giderek daha da gözüme çarpmaya başlayan olay. her yerde, her an karşıma çıkabileceklerinden adım gibi eminim. korkuyorum sözlük, korkutuyor bunlar beni. keşke yapmasalar bunu neden yapıyorlar, anlayamıyorum.
kadınlarımız! çocuklarımız! geleceğimiz! bıçkın delikanlılarımız ama özellikle de! abicim toplum içinde yaşamaktan nasibinizi alamadınız mı hala? 2010 yılına geldik lan neredeyse! ben senin telefonundan emrah dinlemek zorunda mıyım yaa? veya ne bileyim george michael dinlemeli miyim senin telefonundan? zaten müzik çalabilecek kapasitede bir telefonun varsa, içinden kulaklık da çıkmıyor mu, tak kulağına stereo şekilde dinle, neden mono tercih ediyorsun be güzelim? sesim çıkmıyor, çıkamıyor bu insanlara, dedim ya korkuyorum, içime atıyorum. dayanılmaz oldu ama artık son yaşadığımla...
ankara'da yaşayanlar ya da görmüş olanlar bilir, mavi özel otobüsler var, okula gitmek için kulaklığımla bindim, sakin sakin tek parça atmışım listeme, p.floyd money çalıyor. inmek için düğmeye basarken anam o da ne, kulaklık çıkmış telefondan bütün otobüs beni dinliyor, şaşkınlıkla bir anda kapattım. müzik çalar özelliğini değil ama, telefonu. çok utandım, sanki herkes yüzüme bakıp üstüme üstüme yürüyor gibiydi. dışarıya attım kendimi bir çırpıda, acı acı sövdüm sonra yüzümü kırbaçlayan otobüs rüzgarına, egzoz kokusuna. gözümde tomurcuk yaşlar, ağır ağır doğruldum, kendi kendime bunu da atlatırsın oğlum, sen gerçekten onlardan değilsin diyerek teselli etmek istedim kendimi. ama ne kadar inkar etsem de gerçeğin farkındaydım, ben de artık onlardan biriydim. üzgünüm dünya.
el "topsun olm sen" şekline girer ve telefonun hoparlörü avuç içine alınırsa daha yüksek performans alınır. adrenalin yükselir, işte çılgınlık bu beybi. hell yeah.
Alım gücü telefona "hernasılsa" yüksek yurdumun götünde donu yok cebinde çağrılık 1 kontörlü "N" bilmem kaç telefonla ismaile yeeeeke, cankan ve dale don dale tarzı televole 98 yabancı pop şarkılarından oluşan list ile yurdumu istila etmiş krocan eylemi.