geçenlerde başıma gelmişliği mevcuttur.
sevindirik olmuştum.
hemen şahin misali üzerine uçtum.
heycandan kalbim nasıl çarpıyor, çarp çarp çarp.
o kadar heyecanlanmışım ki başkasının klavyesini kullanmaya çalışmışım.
neyse efendim tıklarken hissettiğim duyguları yazsam enginlere sığmam taşarım.
birden bire tıkladım tık....
o an yıldızlar, kuşlar, martılar uçuştu.
hayatımın en heyecanlı, aksiyon dolu, atraksyon ve mansiyon anlarından biriydi.
işte o zaman fark ettimki göremiyorum.
her şey toz pembe. çok mutlu olmuşum demekki.
biraz bekleyince tozlar uçuşup kaçışı verdi.
görme yetime yeniden kavuşunca yazılanları okudum ve işime devam ettim.
başıma bir kez gelmiştir, heyecandan ölmek deyimi yerine sol framede adını görmüş gibi heyecanlanmak deyimini kullanmaya başladığım ana denk gelir.
o heyecanla acaba hangi entrymi beğendiler, acaba hangi yazımda yarıldılar diyerek ışık hızında göz attığım nick altımda beklediğim bulamam, vay buda bir yazarımızmış selam olsun tarzı yazı bulmak, büyük hayal kırıklığınına uğramak deyimi yerine nick altında beklediğini bulamamak deyimini kullanmaya başladığım ana denk gelir.
bıkmıştır. ya amk iki başlıktan birisi sakirt ile ilgili. acaba bu sefer nasıl giydirdiler diye merak edip tıklıyorum sinir olup çıkıyorum lan. sakirt değil de şakirt olarak yazın lan şunu. taşikardi var oğlum bende.
başlıklar arasından ilgisini çekecek bir başlık seçmeye çalışırken kendi nickini görüp tüm komşularını tek tek ziyaret ederek "aç aç uludağ sözlüğü aç çabuk! benden bahsediyolar." cümlelerini kurarak sevinç göz yaşları döken nesildaşımdır. *