arkadaşlar merhaba. henüz takipçim olmadığını düşündüğümden yine bir ön bilgiyle başlamak istiyorum. aranızda benim son günlerde kendimi çok feci solcu hissettiğimi bilenler varsa bu paragrafı okumasına gerek yok. bilmiyorsanız da ziyanı yok, hem kendimi çok fena solcu hissettiğimi öğrenmiş oldunuz hem de paragrafı fazla uzatmaya niyetim yok.
efem gene bi' gün öğle arası okulun tuvaletinde abdest alırken (beş vakit namaz kılarım. müslümanım. vurgulamak istedim.) tkp'li bir grup öğrenci (takriben 10 kişi) içeri dalıverdi. en önlerindeki azgın olanı beni abdest alırken görünce acayip şaşırdı. bir süre ne yaptığımı idrak edememiş olacak ki bekledi, sonra yanıma yaklaştı.
- şimdi siz burada abdest mi alacaksınız?
elemanın abdestten anlamadığı uzaydan bakınca bile anlaşılıyor olmalı zira ben abdest almaya başlamıştım bile. abdest alırken konuşmak itikadımızca hoş bir şey olmadığından ve ayrıca adamın tipine kıl kaptığımdan cevap vermedim. üsteledi
- sen şimdi burada ayaklarını mı yıkayacaksın?
anlaşılan arkasındaki takriben 9 kişi olan sürüden gaz alan bu pezevenk beni linç etmeyi kafaya koymuştu.
- evet, dedim. ayrıca biraz önce de burnumu sümkürdüm.
bunu duyar duymaz kafama öyle bir kol geçirdi ki, dirseğimi lavabonun kenarına çarptım. can havliyle yumruğumu burnuna doğru savurdum. birkaç santim aşağı, dişinin üstüne düştü ve dudağını patlattı. o anda hepsi üzerime çullandı. bereket versin tuvalete gelen iki görevli ayırmaya çalıştı ve bana kaçmak için birkaç saniye imkan verdiler. hemen o kargaşada tabanları yağladım.
şimdi diyeceksin bunca hikayeyi niye anlattın? esasında sol görüşlü öğrencilerin ne kadar tutarsız ve kafasız adamlar olduğunu bilmeyeniniz yoktur ama bunu bir örnekle sabitleştirmek istedim. güçlü olduğunda baskıcı olmaktan, etrafındakileri şiddetle sindirmekten çekinmeyen bu arkadaşlar devletin kolluk güçlerini görünce, jopun tadını alınca polislere "faşist", "anti-demokrat", "baskıcı" diye çemkirmekten de geri durmamakta. salondaki konuşmacıya yumurta atan, canlarının istediğini "üniversiteden defol" larla, kaldırım taşlarıyla uğurlayan bu arkadaşlar biber gazını yiyince mağdur edebiyatı yapmaktan da çekinmezler. yer mi lan bunları anadolu çocuğu? ha? öyle kahpece, böyle sinsice, yılansı siber yılanlıklarla bu işler olmaz. çıkın adam gibi "biz demokrat memokrat değiliz, totaliter rejim istiyoruz. bizim istediğimiz fikirler konuşulsun, istemediklerimiz kahrolsun istiyoruz" deyin. azıcık delikanlı olun.
görüşlerine ters düşmektedir, muhtemelen çakma solculardır. sol görüş (çok genel oldu) şiddet uygulamayı değil, direnmeyi, karşı çıkmayı içerir, saldırmayı değil. üstelik sol görüş düşünceye özgürlük ve saygıyı da içerir. görüşlere şiddetle değil, akılla karşı çıkar.
en azından yıllar önce böyleydi. abdest alan birine saldıranlar solcu falan olamazlar. başkalarının görüşüne saygısı olmayanlar, görmeye, dinlemeye tahammül edemeyenler demokrat da olamazlar.
öte yandan memlekete çökmekte olan akp baskısı insanları sinirlendirmektedir. yapılan her eylemin, her protestonun, her hak arayışının provakasyon, vatan hainliği, anarşist ilan edilmesi, şiddet, hakaret içermeyen eylemlerde bile gözaltılar, ceza davaları, mahkumiyetler olması, seslerin dinlenmeyip susturulması muhalifliği yasadışılığa itecektir.
laf kalabalığı ile ülkenin sorunlarına çözüm bulacağını zanneden beyinsiz üniversitelilerden oluşan grupların ellerine sopa, taş, kürek vb. nesneleri alarak sokaklarda demokrasi savaşı verdiklerini zannetmelerine sebep olan hevestir.
kendini bilge zanneden zeka yoksunu insanların gerçek eğilimidir. yani okuyor olma, bilgi merakı değildir bunlardaki; dayak yeme, dövme ve her ikisinde de mağdur edebiyatı yapmaktır.
ayrıca çok boş insanlardır. marx ve engels'in 2'şer kitabından ezberlediklerini söyleyip dururlar. okumak onlar için uzak bir olgudur. kafaları pek basmaz yani..