakları pek bir methetmemize neden olmuştur.
Not:sağlak bir insan olarak çok övdüm be.
Daha zeki oldukları söyleniyor olsa da kafamda madem o kadar zekiler dünyanın yüzde 90'nın yaptığı bir şeyi nasıl yapamıyorlar, sağ ellerini nasıl kullanamıyorlar sorusu dönüp durmakta..
Baskın sağ beynin sonucudur. Sanat kabiliyeti ve hayal gücü yüksektir.
Dünyadaki birçok önemli kişi solak olmasıyla bilinir şimdi örnekleri yazmayayım.
Abd başkanlarının birçoğu solaktır örneğin.
Bazı hastalıklara yakalanma riski fazladır bazılarına az.
