Zamanında yaptığımız olaydır. Güzeldi o günler hakkaten. Hele maçın ortasında gelen oyunu bozan arabaya şoför duymayacak şekilde sessizce atarlanip küfür etmek.
ezan okunur okunmaz eve gitmemizde cabasıydı.
hey gidi günler hey ödüllü turnuva yapardık tek kale oynar 1.olana magnum 2.olana cornetto 3.olanada max alınırdı, çok özlüyoruz o günleri.
denizli sokaklarında pek karşılaşamadığım durumdur.bu bir çocuğun deşarj olmasında,toplum arasına katılıp arkadaş edinmesindeki ilk adımlardan,ilk tecrübelerdendir.ben adana'nın ağustos sıcağında dikenler arasında oynardım.*
genellikle bir komşunun 'yeter artık sabahtan beri pat pat bıkmadınız mı?', 'keseyim mi topunuzu?', 'gececiyim', demesiyle sona eren eylemdir.
haklı olduğun halde karşılık verildiği takdirde de adın serseriye çıkar o ayrı..
(bkz: Camdan su döken teyze) evet böyle problemler olabiliyor hatta saksı atan versiyonları bile var bu teyzelerin. O yuzden sokakta top oynamak tehlikelidir arkadaş.
evin içinde top oynamaktan hatta oynayamamaktan daha mantıklı yapılan eylem. ne de olsa en fazla cam kırarsınız cam sahibi de sizin topunuzu patlatır. sonuç kırılan cam, patlayan top, kovalanan siz de olsanız bir sonraki gün için bir top yine bulunur ve başka bir cam yine kırlır. ta ki siz büyüyüp biri sizin camınızı kırana kadar sokakta top oynanız.
sokakta top oynarken topun gitmemesi gereken yere şutlanması sırasında, daha top riskli bölgeye ulaşmadan götün üçbuçuk attığının beden diline yansımış hali olan omuzların arasına kafayı gömen çocuk endişesinin sahiciliğinden gram şüphem yok.
sokakta top oynarken bakkala vs. gönderilmek için annenin çağırması, hık mık etmek, anneyi kır(a)mamak, son bi şut çekip annenin yanına varmak, para üstü benim ama pazarlığı yapmak, işi halletmek, topa geri dönmek, kuvvetle muhtemel ki en baştaki tadı alamamak.