her zaman kafanıza top yiyerek bitireceğiniz eylemdir. hiç bir zaman aksi olmaz, ne zaman aralarında olsanız başınızdan vururlar. belki normal bir zamanda isteseler dahi tutturamazlar.
kademeli bir şekilde düşünmeye neden olacak süreçtir.
sokağa girdiğinizde çocukları görürsünüz. önce boylarına bakıp, yaş ortalamasını zihnen bulmaya çalışırsınız. yaşları ufaksa, birazcık rahatlarsınız. sonra içlerinden kalıplı, obezite bir tip ararsınız. eğer yoksa daha da rahatlarsınız. en azından öküz gibi abanan olmayacaktır.
biraz daha yaklaştıkça olay yerine, topa dikkat kesilirsiniz. top hakiki futbol topu değil, biraz yamalı don bohçası gibiyse sevinirsiniz. top kafaya gelse de, yolunuzu bulamayacak kadar sersemletmeyecektir sizi.
ondan sonra, sokağın öteki ucuna bakarsınız. karşı taraftan gelen bir araba ararsınız. eğer varsa, arabanın sahada geçeceği zamanla kendi geçeceğiniz zamanı eşitlemeye çalışırsınız. bütün bunlardan sonra zaiyatsız bir şekilde yola devam edersiniz. bayağı ilerlediğinizi sanarsınız, lakin top yanınızdan yuvarlana yuvarlana geçip gider. sanki kozmik bir şaka gibi. arkadan "abi atar mısın" sesleri...
tüm bunları düşünme hesaplama süresi 3 saniyedir aşağı yukarı.*
zamanını ya bilgisayar başında oyun oynayarak ya da derslerden kafasını kaldırmayarak geçiren çocukların olduğu bir zamanda umut vericidir. yüzünüzde tebessümle geçersiniz aralarından.