Güzel bir kurgu kurmuşsun tebrik ederim ama sanki atladığın bir şey var. Bu durum üzgünüm ki türk erkekleri için de geçerli. Sorsan türk kızlarından bıkmışlar türk kızları bilgisiz kültürsüz ahlaksız ama kendileri bu kızların peşinde koşmaktan geri kalmazlar. Tek dertleri o 250 gramlık ettir. Müslümanlığa gelince atıp tutmasını iyi bilirler. Yok kız etek giymemeli yok dışarıda dolaşmamalı yok kırmızı ruj sürmemeli.
Ve sokrates buradan da anlar ki kedi ulaşamadığı ciğere mundar der.
Bu sefer soktrates türk kızlarinı Eminonu kadikoy vapurunda ysmakalar.
Sokrates derin dusünceler icindedir yine
Karsisinda bir grup kız akillı telefonlarindan flort etme gayesinde olduklari erkekleri gosterip giyabında konusuyorlardır.
Ve sanki tüm dertleri bu gibidir.
Sokrates sakalinı şoyle bir toplayıp konuya mudahil olur.
Pardon, sevgili kadınlar.
- evet. Buyrun.
Sizce önemli mi bir erkek?
-ne diyosun abi sen?
Diyorum ki, şikayet ediyorsunuz erkeklerden, ama tüm odağınız bir erkeği elde etmekte sanki.
Nedir bununla amaçlanan?
Sizce bu mudur başarı?
-amca sen iyi degilsin galiba. Hadi isine bak sen.
-sapik mı bu ya kızim?
Sokrates: sokrates anladı ki, konuşmak boşa
Ve istemez sokrates bir hiç ugruna lince ugramayı.
Bana ta eski yunan da bile bu türden bir sapıklık suçlaması yöneltilmedi
Fakat anladim ki musluman dunyanin iki yüzlü kadınları cevap veremedikleri sorulari
Sapıklıkla ilişkilendirme heveslisi.
tolstoy olsa derdi ki mutluluğun insanın normal ihtiyaçlarını karşılamasından ibaret olduğunu, bütün mutsuzluğun da yoksunluktan değil fazlalıktan geldiğini anlamalısın. e tabi cinsellik de gerekiyor ama bu gibi özel anlarını seçtiğin eş ile yaşamalısın.
Bakın, Her neden bir başka nedenin kapisını aralar.
Konu şoyle gelişir,
Sokrates bir gün istanbulda dolaşıyordur ve siradan ahmak bir turk kızı ile karşılaşır ve ona sormaya başlar.
Neden böyle giyinme gereği duyuyorsun?
+çünkü kendimi böyle begeniyorum.
Peki neden kendini böyle beğeniyorsun?
+ çünkü böyle giyince begenildigimi biliyorum.
Peki neden begenilmeyi istiyorsun?
+çünkü beğenilince kendi mi mutlu hissediyorum.
Peki begenilip begenilmemenin senin için degeri neden bu kadar yüksek?
+ çünkü bu benim kendimi iyi veya kötü hissetmemin sebebi.
Peki iyi veya kötu hissetmenin yegane veya en önemli sebebi bu mudur? Onaylanmaya neden bu kadar değer yükluyorsun?
+ elbette yegane sevebi değil. ama en kolay olanı, en kolay elde edileni bu. Ne yalan soyleyeyim en tatmin edicisi veya tatminler içindeki en ihtiyaç hissedileni, tamamlayıcı gorevi göreni bu gibi.
Bizim kültürde şöyle bir şey vardır. Yemeğin arkasından guzel bir tatlı iyi bir ziyafetin en keyiflli tarafıdır.
Peki bu durumda değer yüklediklerimizin önem sirasını tersine çevirmiş olmuyor muyuz?
+hayır. Biz neyin daha çok değer hakettiğini elbette biliyoruz. Ama dediğim aslında daha az degerli gibi görenen bizi daha mutlu ve keyifli kılıyor.
tüm bunlar yaşanırken elinizde kalan şey ne oluyor peki? Kalıcı bir fayda sağlanamayacak olan bir şeyin tekrar eden yoksunluklar doğurduğu göz önünde bulundurulduğunda buna iştah adını verebilir miyiz? Ve bu iştahın değerinden çok, iyi ya da kotülüğü hakkında ne dersiniz?
+kalıcı bir şey yok elbette. Sizin mantiginiza göre ne yapalım yemek de mi yemeyelim? Yemek yedikten bir sure sonra da elimizde bir şey kalmıyor. Gulduruyorsunuz insanı. iştah çok çirkin bir ifade. Biz buna aç değiliz ki sonuçta. Begenilmek istemenin nesi kötü? Kalıcı olan ne var ki su hayatta? Guzelliğimiz bile bir gün soluyor. Hazır bizler taze çiçeklerken henüz, bunun tadını çıkarabilmeliyiz. Yoksa yaşlılığımızda gençliğimizi doyasıya yaşayamadık diye ah çekeriz.
.... son cevapta türk kızı kendisiyle kaçamadıği noktada çelişiyor gorebilecegimiz üzre. Istah terimine öfke kusarken istahtan ornek vermege ve bu yolla kendini hakli cikarmaya çalışıyor.
iyi ve kotü hakkinda tatmin edici cevap veremiyor falan filan.
Diyalog çok uzar hatta bu konuda bir kitap da yazabilirim. Çok da teveccüh bulur biliyorum. Ama simdilik burda kalsın istedim.
Belirtmek istediğim şey şuydu,
Konu sizin sorulara cevap verebildiginiz kadar, derinliginiz kadar genişler arkadaşlar. Bir yerden sonra soru soran sormaya devam edebilir ama siz buna yanaşmazsınız. Fakat hicbir şekilde Kaçamazsiniz mutlaka bir yerden hatta bir cok yerden, yetersizliginizin, tabiatinizin bozuklugundan ve zihninizin yetersizliginden, yalancılığınızdan ele verirsiniz kendinizi. Cevaplarlarla kaçamayacağinizi duşündugunuz yerdeyse bu sefer fiziken kaçarak kaçışınızı tescillersiniz.
Bu diyalogda turk kizına haddinden fazla akıllı cevaplar verdirdiğimi de göz ardı etmeyiniz.