9 yasindan yevmul kiyamete kadar zorla ingilizce ogreten egitim sistemine bir tepki gostermeyenlerin nedense zoruna giden durumdur.adam sen rahatsiz olacan diye dilini konusmasin mi
yok yani rahatsiz olacak kadar sovenistsen kebap baklava tursu yeme
at sutunden kimiz yap omur boyu beslen.
Sözlükte kıçından konuşan kişilere mukayese edildiğinde daha normal görünen bir durumdur. insanlar yerel veya evrensel dilleriyle istedikleri yerde konuşabilmelidirler.
tepkilerini anlamsız eden hede. kardeşim yeri geldiği zaman ''bu ülkeyi beraber kurduk'' dersiniz beraber kurduğunuz insan kendi dilini gündelik işinde kullanınca kötü oluyor öyle mi?. bu nasıl düşüncedir?. buna bile tahammül yoksa kendi dilini konuşmak isteyenler ne yapsın peki?. ismini şu an hatırlayamdığım bir balkan ülkesin resmi dil türkçe yapılıyorken kürtlere yapılan bu alçaklık nedir?. erzurum kongresinde 22 delege kürt olarak nitelendi ya peki sonrasında? kürtlere özerklik verme düşüncesinde olan bir atatürk'ü neden hatırlamıyorsunuz? işinize gelmediği için mi?.
kürtler bu ülkeye hep bağlı kalmak istemişlerdir ama böyle bir bağlılığı kabul edeceklerini hiç sanmıyorum. insanlar onurlarıyla yaşarlar... yanlış yoldasınız beyler ve bayanlar. dünyanın gidişatına göre türkiye ayak uyduramayacak durumdaysa emperyalistler tabi ki kurcalayacaklar. hep birilerini emperyalist uşağı ilan etmek yerine emperyalist uşağı ettirenleri ortaya çıkaralım!?. bu ülkede türkçe nasıl karşılık buluyorsa kürtçe'de aynı şekilde karşılık bulabilmeli ve bulabilecekte. yeri gelince kardeşlik edebiyatı yapanlar hemencecik parlayabilirler normaldir çünkü çok alıştık artık parlamalarına...
insanca yaşama onuru ve kabul edilebilir bir yaşam kültürü kazanılıncaya kadar legal olarak mücadele edilecektir. sistem kürtlere karşı iflas etmiştir. fısıldaşarak konuşmalarını önerenlerinse ne olduğunu siz düşünün...eğer güçlü bir türkiye isteniyorsa bu güç kürtler olmadan olmayacaktır. kürtleri ise asimile ederek, yok sayarak, küçük düşürerek türkiye'nin yoluna set döşüyorsunuz demektir. tıpkı 70-80 sene olduğu gibi...
çok zorunlu bir edit: verin verin sürekli eksi oy verin bunun pek bir değeri yok zaten. bu ülkede türkçe ne anlam ifade ediyorsa; kürtçe'de, lazca'da, ermenice'de aynı anlamı ifade eder. bunların legal olarak kanunlarımızda da birgün göreceğiz. çünkü hukuk toplum düzeninin sağlanması için kurulmuştur. sizler o zamanda bunları göreceksiniz. bizlerde mutlu ve mesut anadolu halkları olarak yaşıyor olacağız. anadolu halklarının genleri %98-99 birbirine benzemekte*. ırklarımızı ayrı olarak nitelendiriyorsakta dillerimizi ayrı olarak niteliyorsakta, dinlerimizi ayrı olarak nitelendiriyorsakta, hepimizin kanı kırmızıdır. yani; insanız!. güzel gelecekli bir anadolu düşüyle saygılar.
bir de bunlarin, o kadar insanin icinde, inadina inadina kurtce konusan dolmus, bilimum halk otobusu soforu versiyonu olanlari vardir bir suru sehrimizde. otobusun icindeyken, tanidigi, ya da biletcisiyle konusup kafa ziker. iyi kardesim, kendi dilinse baskalarini rahatsiz etmeyecegin yerde istersen 24 saat konus, da konustugun yer halka acik, resmi dilin turkce oldugu bir mekan.
edit : iyi kotuluyosun da, tamam senin de dilin kurtce olaibilir; ben suratina gulup de arkandan konusanlardan degilim; turkce nin ana dil oldugu bir yerde, toplumun arasinda, kurtce konusmani istemiyorum, bu kadar basit...
edit 2 : bak guzel kardesim bu kadar kotu oylamissin, benim ablam vardir akrabam olur, o taa 22 yasinda, 1996 senesinde, diyarbakir in dicle sine gitti, ogretmen olmak icin, 1996 senesinde 6 tane gunahsiz ogretmenin oldururuldugu zamanda, o demisti ki - kulaklarimda cinlar sesi - "benim icin onemli olan olum degil namusdu, herkes anne babasiyla gitti, ama ben tek basima gittim dedi, otobuse bindik, herkes dogulu... adana yi da gectikten sonra, herkes kurtce konusmaya basladi, kasedi de taktilar mi, kurtce hicbir sey anlamiyorum, yanimda da koca koca adamlar, ne dediklerini de anlamiyorum, ee ben ne yapacam simdi, diye korka korka, diyarbakir a vardim" demisti...
iste boyle bir durumda oldugunuzu dusunun, ondan sonra da, bilmediginiz ve de kimileri tarafindan da ne yazik ki, haklari diye degil sirf inat olsun diye bile bile, ustune basa basa kullanilan bir dile pozitif yaklasabilmek pe kde kolay olmasa gerek; ki bunun kurtce, almanca ya da ingilizce olmasi onemli degil. simdi, o ablamin yerine kendini, kardesini; ablani ya da bir yakinini koy, bir de oyle eksile bakalim.
istanbulun göbeğinde, kapınızın önünde konuşurken siz anlamayın diye akılları sıra kürt kökenli bazı vatandaşlarımızın bulduğu yöntem. tabii ki kendi dilini muhafaza etmesini bir yere kadar anlayabilirim, ama kalkıp da karşı komşumun beni salak yerine koyması kabalıktan öte bir şey değil. ne konuşacaksan evinde konuş be kadın, kapı önüne çıkınca mı gizliliğin geldi? ha bu olay doğuda olsa pek yadırgamam, orası ayrı.
lalelide bulunan bünyemin her an karşılaştığı durumdur. yapacak birşey yok. ingilizce, almanca vs gibi düşünüp onları olmak istedikleri gibi turist kapsamında, misafir kapsamında göremek lazım.
türkiyede türkçe konuşulur çünkü.
diğer dilleri konuşanlar turisstir, misafirlerimizdir. vizeleri kadar ülkemizde kalacaklardır. *
sokakta ermenice konuşan birine rastlamak kadar doğal birşeydir. bu kadar fazla etnik grubu barındıran bir ülke için şaşırılmaması gereken bir durumdur, aksi halde konuşanlara bakıp "ne diyo lan bu şerefsizler" diye düşünmek düpedüz ırkçılıktır. eğer bu durumu garipsersek, zamanında bulgaristan'daki türklerin, türkçe konuşmasını hazmedemeyen ve konuşmalarını engellemek için çalışan bulgar yönetiminden farkımız kalmaz. kışkırtıcı amaçla bağırarak konuşanlara diyecek lafım yok tabi.
özellikle istanbul'da sokaklara yeni çıkmaya başlamış insanın serzenişidir. zira bazı yerlerde/semtlerde derdinizi anlatmak için türkçe yeterli değildir artık.
kürtlerin bir nevi tepki verme amaçlı yapıyor olabilecekleri eylemi görmek. düşünün bir, milletiniz bazı soysuzlar yüzünden türk düşmanı ilan edilmiş, sizin ırkınızdan herkese potansiyel terörist gözüyle bakılıyor.
böyle bir ortamda aynı ırktan insanlar anlar sadece birbirini, tabi doğal olarak, sizi muhtemel düşman gören millete karşı ister istemez bir antipati oluşur.
kendinizi onların yerine koyun. mensubu olduğunuz ırka ait dili, size nefretle bakan milletin diline tercih etmezmiydiniz.
belkide bölücülük yapıyorum diye düşünüp yadırgamamam gerektiğini her fırsatta kendi kendime açıklamaya çalıştığım ancak bir türlü başarmadığım durum.Elbet onlarda insan onlar da hede hödö... gel gelelim askerlerimizin, halkımızın kendisine kürdistan işçi partisi diye adlandıran bir avuç * müstakbel ceset tarafından şehit edilmesini içime sindiremiyorum.Onun için ne mutlu türküm diyene sözünü daha bir çok seviyorum herşeye rağmen.Bir faaliyette bulunmadıkça olsunlar konuşsunlar demeye çalışıyorum
en az; sokakta kedi görmek, sokakta mendil satan çocuk görmek, sokakta mini etekli bir kadın görmek, sokakta metalci görmek, sokakta burnunu karıştıran adam görmek, sokakta seyyar satıcı görmek, sokakta eski arkadaşını görmek kadar sıradan bir görü durumu.
bingöl de abes karşılanmayan durum.
hatta türkçe konuştuğunuz için siz kınanabilirsiniz ve en kısa zamanda kürtçe öğren gibi bir ihtarla da karşılaşılabilir.*
ayrımcılıkta son nokta. artık bıkmadınız mı böyle konularla polemik yaratmaya. ne olmuş konuşmuşsa. adamın kültürü, dili o. ne demek hoş karşılamamak kardeşim. sen türkçe konuşuyosun diye hoş karşılanmasan ne olucaktı. yapma güzel kardeşim yapma. ama sen de haklısın sen yazmasan başkası yazacak. bu hep oldu zaten. birisi yazacak ki kendi kendimizi yemekten gözümüzün önünü göremeyelim. göremeyelim ki dünya ne var ne yok, ne olup bitiyor bilmeyelim. ilgilenemeyelim. sonra da birisi çıksın türkiye'nin geri kalma nedenleri diye başlık açsın. kendi kendisiyle dalga geçsin. ne güzel herşey zincirleme gelişir. herşeyden kendini soyutlayıp yazı yazmak kolay tabi.
son derce doğal bir durumdur.problem bunu g.tünden anlayıp sorun diye önümüze getirenlerdedir.nasıl ki bir karadenizli lazca konuşabiliyorsa ve bu da kimseye batmıyorsa bir kürt de kendi dilini konuşabilmelidir pekala.sonuçta elmayla armutu ayırt etmek gerekir.