zira sol frame'de düşüncelerden, fikirlerden öte kişisel kan davaları hüküm sürer. aslında olan şey ayar verme yarışından başka hiç bir şey değildir.
aynı zamanda uludağ sözlüğün kanayan bir yarasıdır bu; ideolojiler hep kişilere indirgenir, ardından "murat koyim de tur at" tarzından öteye geçemeyecek basitlikte provokasyonlar ve tahrik edici nick altı mesajları baş gösterir.
çünkü birikim sahibi yazar sayısı azdır. insanlar bunun yerine hiç okuyup araştırmadıkları ideolojilere çamur atma yolunu seçerler, çünkü bu çok daha cazip ve kolaydır.
ama bazı insanlar hakkında bilgi sahibi oldukları bir ideolojiyi eleştrirler, kaldı ki bu en doğal haklarıdır. üslubunda yapıldığı sürece tarafları dinlemek, okumak ve izlemek gayet zevklidir.
aksi halde mecliste tekme tokat kavga eden vekillerden farkınız yoktur.
Seçim zamanında üye olan çaylağın (ki bu ben oluyorum) "yazar olma kuralları" bölümünde "Yazılarınızın hepsi siyasi olmasın" maddesini görüp de sol frame'e baktığında karşılaştığı durumdur, "iyi de ne yazacağım ki" dedirtir.