çoğu zaman genel kültürlerinin tavan yaptığına şahit olduğumuz, etrafa özlü sözler savruşturan, harikulade kişilerdir. Bir de bunların özenmiş olanı vardır ki hiç çekilmez.
sosyal demokratların,dine düşman olmayıp,vicdanın ve insafın yanında yer alanları,bu manada sol görüşlüleri,hep sevmişimdir,fikirlerini önemsemişimdir. ne yazık ki,bu değerli kişilerin ülkemizde sayıları sürekli azalmaktadır. yerine ise,din karşıtı,solcuyum deyip,uç sağ takılan ırkçı,en büyük şirket-medya organlarında solcu geçinip kaymak yemekle meşgul kapitalistten beter bir muaama,yardımı-iyiliği,sadakayı ve zekatı gerici dinin(!) dayatması kılıfıyla üstünden atmaya çabalayan bir kurnazlar sürüsüne dönüşmekte. hem geleceğimiz hem solun geleceği adına çok üzülmekteyim. türkiye solu zalim-ırkçı-statükocu-paracı çakallara kalacak gibi...
hayatın tam ortasında olmalarına rağmen, her ne hikmetse hayatın solunda algılanırlar.
solcular sol eli ve sol ayağıyla iş yapar bilinir.
iki yol varsa hep sola gider bilinir.
halbuki büyük bir çoğunluğu sağlaktır ve hayatta her zaman gitmesi gereken yola gider.
başa geçtiklerinde en kötü sistemi güzelleştirebilen insanlardır, bunun en güzel örneği Michael moore'un capitalism a love story belgeselindeki sol görüşlü bir fabrikatörün uyguladığı sistemdir; müdüründen işçisine herkese aynı derecede kardan pay vermektedir ayrıca fazladan çalışanlara saat başı ek ücret. çalışanlarıyla aynı maaşı alan bu fabrikatör, uyguladığı bu sistem ve çalışanlarının mutluluğu sayesinde diğer girişimcilerden çok daha hızlı büyümektedir ve yeni istihdam alanları yaratmaktadır.
