her nasıl oluyorsa bir yerlerden mahalleye gelen lastiğin, mahallenin en yaramaz ve en anarşist çocuğu tarafından ele geçirilmesiyle, mahallenin bayırı en dik olan sokağına gidilip, buradan bu lastiği aşağı bırakmak koşuluyla, tüm mahalle halkını tehlikeye sokmasıdır.
bu yapılırken dikkat edilmesi gereken koşullar;
1) lastiğin aşağı bırakılacağı sokaktan araba geçip geçmemesi.
2) lastik kontrol altında iken camiden çıkan herhangi bir ak partili mahalle sakinine o lastiği göstermeme.
3) üç yok. bu kadar.
başlığı görünce çok uzun yıllar öncesine çocukluk yıllarıma gittim. piç nuri ve ben. bu nuri ibnesi nerden bulduysa bir araba lastiği bulmuş getirdi ve bununla oynuyoruz. ileri geri biraz oynadık. nuri dediki -bu lastiği yokuşun başına çıkaralım ordan aşağıya salalım bakalım ne olacak? (ebenin amı olacak nuri! sokaktan geçen çoluk çocuk var. insanlar var. arabalar var. tabi bunları bu gün düşünebiliyorum. ) çocukluk işte -hadi yapalım lan! dedim bende. uzun yokuşu oflaya puflaya birlikte lastiği yokuşun başına çıkardık. lastiği bıraktık aga! ulan o lastik gittikçe nasıl hızlanıyor, tümseklerde nasıl zıplıyor inanamazsın. bu ibne lastik hızlandıkça hızlandı ve bir zıpladı park halindeki bir arabanın tavanına çarptı ordanda sokağın dibindeki apartmanın ikinci katının camından içeri büyük bir şangırtıyla girdi ve gözden kayboldu. birinci kat değil panpa ikinci kat! biz nuriyle ikimiz, ağızımız korkudan ve şaşkınlıktan açık kalmış bir halde kısa bir şaşkınlıktan sonra topukladık. sekiz mahalle öteye kaçtık. heey gidi çocukluk yıllarım...beni benden aldın lan başlık...ama iyi oldu...