suriye'yi emperyalist işgale ve öso saldırılarına karşı savunmak üzere lübnan'daki militanlarını suriye'ye kaydırdığı için akp'nin şiddetli tepkisini çeken hizbullah'ı ve lideri nasrallah'ı "günahı işgale karşı olmak" manşetiyle yarınki sayısına taşıyan gazete: https://www.facebook.com/...amp;type=1&permPage=1
kendi hayal aleminde bir "faşist kürt polis teşkılatı" kurduğu anlaşılan mhp'li bir tosunun canını sıkmış gazete.
ne oldu? geçtiğimiz senelerde nevruzlarda halka meydanları dar eden "türk polisi"ydi de, aslandılar kahramandılar da şimdi ırk mı değiştirdiler bunlar?
oysa onlar ne kürt polisi, ne de türk polisi. onlar akp'nin işine geldiği gibi kullandığı, ordudan daha işlevli hale getirdiği, yeri geldiğinde ve aslında genelde toplumsal muhalefet odakları üzerine bir yokedici güç olarak sürdüğü, nihai olarak egemenlerin kolluk kuvveti.
bir de, samatya da faşizm kol geziyor başlığını buraya koyan niye kaldırmıyor bir düşün be tosunum? aslında kaldırılmalı, dahası özür dilenmeli değil mi, suçlanılan kişi ya da kurumlardan? niye özür dilenecek kadar temiz bir maziniz, siciliniz yok bir düşün. "bütün emareler bizi gösterdi ama saldırgan bizim teşkılattan çıkmadı ehehe, bunlar da nasıl yamuldu ama" diye seviniyorsun da, karşı tarafta hiç "lan adamlar haklıymış be, aslında iyi çocuklar bunlar" diyen yok. niye yok? niye etnik veya mezhepsel veya devlet güdümlü siyasi saldırılarda gözler sizi arıyor? düşün bi.
Ekim ayından beri onlarca anlamlı ve güzel kapakla çıktı bu gazete. Fakat bu kapak (üzücü olsa da) sanırım en güzeli ve en anlamlısı oldu: http://galeri.uludagsozluk.com/g/sol-gazetesi/
Hoşça kal Chavez. soL yanımızda, kalbimizde yaşayacaksın.
Zafere kadar, daima!
yarın sayfalarında selahattin demirtaş ve sırrı süreyya önder'le yapılmış bir röportajı bulabileceğiniz gazete.
özellikle şu yeni anayasa sürecinde kürt siyaseti sırf bazı talepleri karşılanıyor diye destekçi mi olacak, yoksa bütün türkiye halklarının siyasi ve ekonomik çıkarlarının gereği olarak "hayır!" mı diyecek? öğreneceğiz bakalım.
daha önce de çokça söylendiği gibi, ne kendisi sadece bir gazetedir, ne de okurları sadece okurdur.
bu gazetenin okurları okudukları haberleri salt bir takım tepkili oldukları konulara karşı tatmin olmak için okumazlar. eğlenmek için okumazlar. oyalanmak için okumazlar.
öğrenmek anlamak ve değiştirmek için okurlar.
pasif değildirler. gazete yazım sürecinin bir parçasıdırlar. gazeteye yazılacak haberlerin de "özne"si, "kahraman"ıdırlar.
gazeteleri çünkü onlardan bunu ister, onlar da gazetelerinden bunu ister.
sesini bundan sonra daha geniş kesimlere duyurmak için bugünden itibaren yaygın bir abonelik kampanyası başlatan gazete.
hem de yine farkını konuşturarak iki ayrı abone biçimi oluşturmuş:
dayanışma aboneliği: "Bana ayrılmış gazetelerin maddi sebeplerle gazete temin edemeyen okurlara verilmesini istiyorum."
normal abonelik: "Gazetelerimi seçeceğim yayın teslim noktasından almak istiyorum."
sadece kendine sol olan gazete. defalarca okudum, evirdim çevirdim, sabrettim bir daha okudum okudum dedim belki bundan iyi kese kağıdı olur, yok o bile olmuyor arkadaş.
sosyalist dediğin herkese gerici,faşist ya da yobaz kemalist diyerek saldırmaz, düşünceyi dinler, fikirlere saygılıdır. savunduğu bir grubun çıkarları ya da ideolojisi değil, emekçinin,işçinin,ezilmişin,özgürlük adına sömürüye karşı duran her kesimin hakları olmalıdır.
yarınki sayısında, en gericisinden en liberaline, hatta faşistine kadar herkesin hakkında bilip bilmeden "faşist karı" diye ahkam kestiği birgül ayman gülerle röportaj yapmış gazete. işte yarınki başsayfa: http://www.facebook.com/p...07&type=1&theater
(bu arada bence manşet konusu daha önemli. türkiye ile israil'in nasıl suriye düşmanlığında bir araya geldiğini ortaya koyuyor.)
şimdi bir çok solcu çevreden, "bu kadınla nasıl röportaj yapar bir solcu gazete?" diye eleştiri (çoğusu kötü niyetli) gelicektir eminim. alışmışız röportaj yaptığımız kişilerin hep bizimle aşağı yukarı aynı dünya görüşüne mensup olmasına. ya da röportaj yaparken bazı sorularımıza kızmıyacağını düşündüğümüz kişileri gazetelerimize taşımaya. şimdi böyle bir isimle röportajın düşüncesi bile zor geliyor.
neyseki sol, kendine güvenen bir gazete.
yarın bayinizden bir sol gazetesi alın. birgül ayman güler'in ulusal sorun konusundaki görüşlerini niçin onaylamamanız gerektiğini doğru düzgün anlamak için.
ayrıca yıldönümlerinde 24 ocak 1980'i, yani ülkemizin serbest piyasa ekonomisine resmen girişini ve yine bir başka talihsiz gün olan 24 ocak 1993 uğur mumcu suikasti'ni gündemine almış gazete.