türkiye ilginç ülke arkadaş. böyle sürekli bi gruplaşma çabası biryerlere ait olma çabası. neden acaba? okullarda adam yerine konulmadığımız, sokakta, evde, rüyalarımızda bile bizi rahat bırakmayan bastırılmış dürtülerimiz? mutlaka bir alakası vardır. sağ-sol dedikleri "şey"in hala devam etmesinin sebebi, ölen insanların tanrılaştırılması sanıyorum.yani şu "devrim için öldüler,yaşasın devrim,kahramanlar,yiğitler",bunlardan etkilenen bünye kendisini onun yerine koyuyor. kendisini kahraman olarak hayal ediyor, o da belki onun gibi ölmek istiyor,neden?ego tatmini."olm solcu kızlar veriyomuş" geyiğinin etkisine hiç dokunmuyorum bile. mesela birgün arkadaşın biri "istanbul'da eylem var olm gelir misin" dedi. biraz meraktan biraz can sıkıntısından tamam dedim. neyse bindik otobüse gidiyoruz, üç koltuk arkamda iki kız oturuyor yanımızda da yine "devrimci" güruhtan bir çocuk benim yaşlarda. ben insanları filan izliyorum bir yandan tek kulağım mp3 çalarda, böyle türküler söylüyorlar arabanın içinde, sloganlar, buram buram anarşi kokuyor ama arkadaş "öss ye red,herşeye red" filan. sonra bu çocuk eğildi yanımıza lafı şu oldu " olm şu arkadaki hatun çok taş yaa" yanımdaki de "olm bence iş yok,vermez o" dedi. beriki kız da " nereye vermiyo bee öyle bi orospu ki " gibisinden laflar etti. ben şoktayım bu sırada, hasiktirler çekiyorum içimden " abooovv nereye geldim lan " diye. devrimci topluluğun büyük çoğunluğunun olayı şudur abi, 2 3 devrim içerikli siyasi içerikli kitap okursun, sonra onun içindeki kavramları tek tek ezberlersin sonra bunları yerli yersiz cümlelerinde de kullanabilirsen tamamsın sen oldun nirvanaya ulaştın en kral devrimcisin. bu yanda hal böyleyken ülkü ocakları mı? onları pek tanıma fırsatım olmadı ama bir arkadaşım vardı okulda reis miymiş neymiş, bunlar da işte bildiğin çete, adam dövmeler, mekan basmalar, yok biri reis biri onun sağ kolu biri sol taşşağı filan. adamın iki lafından biri kadın biri allahtı var sen düşün.
ayrıca yine istanbuldayken şöyle bir dialog geçti yazmadan edemem şimdi;
- hacı siz şimdi devrim filan diyosunuz da bak şimdi bu ülkenin yarısı akp ye oy vermiş onu destekliyor,devrim yapmak için hepsini asıp kesmeniz gerekmiyor mu ortadan kaldırmanız gerekmiyor mu?
- einstein demiş ki savaşsız barış olmaz.
- ya bırak bi einstein'ı napıcan sen o mu kurtarıcak seni.
- ..hık gık..
sonra çocuk kendi grubunun yanına gitti bişey demeden. bak orda söyleyemedim ama içimde kalmasın burda söyliyim çocuk, sen silah tutmayı öğrenene kadar götünü keserler haberin olmaz. eğer o devrim ruhu gerçekten var olduysa bile öldü, öldürüldü, hayal dünyasında yaşamaktan bir an önce vazgeçmeleri dileğiyle. milliyet? ırk? renk? din? kan? canı cehenneme. insan olmayı öğrenelim yeter.
şimdi görüyoruz ki aslında bu önermeyi destekleyen kişi aslında kendisi ile çelişmektedir.çünki böyle şeylerle ilgilenmenin okuduğu bölümle bağdaşır * birşey olduğu öne sürülmüş. eh o zaman sorarım size bu ülkücüler ne bok yemeye dolaşıyo etrafta ya da bu dışarıyı elinde tuttuğunu iddia eden topluluğun ** tüm destekleyenleri siyasal mevzunu mu ya da burada bunu destekleyen herhangi biri siyasal mezunu mu? * o yüzden asarım keserim yerine bence aklımla bilgimle ezebilirim denilebileceği zaman söylenebilecek bir önermedir.
"dısarısı kimin elinde tabii ki bizim"
bu derece mantık dışı bir cümle duyulmamış olsa gerek."siz" kimsiniz veya "biz" kimiz? yok yok, dısarısı bizim diyen siz kimsiniz? dısarısını yani sokağı nasıl sahiplenebilirsiniz?
sözlükte artist olan devrimci gençler, senin gibilerinin akılsızca, fütursuzca ve en önemlisi cahilce davranışlarından çekinir,evet haklısın, ama bu çekinme senin sandığın gibi bir çekinme değildir. aklını doğru kullanmaktadır.
bu ülkenin başına ne geldiyse -çok klişe bulunsa da- eğitimsizlikten gelmiştir arkadaşım.
sen üniversitelerde ne idüğü belirsiz kişilerin öğrencilere ateş açmasını destekleyen birisi misin? destekliyorsan senin de
o ne idüğü belirsiz kişilerden farkın yoktur. desteklemiyorsan da tamamen burada atıp tutuyorsundur.
sen ki bu ülke yönetimi devrimcilerin elinde olsa "kraldan çok kralcı" olursun.
anlatabildim mi?
"üstüne bastın ayağını çek" diyerekten başlığı açanın takdir edilmesi gerekir. özendikleri ağbileri gerçekten cesur mert adamlar olan ama kendileri sadece sözlükte delikanlı olan yandan yemiş devrimcilerin tanımıdır.
sokakta da, sözlükte de ucuz şovenlikler peşinde koşan cahil güruhtan daha aklı başında oldukları su götürmezdir. konuşmasını da bilirler susmasını da !
işin komik yanı bu başlığa cevap verdikleri anda artist diye damgalanabilecek insan grubudur ayrıca. "sus len artist" denilesidir.
başlığın mantığı da "len sıkıyosa karşıma çıkın len, internetten laf atması kolay demi bla bla" dır.
devrimciliğin şiarına ters hareket eden gençlerdir. aslında geneli böyledir bu gençlerin. aslında devrimirin ne demek olduğunu bile kavrayamamışlardır. devrimi öyle siyasetle, artizlikle felan yapabileceklerini sanan tiplerdir. devrim yanlısı olan kesim çoğunluk olmadığına göre...devrim de kanlı olmak zorunda.
biri hümanistlikten, şiddete karşı olmaktan mı bahsetti?
devrim öyle güllerle olmaz güzelim. devrim şiddeti gerektirir. ne demiş adam? biz burda devrim yapıyoruz leydim.*
o değil de kendimi acaip devrimci gibi hissettim lan.
gazi uni nin ana kampüsünün nasıl olduğunu bilmeyen yoktur. yakın bir abim burada okumaktaydı ve geçen bir konu üzerine söyle bir anektodu benimle paylaştı.kendisi de ne yazık ki zoraki ülkücülüğe sürüklenmiş bir insan. birgün sakalları kesmeden kulağına küpeyi takmış gitmiş okula. e tabi bu şekilci ideoloji canavarları var ya hemen yollamışlar bitanesini yanına uyarsınlar diye. bu da demiş neden. bir nedeni yok tabi bunun üzerine bizim abi demiş çıkarmıyorum çunki bir nedeniniz yok. bu eleman çekmiş gitmiş. daha sonra yanında 3 kişi ile birlikte geri dönmüş ve sormuş şimdi çıkarıyor musun? bunun üzerine o da peki sen kendin tek başına çıkarttırabiliyor musun? e tabiki cevap yok. peki neden? çünki ne kadar özel hayvanlar olursa olsunlar kurtlar itler köpekler sürü halinde olmadan avlanamazlar.
sözlükte fikir artistliği yaptıklarından olsa gerek, kavga gerektiren sokakta sessiz olan devrimci gençlerdir. sokakta 300 kişilik ocakların yanında sessiz kalması ise tamamen zekasından kaynaklanmaktadır. malçokoğlu, battal gazi gibi 1 vs. 300 tarzı aksiyonlar film icabıdır. hiç bir insan bünyesi kendine güvenen(!), cesur(!) 300 kişilik ocak patentli insan evladıyla baş edemez.
