--spoiler--
"Sokak hemzemin oluşandan dolayı insanı birleştirir.hangi sınıfsal temelden olursan ol bütün insanları aynı hizaya getirebilir.böyle bir özelliği vardır sokağın.ama diğer taraftan da sokak çok ağır bir yozlaşmadır.buna karşı koymak...
sokağın belleğinden bahsedemeyiz yani taşın belleğinden. erkin koray ankara'nın sokaklarından bahseder, kaldırımlarından bahseder, bu romantik bi şeydir.. ama taş taştır abi! oraya kafanı koyduğun zaman anlarsın taşın taş olduğunu!!..."
--spoiler--
karma puanınız - 50'lerde felan ise sözlüğün sizi adlandırdığı niteleme. böylesi bir nitelendirme sözlüğün ne kadar elitist takıldığını ve sokaktaki sıradan adama hangi puanı reva gördüğünü de gösterir. direkt göbeğini kaşıyan adam gibi bir nitelemedir kendileri. düşündürücüdür.
attila ilhan'ın ilk romanıdır. bu roman 1995 yılında attila ilhan'ın eski eşi biket ilhan tarafından sinemaya uyarlanmıştır. filmi daha önce pek bilinmese de kadrosunda önemli oyuncular bulunmaktadır.
imdb sayfası da şöyledir:* http://www.imdb.com/title/tt0311833/
ortalamanın sesidir.
toplumun genel beğeni düzeyini ya da herhangi bir konudaki ortalama düşüncesini yansıtır.
olgular ya da fikirlerden ziyade olaylara göre değerlendirme yapar. neden sonuç ilişkisini aramak yerine, olayları da daha çok sonuçlarına göre yorumlar.
yolların ustası, genellemelerin hastasıdır.
misal, gençler eğlenmek için gece çıktılar diyelim, başlarına da olmadık bir kaza geldi, gazetelere de haber oldular, sokaktaki adam hemen teşhisi koyar:
gençlik de çok dejenere oldu. gerçi dejenere kelimesini de pek kullanmaz, bilemez yani de, bozuldu der.
sorunlara kesin çözümleri vardır, taksim de sallandırmak gibi.
herhangi bir konuyu, öyle uzun uzun tartışmaktan hoşlanmaz, kestirip atar:
ayıdan post, yunandan dost olmaz gibi.
hani şu evire çevire bi hal olduğumuz düz adama benzer biraz sanki.
atilla ilhanin 1953 te basilan kitabi. denilene gore sert ve siirli bir atmosfer icinde, cagdas gencligin bunalimini, umutsuz ofkesini ve baskaldirisini anlatiyor. ayrica yazarin zenciler birbirine benzemez ve kurtlar sofrasinin hareket noktasini olusturmakta. romanin bas kisisi hasani tanimlarken "ne istemedigini bilen, fakat ne istedigini bilmeyen, bunalim cagi gencliginin kesin yadsimalar ve agrili kararsizliklar icindeki somut bileskesi oldugu ifadeleri kullaniliyor.
bazı yerlerde (özellikle derslerde hocalar tarafından) "bunu sokaktaki adama sorsan o bilir.senin bi farkın olmalı ondan." denerek küçümsenen kişiler.fakat herbirimizin de bu kişilerden biri olduğu unutulmaktadır.